Şokla azım açılırken ,Kai ise bana hayal kırıklığı ile bakıyordu. Ona yaklaşıp kollarımı kaldırdım tam sarılıcaktım ki geriye doğru gitti. Kollarım iki yanıma düşerken hayal kırıklığı ile baktım ona. Hiç bir zaman böyle bir şey yapmamıştı. Hatta kendisi benden önce davranıp sarılırdı. Jimin bizi dikkatle izlerken derin bi nefes aldım ve ağzımı konuşmak adına açıcaktım ki
Kai - Git burdan nereye gittiğin umrumda değil. Amerikada sana ve sevgiline iyi tatiller dilerim.
Yoora - Kai lütfen bekle.
Kai - Al bu dosyaları imzala benimle olan sözleşmen buraya kadardı.Elindeki kağıtlara şaşkınca baktım. Bi anda yüzüme atınca gözlerimden bir kaç damla gözyaşı akmıştı. Jimin sinirle yerdeki kağıtları toplayıp bana vermişti. Ellerim titriyerek kalemi elime almıştım. İmzamı zar zor attıktan sonra Kai elimden çekip bütün kağıtları yanında duran çöp kutusuna atmıştı. İmzaladığı kağıt hariç kafes dövüşlerine ilk başladığım zamanlar imzaladığım kağıdı paramparça etmişti. O kağıtlar gibi kalbimide parçalamıştı. Bi abimi kaybetmiştim. Gözümden tek tek gözyaşları damladığında Kai'nin yüzünde şaşkın, üzgün, sinirli bir ifade vardı. İlk defa ağladığımı görüyordu.
Jimin - Tamam hadi gidelim Yoora .Jimin elimden tutup beni oradan çıkarmıştı. Arabanın şoför koltuğuna
Jimin'i iterek geçmiştim. O da itiraz etmeden yanımda yerini almıştı. Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim ve arabayı çalıştırdım. Şuan gidiceğim yeri çok iyi biliyordum. Kendimden emin bir şekilde uçuruma yakın bi yerde arabayı durdurdum ve arabanın içinden indim. Hemen ardından Jimin'de indi. Uçurumun en kenarına oturdum.Jimin konuşmuyor sadece şuan benim gördüğüm muhteşem manzaranın karşısında dili tutulmuş gibi bakıyordu. Ama burası cidden de güzeldi. Ayağa kalkarak bir kaç adımlık mesefede olan eve doğru yürümeye başladım. Buruk gülümseme ile evi süzdüm.
Evin dışı hiç değişmemişti ama çok yıpranmış ve eskimişti. Anahtarı eskiden sakladığım yerde bulmayı ümit ederken elimi kırık borunun içine atmamla yüzümde bi tebessüm oluşmuştu. Jimin yaptıklarımı hayretle izlerken ben kapıyı açıp içeri girmiştim. Eski anılar, sesler ve çığlıklar beynime doldu.
Flashback
Yoora - Baba o adamlar kim?
Jung woo - O adamlar çok kötüler güzelim Şimdi beni iyi dinle güzel kızım söylemem gereken şeyler çok önemli.
Yoora - Nedir baba??
Jung woo - Ne olursa olsun sana verdiğim silahla kendini koruyacaksın kızım. Eğer biri sana doğru yaklaşırsa ona silahı sana öğrettiğim gibi doğrult ve ateş et tamam mı? .
Yoora - Tamam baba peki ya sen ve annem?
Jung woo - Ben kendimi ve anneni korurum kızım. Sen kendini korumaya bak şimdi güvenli bir odaya git ve kapıyı kilitle hadi kızım seni çok seviyorum.Sanki son kez sarılır gibi sarıldı babam. Küçük olsam da hissetmiştim işte . Tedirgince etrafa baktım ve koşarak odaya gittim ve kapıyı kilitledim. Aşağıdan silah sesleri ve bağrışmalar geliyordu ancak çok net değildi . Tam dinlemek için saklandığım yerden çıkıcakken yaklaşan adım seyleriyle olduğum yere iyice sinip gizlice silahımı kapıya doğrulttum. Adamlar kapıyı kırınca iyice saklandım.
? - Burda kimse yok hadi gidelim.Adım sesleri uzaklaşınca biraz kafamı çıkartıp dışarıya baktım. 2 el silah sesinden sonra babamın çığlığını duydum.
Hızlıca merdivenlerden aşağıya indim ve saklanarak baktım annem kanlar içinde yerde yatıyordu babam ise bağırarak annemin kalkması için ona yalvarıyordu. Dolan gözlerim ile duvara iyice sindim . Babama dikkat etmesi gerektiğini söyliyicekken 2 el daha silah sesi gelmiş ve babamın sesi kısılmış, sesli şekilde yere düşmüştü. Korku ile gözlerim açılırken ellerim titremeye başlamıştı . Bir süre sonra adamlar koşarak evden çıkmışlardı . Elimdeki silah yere düşerken babamın bakışları beni buldu .Ben hala olayın şokunda sadece gözyaşı döküyordum. Şoktan çıkıp babamın ve annemin yanına gittim. İlk önce annem nefes alıyor mu diye bakmak için elimi burnuna götürdüm ama almıyordu. Babama döndüğümde bana bakıyordu. Jung woo - Kızım dikkat et biz ölsekte sen bizim her zaman gökyüzünden seni izlediğimizi bil ve hiç bir zaman ezilme. Sen çok güçlü bir kızsın unutma . Seni çok seviyorum meleğim kendine dikkat et. Asla kanımızı yerde bırakma meleğim . Kendine iyi bak .
Duyduğum son ses evin boş odasında yankılanan acı çığlığımdı.
Flashback end
Gözlerimdeki yaşları silerek Jimin'in elinden tutup yukarı çıkardım. Ev 3 katlıydı ve cinayet 2. Katta işlenmişti. Gördüğüm manzara ile o günkü gibi donup kaldım ve gözyaşlarım aktı usul usul . 15 sene geçsede kan izleri hala yerde duruyordu iğrenç bir şekilde . Cesetleri burdan Kai ile çıkarmıştık ama kan izlerini silmeye cesaret edememiştik .Küçüktük ve bu bize çok ağır gelmişti işte . Zaten o günden sonrada Kai buraya benimle gelmek istememişti. Tabiki bende zorlamamıştım.
Flashback
Dürtülerek uyandırılmıştım. Her şeyin bir kabus olmasını diliyordum sadece uyuduğumu ve annemin beni korkmamam için uyandırdığını düşünmek istiyordum . Beni dürten kişeye baktım titreyen gözlerim ile benden 1 yaş büyük bir çocuk karşımda duruyordu. Uzatmış olduğu eli tutarak yavaşça olduğum yerden kalktım.
Arkama baktığımda yerde hala kanlar içinde yatan anne ve babamı gördüm. Gözümde kurumayan yaşlar tekrar akmaya başladığında tekrar titremeye başlamıştım .
Kai - Adım Kai peki senin adın ne ve onlara noldu? diye sordu terdddüt ve korku ile
Yoora - Adım yoora. Onlar benim ailem bana yardım eder misin? Onları burdan çıkaralım yerde üşürler. Bu şekilde bırakmak istemiyorum.O küçük aklımla onları gömmeyi akıl etmiştim. Aptaldım . Herşeyin farkında olan ve her şeyini kaybetmiş aptal küçük bir çocuktum .
Kai - Peki Yoora şurda örtüler var onlara saralım onları hadi.İlk önce annemi örtüye sardık ve merdivenlerden indirmeye başladık. Arka bahçeye bıraktıktan sonra aynı şeyi babama da yapıp onu annemin yanına getirdik. 2 tane mezar kazdıktan sonra ilk önce annemi gömdük ve üstüne tahta kapatıp toprak attık. Babama da aynı şeyi yaptıktan sonra 2 mezarın ortasına geçip bağırabiliceğim kadar bağırdım zaten ıssız bir yerde olduğumuz için beni duyabilecek kimse yoktu. Daha 10 yaşındaydım ve başıma gelen şeyler hiç kaldırabileceğim şeyler değildi. Kai beni yerden kaldırıp kucağına almıştı. Her zaman korktuğum ve yanaşamadığım uçurumun kenarına oturmuş ve gökyüzüne bakmıştım. Babam bana ordan onların onu izlediğini söylemişti demi. Gökyüzüne baktım beni gördüğünü düşündüğüm için güldüm ve elimle kalp işareti yaptım.
Sanırım o günden sonra 1 yıl geçmişti.
Kai'nin babası önceden polismiş o yüzden Kai silah ve dövüşte iyiydi. Banada öğretmeye başlamıştı. Kai'nin babasının tuttuğu bir evde kalıyorduk mutluydum her geçen gün güçleniyor ve intikam ateşiyle alevleniyordum.Flashback end
Jimin - O kurumuş kan izleride ne Yoora ve biz neden burdayız burası neresi?
Yoora - Burası benim 10 yaşımda umutlarımı, hayellerimi ve mutluluğumu bıraktığım yer...Küçük yaşta gerçeklik ile karşılaşıp herşeyimi kaybettiğim yer...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız PJM
Fanfiction/Düzenlendi/ Hikaye başlangıç /20.11.2019/ Hikaye bitiş /14.05.2020/ Soğuk rüzgarın bedenime değmesine, vücudumdaki ağrıların bütün hücrelerimi sarmasını izin vererek yürüyordum. Her adımda ölüme bir adım daha yaklaşıyordum. Hekesin toz pembe bir h...