Sabah üstümde beni sarsan Tae'yi görmemle çığlık attım. Bu salak sabahın köründe beni neden uyandırıyor ki.
Yoora - Lan Tae kalk üstümden yaa. Sabahın köründe ne diye uyandırıyorsun ?
Tae - Hadi ama kalk Namjoon çağırıyor seni şu Kai her yerde seni arıyormuş.
Yoora - Yaaa şu salağı biri üstümden alsın.
Jimin - Lan Tae odamda ne işin var sabah sabah. Bide kızın üstüne çıkmış insene lan terbiyesiz.
Tae - Tamam yaa indim bak.Tae üstümden inince yataktan hafifçe doğruldum. Tae odadan çıkıncada kafamı koltuğun koluna dayadım ve düşündüm. Kai beni çok merak etmiş olmalıydı. Ve çok fazla azar yiyeceğimide hesaba katarsak baya bir sövücekti.
Jimin - Ne düşünüyorsun dövüşçü kız.
Yoora - Kai beni çok merak etmiş olmalı.
Jimin - Ha şu senin dövüş koçun.
Yoora - Evet aynen o.
Jimin - O zaman onunla gidip konuş. Ha bide unutma Namjoon seni çağırıyormuş.
Yoora - Tamam ha bu arada saçların baya karışmış hahahaha.
Jimin - ha ha ha çok komik. Ama bir yerde haksızlık var.
Yoora - Nerdeymiş o.
Jimin - Sen uykulu bile çok güzel ve seksisin.
Yoora - Sapık Park katil Jimin çeneni kapa ve elini yüzünü yıkayıp aşağıya gel.
Jimin - İyi be hadi sende git kendi odana.
Yoora - Tamam be senin odana kalmadık.Hızlıca yattığım yerden doğruldum ve odandan çıktım. Kendi yeni boyadığım odama girdiğimde boya kokusu burnumu sızlatmıştı. Elimi hafifçe kuruyup kurumadığın tes etmek için sürttüm. Elime boya gelmemesiyle kuruduğuna kanaat getirip gülümsedim bu rengi beğenmiştim. Dışarı çıkardığım eşyaları Jungkook ve Tae ile ne kadar söylenselerde içeri taşıttırdım ve yerleştirdim.
Odamı halledince odamdaki banyoya girdim. Etrafa bakarken şampuan, duş jeli, lif gibi şeylerin eksikliğini farkettim. Bana verilen anahtarı ve bir miktar parayı alıp, Jin oppaya da haber verip evden çıktım. Etrafa bakarak sessizce yürümek çok hoştu. Sessiz sakin, kuş cıvıltısı ve
Yoongi'nin bağırış sesi. Bi dakika ne? Yoongi'nin bağırış sesimi. Arkama dönmemle Yoongi'nin koşarak bana geldiğini farkettim. Bana yetişince ilk önce yüzüme salak salak baktı.Yoora - Niye geldin.
Yoongi - Evde eksikler varmış. Seninde markete gittiğini söyledi Jin hyung ondan koştum sana yetişmek için.
Yoora - İyi b*k yedin.
Yoongi - Çok değişmişsin azın iyice bozulmuş.
Yoora - Hım aynen bozuldu naparsın yıllar geçiyor sonuçta .Yoongi bozulmuş gibi önünde döndü ve yürümeye başladı. Markete varınca şampuanların oraya gittim. Vanilya kokulu şampuan, duş jeli ve banyo lifi aldım. Çikolataların ordan geçerken en sevdiğim çikolatayıda aldım ve kasaya yürüdüm. Kasaya varınca aldıklarımı sırayla kasiyer geçti bende poşete yerleştirdim. Hemen arkamda olan Yoongi'de benim yaptıklarımı yapmıştı. Poşeti alıp marketten çıktım. Yavaş adımlarla eve doğru yürürken yanımda olan Yoongi'ye aldırmadan yürümeye devam ettim.
Yoongi - Konuşmicak mıyız?
Yoora - *mırıldanarak* hı hı.
Yoongi - Hadi ama cidden senin sesin beni sakinleştiriyor.
Cevap vermedim öğnkğ cevap verirsem yumuşuyacağımı düşündüm. Aklıma gelen anıyla hafifçe güldüm.Flasbeak
Odam da kulaklıklarımı takmış hem müzik dinliyor hemde şarkı söylüyordum. O zamanlar Yoongi ile sevgili oluşumuzun 4.ayıydı. Kendimi kaybetmiş bir şekilde şarkı söylerken kapının ordan beni izliyen Yoongi'yi görüp sustum ve kulaklıklarımı çıkardım.
Yoora - Ne zaman geldin sugam?
Yoongi - Sen kendini kaybettiğinden beri burdayım diyip kahkaha attı.
Çok utanmıştım Yoongi'nin yanına gidip üstüne atladım .
Yoora - Ya gülme artık .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız PJM
Fanfiction/Düzenlendi/ Hikaye başlangıç /20.11.2019/ Hikaye bitiş /14.05.2020/ Soğuk rüzgarın bedenime değmesine, vücudumdaki ağrıların bütün hücrelerimi sarmasını izin vererek yürüyordum. Her adımda ölüme bir adım daha yaklaşıyordum. Hekesin toz pembe bir h...