7. Bölüm

63 16 0
                                    

Eve geçtiğimizde duş alıp hızlıca giyindim, akşam dışarı çıkmayı planlıyordum. Tabii bir aksilik olmazsa. Hazal'da evdeydi, Ali beklediğimizden çok daha sakin ve ciddi çıkmıştı. Ben yine bir psikopatlıklar beklemiştim ama yapmamıştı. Bunlar bi yana aklım sürekli Burak'a kayıyordu. Bilmiyorum, kendime engel olamıyordum. Aklımın hep bir köşesinde o anı tekrar yaşıyormuşum gibi hissediyordum. Bir süre Burak'ı görmek istemiyorum, yüzüne baktıkça kızaracağıma eminim. Topuz yaptığım saçlarımı özgür bırakarak iki yana savurdum. Yırtık şortumu siyah bir badiyle bütünleştirip, klasik beyaz spor ayakkabılarımı giymiştim. Oldukça rahat ve güzel gözüküyordum. Yüzüme sade bir makyaj yapıp, aksesuar olarak küçük halka küpelerimi taktım. Aynada kendimi süzdükten sonra odamın camından karşı eve göz attım. Perdeyi açmadan göz ucuyla ne var ne yok diye baksamda yine aynı, hiçbir hareketlilik yok. Merdivenlerden seke seke inip salona geçtim. Oturduğu koltuktan bana bakan Hazal, dudaklarını büzerek ıslık çalmaya başladı.

"İyi mi?" Diye sordum etrafımda dönerek."
"Mükemmel gözüküyorsun da, nereye?"
"Lalin'e yazıcam şimdi, dışarı çıkmak için. Gel sende." Diyerek teklif sundum.
"Ay gelirdim de, Ali'yle buluşucam." Dedi bakışlarını televizyona geri çevirerek.
"Ne?"
Anlamadığımı belli edercesine gözlerimi kısıp Hazal'a doğru bir adım attım.
"Sen"
"Sen kafayı mı yedin?"
Çok sinirlenmiştim. Gezme hevesim kaçmıştı resmen.
"N'oluyor Alya, gayet düzelmişe benziyor. Ben de bir şans verebilirim diye düşündüm. Benim ilişkilerime bir itirazın mı var?" Diye sordu. 'Benim ilişkilerim''i bastırarak söylemişti.
"Yok! Ama gelip bana ağlama sonra." Diye kızdım.
"Ağlamam merak etme." Dedi elinde ki mısırları ağzına atarak.
"Ya biz bu çocuktan götümüzü daha yeni yeni kurtarıyoruz. Sen gidip çocukla mı buluşacaksın şimdi!"
"Evet."
"Şaka gibisin." Sahte bir şekilde gülüp kendimi dışarı attım. Kapıyı da sert bir şekilde kapatıp önüme döndüm. Kapattığım kapıyla aynanda açılan karşımda ki kapıya baktım.

"Alya?"
Hayır Burak ya. Zamanlamana tüküreyim oğlum senin.
"Selam." Diyip yanıma geldi.
"Selam." Karşılık vererek aynı istikamette doğru yürümeye başladık.
"Nereye gidiyordun?" Diye sordu.
"Hâlâ gidiyorum, Lalin'lere uğrayacağım." Anlamamış gözlerle birkaç saniye onu süzdükten sonra tekrar yürüdüğüm yola baktım.
"Planlı bir şey değilse birlikte takılalım dicektim."
Durdum.
"Bak Bura-"
"Asıl sen bak Alya, gözünün önünde ki şeyleri yokmuş gibi davranarak bir yere varamazsın." Ne diyeceğimi önden tahmin etmiş ve ilk söze o girmişti.
"Benim gözümün önünde sadece bir hiçlik var. Yokmuş gibi davranmama gerek yok o yüzden." Diyip göz kırptım. İki eliyle beni kolumdan kavradı ve duvarla arasına aldı.
"N'apıyosun ya, canım acıdı!"
"Bilmeyerek mi yoksa kasıtlı mı yapıyorsun anlamıyorum ama beni yok saymandan sıkıldım. Bir şeyler için çabalıyorum ama sen bana sürekli engel koyuyorsun!"
Burak remsen bana birikmişliklerini kusuyordu. Kolumda ki ellerinden kurtulup sözüme başladım.
"Madem sıkıldın, niye her seferinde dibimde bitiyorsun?"
Sustu. Ağır konuşuyor olabilirdim ama hiçbir şey başlamadan bitsin istiyordum.
"Korkaksın." Dedi uzaklaşarak.
"Değilim." Dedim bıkmışlığını belli eden ses tonumla.
"Bunu bi düşün." Dedi ve arkasını dönüp geldiği yolu geri yürümeye başladı. Arkasından bir süre baktım ve o hiç arkasına bakmamıştı. Kendimi kötü hissediyordum, hatta çok kötü hissediyordum. Görüş açımdan çıktıktan sonra bende Lalin'lere doğru yürümeye devam ettim.
❤️❤️❤️

"Alya, iyi misin?" Diye sordu beni kapısında karşılayan Lalin.
"Evet, niye ki?" Diyerek sahte gülümsememi yüzüme takındım.
"Gözlerin, fazla kızarmış. Emin misin bir şey olmadığına?" Diye sordu tekrar emin olmak için.
"Lalin" sözüme daha başlayamadan gözümden bir damla yaş yanağımdan usulca düşerken, Lalin bana sarılıp merakla söze başlamamı bekledi. Söze başlayamadığımı fark edince,
"İçeri geç." Dedi eliyle kapıyı işaret ederek. Ben de dediğini yapıp, içeri salona girdim.

KARIŞIK YAZ AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin