ch. 25 - Payidar

832 72 6
                                    

"Azra... İçinden not çıktı."

Ekranda Zerrin'in kollarına atılan, kızıl renginin yanına en çok yakışan asil mavinin ihaneti her geçen saniye daha katlanılmaz bir boyuta çıkarken Azra'nın gözleri karardı; sırtını döner dönmez sevdiğinin başka yola sapacağı fikrine asla inanmamıştı, oysa şimdi bu acı gerçek siyahtan daha koyu bir renk halinde kalbine işliyordu. Ruhundaki son insani duygu da videonun bitiminde son bulmuştu. Azra hafıza kartını yerinden söküp gözle göremeyeceği bir yere fırlattı, yumruğunu camdan sehpaya geçirdi.

Ezgi korkarak yaklaştı kızıla, kendine zarar vermemesi için kolundan yakalayıp sehpadan uzaklaştırdı. "Gel şu elini yıkayalım..." Sinir harbinde Azra'ya yaklaşmamak gerektiğini acı biçimde tecrübe etmişti. Azra hapse girmeden önce çok sevdiği bilekliği çalınmıştı. O kadar sinirlenmişti ki, arkasından yaklaşıp omzuna dokunan kuzenine yumruğu geçirmişti. Şimdi biraz daha temkinli davranıyordu ona yaklaşırken. Koridorun yarısında Azra sertçe kolunu kurtardı.

Al kan parmaklarından süzülüp kollarını deri gibi kapladı. Yere düşmüş katlı not kağıdını alıp açtı.

Gittiğinden beri bazı şeyleri değiştirmeye uğraşıyorum. Mesela: Artık kimse yasa dışı işler yapmaya cesaret edemiyor. Sağ olsun, Deniz de bana çok yardımcı oluyor. Birlikte çalışarak güzel işlere imza attık. Haliyle aramızdaki ilişki her geçen gün güçleniyor. Videoyu da sana bu nedenle yolladım. Umarım beğenirsin.

Ona açılmayı düşünmüyordum ama işlerimi öyle kolaylaştırdın ki... Senden nefret etmesine sebep olacak her şeyi yapmasaydın belki de bu kadar kolay ulaşamazdım ona. Yardımların için teşekkürlerimi kabul buyur.

Zerrin Şahin

"Ecem söylemişti de inanmamıştım." dedi hiddetle. Sık soluk alıp vermesi neticesinde başı da dönmeye başladı.

"Sana gelen ses kaydında da böyle bir şeyden bahsediyorlardı."

"Ne kaydı?"

"Telefonuna baksaydın keşke." Ezgi koltuktaki telefonu kapıp Azra'ya uzattı. Azra parmak izini telefona okutarak kilidi açtı ve kıvrak parmak hareketleriyle mesajlaşma uygulamasına girdi. Gerçekten de birçok ses kaydı vardı, hepsi de Selim tarafından yollanmıştı. Başlatma ikonuna dokunup sesi dinlemeye başladı. Selim, anlattıklarına göre Melis'le buluşmuştu. Melis, Zerrin ve Deniz'in birlikte olduğunu söylemişti.

Ama ben buna inanmıyorum. Yalan söylemesi için sebep çok. Bir karar vermeden önce iyi düşün ve muhakkak benim de haberim olsun.

Azra başını salladı ve telefonu cebine attı. "Meğer Melis doğru söylüyormuş." Ezgi'ye döndü. "Madem kayıtları dinledin, neden bana söylemedin?"

"Söylemek istedim ama evde durduğun yok ki. Sürekli kayboluyorsun. Eve geldiğin zamanlarda da sürekli uyuyorsun."

Azra kafasındaki havluyu bir çırpıda alıp banyoya gitti. Saçları hala nemliydi, umursamadı. Kurumaya başlayan kanı lavabonun altında saniyelerce yıkayıp akıttı. Kendini hiç iyi hissetmiyordu. Ellerini kurulayıp dış kapıyı açtı ve beyaz spor ayakkabılarını ayağına geçirdi.

"Nereye gidiyorsun yine?"

"Halletmem gereken bir şey var. Beni bekleme."

"Ne demek bekleme?"

Azra yüzünü kuzenine dönüp omuzlarından yakaladı. "Yardımların için teşekkür ederim kuzen. Bana kapını açtın, destek oldun. Geri kalanını kendi başıma halledeceğim." Kuzenine sıkıca sarılıp yanağından öptükten sonra asansöre bindi.

Biraz Kızıl Biraz Mavi ¦ AzDen - AvluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin