Acımasız PJM

15.

Hızla elime bir silah alıp merdivenlerden aşağıya indim. Çocuklar hala yorgunlardı ve kendilerini korumakta güçlük çekebilirlerdi. Heryerden gelen ateş sesi kulakları sağır edicek dercedendi . Aldırmadan temkinli bir şekilde ilerlemeye başladım tam koridordan dönücekken  önüme çıkan adamla geriye sendeledim. Elindeki silahı bana doğrultuyordu ve silahı bırakmam için gözü ile işaret ediyordu.

Silahımı yavaşça yere bıraktım ve ellerimi yukarı kaldırdım adam gülümseyip silahını yere indirince kafa attım ve yerden silahımı alıp ateş ettim. Görüş alanıma koltukların arkasında olan Yoongi, Hoseok ve Tae girdi. Tek tek adamlara seri bir şekilde vurmaya başladım. Arkamdan gelen silah sesiyle arkamı döndüm ve Jimin beni vurmak üzere olan adamı vurmuş olduğunu gördüm. Teşekkür etmek istercesine hafifçe güldüm ve ateş etmeye devam ettim. Biz adamları vurdukça adamlar sürü ile geliyorlardı ve daha ne kadar idare edebileceğimizi bilmiyordum. Bu böyle devam edemezdi çocuklar çok bitkin düşmüştü sonuçta.

Çatıya doğru çıkmaya başladım. Çatı kapısını açıp yukarı tırmandım. Acil durumlar için konulan taramalı tüfek bulmam ile hemen elime alıp namluyu eve girmeye çalışan adamlara doğrulup sıkmaya başladım. Aralıksız giden mermiler ile adamlarda yeri boyluyordu.

Mermi bittiğinde seslice bir küfür savurup cebimdeki silah ile vurmaya devam ettim. Onunda mermisi bitince sinirle yere attım ve aşağıya inmeye başladım tam çatının kapısından inicekken bi adam ayağımı çekip beni yere düşürdü. Sırtım aniden yere çarptığı zaman yüzümü buruşturmuştum. Yere düşmemden faydalanan adam hala mor olan yüzüme yumruk attı. Sırtımın ağrısı ile zar zor ayağa kalktım ve adamın eline vurup silahını düşürdüm sonra boğazına yapıştım, nefessiz kalana kadar çırpınmasını izledim. Çırpınmayı bıraktığında gülümsedim. Dünya bir pislikten daha kurtulmuştu. Bi yerden bağırma sesi gelmesi ile adamı yere atıp adamın silahını aldım ve ilerlemeye başladım.
?? - Çekiliyoruz ama bu burada bitmedi.

Sonra ise evi büyük bir sessizlik sardı. Sırtım ve yüzüm aşırı ağrıyordu. Sırtımı tutarak aşağıya indim ve herkesi kontrol ettim. Hepsi bitkin bir şekilde oldukları yerde duruyordular. Yanlarına zorla gittim ve kendimi koltuğa attım.

Namjoon - Artık burada kalamayız. Önemli eşyalarınızı alın burdan gidiyoruz. Aşağıdaki odayı adamlara toplattırıcam. Hızlı ve seri haraketi edin tekrar gelebilirler.
Yavaşça ayağa kalktım ve odama girdim. Her yer dağılmıştı. Telefonumu, bir kaç kıyafetimi ve silahımı çantama attıp aşağıya indim. Herkes toplanmış beni bekliyorlardı. Hızlıca arabaya bindik ve yola koyulduk. Yüzüm aşırı acıyordu ama şuan kendimi önemsemeyi bırakıp diğerlerine bakmam gerekirdi çünkü onlar 2 kere üst üste çatışmaya girmişlerdi. Yavaşça yerimden kalktım ve herkezin oturduğu koltukları tek tek gezmeye başlayıp nasıl olduklarını sormaya başladım.
Yoora - Çocuklar aranızda yaralanan var mı?
Tae - Yoora sanırım ben.

Hızlıca Tae ye doğru yürüdüm ve kanayan bacağına baktım.
Yoora - Namjoon ilk yardım çantası var mı?
Namjoon - Şoför de olucaktı .
Yoora - Tamam
Şoförün yanına gidip ilk yardım çantasını aldım ve hemen Tae'in yanına gittim. Bacağını kendi bacaklarımın üstüne koydum ve yavaşça pantolonunu yukarı çektim. Mermi sıyırmış olmalıydı. Yavaşça pamuğa batikon sürdüm ve yaraya sürmeye başladım. Her pamuğu dokundurduğumda yüzünü buruşturuyordu ancak dayanması lazımdı. Pamukla işim bitince elime sargı bezi aldım ve çok sıkı olmicak şekilde sardım. Mermi ne kadar sıyırmış olsada yara derindi. Oturduğum yerden kalkıp Tae'nin bacağını dikkatlice koydum. Bana gülümseyip gözlerini kapattı. Başka birinde bir şey varmı diye kontrol etmeye devam ettim ama kimsenin ciddi bir şeyi olmadığını görünce rahatladım ve yavaşça kendi yerime doğru ilerledim tam oturucaken arabanın tümsekten geçmesiyle sırtım bi anda koltuğa gelmişti. Sırtımın sızlaması ile seslice inledim.
Jin - Yoora iyi misin?
Jimin - Yoora oraya geliyorum kalkma yerinden.