16.

1.8K 120 6
                                    

Namjoon - Arkadaşlar sanırım bu gün her şeyi konuşucaz.
Yoora - Lütfen babamın neden mafya olduğunu, neden sizi kurtardığını ve bir çok şeyi neden yaptığını bana anlatın.
Namjoon - O zaman ben başlıyorum.

Flasbeak (Namjoon'dan)
Ailelerimiz her zamanki gibi toplanmış ve biz 7 arkadaş için harika bi yazlık tutmuşlardı. Biz 7 kişi olarak çok yakındık ve ailelerimize öyleydi o yüzden yaz tatilini hep birlikte geçirirdik. Aramızda çok fazla yaş farkıda yoktu zaten o yüzden iyi anlaşıyorduk. En büyük olan Jin ile aramızda 1 yaş vardı. En küçüğümüz Jungkook ile de 2 yaş. Diğerleri olarakta aynı yaştaydık.

Ailemiz konuşarak gülüyor biz ise koşturarak oyun oynuyorduk. Yatma vakti gelince çocuklarla vedalaşıp ailelerimizin odasına girdik ve yattık. Geceyarısı silah ve kargaşa sesleri ile korkuyla etrafıma baktım. Odaya giren adamlar annemi ve babamı kollarından tutup bahçeye çıkardılar annem ne kadar bana koşmamı söylesede ben sadece yanımdaki adamın beni kolumdan çekiştirmesine izin verdim. Ağlama ve çığlık sesleri geliyordu. 6 odadanda çocukları ve ailelerini çıkarmışlardı. Hepsi ağlıyor ve isyan ediyordu. Bende bianlık refleks ile adamın kolundan kurtuldum ve koşarak aşağıya inmeye başladım. Bahçeye çıktığım zaman güçlü bir çığlık atıp yardım istedim. Ancak adamlar etrafımı sardılar, çok korkmuştum. Benim ağzımı bir bezle bağlayıp diz çöktürmüşlerdi. Ailelerimizi önümüze tek tek dizmişler ve karşılarında bizi koymuşlardı. Yanımdaki Jungkook bana yalvarır şekilde baksada elimden bir şey gelmiyordu. Ölücektik bunu çok iyi biliyordum.

Karşımdaki anneme ve babama baktım ikiside ağlıyordu. Annem en hassas noktamdı. Her erkek çocuğunun annesine karşı bir koruma iç güdüsü vardı işte. Bende ağlamaya başlamıştım. Çocuklar seslice çığlık atıp yardım istiyorlardı. Yakınlarda ev bile yoktu bizi burda kimse bulamazdı boşuna çaba sarfediyorlardı. Adamlar bağırıp susmalarına söylüyorlardı ama çocuklar susmuyorlar ve daha çok bağırıyorlardı. Bu adamları dahada sinirlendirmişti.

Adamlar çocukların ağızlarını ve ellerini bana yaptıkları gibi bağlamışlardı. 6 kardeşim ve ailelerimiz hep beraber burada ölücektik. Adamlar bizim arkamıza geçip silahı ailelerimize tuttular. Ne kadar çırpınsakta bütün ormanda silah sesleri yankılanmıştı. Adamlar gözlerimizin önünde ailelerimizi vurmuşlardı. Gözümden yaşlar dökülmeye başlamıştı.

Çırpındım, çırpındık. Onlar kanlar içinde yatarken ayağa kalmaya çalışıyordum her şey bitmişti. Her birimizin başına silah dayadılar. Sonumuzun geldiğini düşündüm ancak sonra bi anda bahçenin etrafını saran adamlar evi basan bütün herkese ateş etmişlerdi.

Bir kaç adam gelip ellerimizi çözmüşlerdi. Hepimiz ailelerimize sarıldık geri dönmiceklerini biliyorduk fakat belki bir umut yaşıyorlardır diye düşünüyorduk işte. Ancak hepsi ölmüştü gözümüzün önünde. Bizi kurtaran adamlar hepimizi kucaklayıp arabaya götürmüşlerdi. O gün bizim için her şey değişmişti. Koluma vurulan iğne ile derin bir uykuya düşmüştüm en son gördüğüm çocukların baygın ve gözlerinden akan yaşlardı.

Sabah masmavi bi odada uyandım. Gözlerimdeki bulanıklığın geçmesini bekleyip etrafıma baktım. Çocuklar hala uyuyorlardı. Hepsini tek tek uyandırdım. 7 kişi çember oluşturup birbirimize sarılık ve birbirimize bir söz verdik "Ne olursa olsun birbirimizden ayrılmicağız ve ailemizin intikamını alıcaz". Evet daha 10 yaşlarında olsakta aklımız bazı şeylere eriyordu.

Hepimiz susmuş sadece yere bakarken odaya genç en fazla 30 yaşında bir adam girdi. Hepimiz korku ile kafalarımızı kaldırarak adama baktık ve tek bir çizgi oluşturucak şekilde sırtımızı duvara yasladık. Adam içten bir gülümseme ile bizden 10 adım uzağa bizim gibi oturdu

Acımasız PJM  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin