ch. 2 - İspiyoncular Sevilmez

2.2K 142 168
                                    

Murat, telaşla müdürün odasına girdi. Suratı beyaza bürünmüş, alnında biriken ter damlaları birer birer yanağına süzülüyordu.

Nihal kötü bir haber duymaya hazırlıklıydı. "Ne oldu Murat?"

"Müdürüm, şu kesik parmağın sahibini bulduk."

"Kimmiş?"

"B2 bloktan Hande Yaman. Oktay onu tuvalette bulmuş."

Nihal elindeki kalemi bir kenara bırakarak oturduğu yerden kalktı. "Konuşabiliyor mu?"

"Şu an revirde, konuşacak durumda olsa bile bunu yapanın adını vereceğini sanmıyorum."

Mahkum kısmı ölmek pahasına da olsa ispiyonculuk yapmazdı. Müdür ve memurlar mesai bitiminde evine gittiğinde mahkumları koruyacak kimse kalmayacağından bu riski göze almak hiçbir mahkumun harcı değildi. Nihal yine de şansını deneyecek, Hande ile konuşacaktı. Murat'la birlikte odadan çıkarak revire gitti. Zavallı Hande, yattığı yerde sessizce ağlıyor, gözü sürekli bir zamanlar baş parmağının olduğu yere kayıyordu.

"Murat, sen dışarıda bekle."

Murat başını sallayarak iki kadını baş başa bıraktı. Nihal,  yavaşça boş olan yatağa geçip oturdu. "Çok acı çektiğini biliyorum, ama merak etme. Bunu sana yapan her kimse cezasını çekmesi için her şeyi yapacağım."

"Bana bunlar yapılırken neredeydiniz?" Hande konuşmuyor, adeta inliyordu.

Nihal yanıt veremedi. İncelediği kamera kayıtlarında Hande'nin en son tuvalete gittiği, ardından içeri yüzlerini tamamen gizlemiş iki kişinin girdiğini görüyordu. Bu iki kişiden birinin Azra olduğuna inansa da elinde bir kanıt yoktu.

"Bana yardımcı olursan sana bunu yapanları adalete teslim ederim. En ağır cezayı almaları için de elimden gelen her şeyi yaparım."

"Neye yarar? Kesilen parmağımın yerine yenisi çıkar mı dersiniz? Sizin adaletinize inanmıyorum. Bana saldıranları da görmedim zaten." Hande sırtını Nihal'e dönerek üzerindeki çarşafa iyice sarıldı. "Şimdi izin verirseniz..."

Nihal, Hande'nin ağzından laf çıkmayacağını anlayınca odadan çıkmaya karar verdi. "Olur da bir şey hatırlarsan, ben odamdayım."

Yaşananlardan ötürü bir hayli gergin olan Deniz yatağında oturuyor, öylece karşısındaki duvara bakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaşananlardan ötürü bir hayli gergin olan Deniz yatağında oturuyor, öylece karşısındaki duvara bakıyordu. Odasına iki kadının girdiğini gördü. Bu kadınlar, Deniz'in iki yanına oturdu. "Tanışmak için pek uygun bir zaman değil belki, ama ben Jale. Bu da Dudu."

Dudu, sevecen bir tavırla Deniz'in omzunu sıvazladı. "Güzelim kadını hayalet görmüşe çevirmişler." Ege topraklarında esen bir şiveyle konuşuyordu. Deniz'in rahatlaması için bütün anaç duygularıyla yaklaştı ona.

"Aslında Azra kötü biri değildir. Tanışmanız biraz kötü yoldan olmuş sadece." dedi Jale utana sıkıla.

"Ne anlatıyorsun sen? Kadın beni öldürmeye çalıştı."

Biraz Kızıl Biraz Mavi ¦ AzDen - AvluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin