Bölüm 13: Aralanan Kapı

211 24 54
                                    

Bölüm Parçası: Şebnem Ferah - Geçmişe Yolculuk (Spotify'da Gölgedeki Papatya adlı çalma listesinde tüm şarkılar mevcut)

+ Kendime ait birkaç listeyi daha paylaştım

'Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?'*

Zihnimde yankı bulmuş olan Sabahattin Ali'nin cümleleri, Pars'ın gözlerine baktığım zaman anlam kazanmıştı.

Mevcudiyetinden haberim yoktu belki... Lakin hep aramamış mıydı ruhum? Benden habersiz hayalinin peşinden gitmemiş miydi?

Gitmişti.

Ömrüm boyunca nedenini bilmediğim bir boşluğu doldurmaya çalışmıştım. Aramıştım, birçok şeyden vazgeçmiştim, insanlara sırtımı dönmüştüm. Kendimi yalnızlaştırdığım zamanlar olmuştu, yalnızlığımı giderebileceğini düşündüğüm saçma arkadaşlık ilişkilerim olduğu gibi...

Şimdi Pars'ın yanındayken, tam da her şeyimi kaybettiğimi düşündüğüm bir zamanda tamamlanmış gibi hissediyordum. Ailemin acısını hâlâ ilk günkü gibi hissediyordum ama Pars yanımdayken ruhum dinginleşiyordu.

"Seni nasıl büyütebilirim ki Pars? Ben de hala çocuk değil miyim?"

Sahi, ne zaman büyümüştüm? Annesi tarafından saçları taranmadığında mızmızlanan, babası uyumadan önce yanağını öpmediği zamanlar da küsen, abisi odasına almadığında hırçınlaşan Sezin Akman neredeydi?

Buradayım.

Küçük kız elma şekerinden ısırık aldıktan sonra elini sallamıştı.

"Hayır! Büyümedim ben. Küçüğüm daha, görmüyor musun Pars?"

Gözlerimi Pars'ın yüzünde dolandırmaya devam ettiğimde, beni bu boş odaya getirmiş olmasının nedenini anlamaya başlamıştım. Kendimle yüzleşmemi sağlıyordu. Bilmediği şey,  bu dünyada kendimden korktuğum kadar kimseden korkmadığımdı.

"Dayanamıyorum Pars! Her gece kabuslarla uyanmaya, uyandığımda yanımda ailemi bulamıyor oluşuma dayanamıyorum. Dilime pelesenk olmuş, herkese iyi olduğumu söyleyip duruyorum."

Hâlâ sessizliğini koruyordu.

"Biliyor musun Pars? Yanındayken bazen gerçekten de iyi olduğumu hissediyorum ve bu histen nefret ediyorum. Bu duyguyu hak etmediğimi biliyorum. Ailem ölmüşken, abim gitmişken benim iyi hissedebiliyor olmam-"

"Sen yaşamaya devam ediyorsun Sezin! Ölüm gerisinde harabeler bırakır ama dünya dönmeye devam eder, yaşam devam eder."

Bir zamanlar kokusunu alabildiğin birinin şu an nefes almıyor olduğunu bilmek kolay değildi. Ölümlerini kabullenmek dahi istemiyorken, bu gerçeği bile bile normal yaşantına devam etmek hiç kolay değildi.

Abimin yaşayıp yaşamadığını dahi bilmiyordum! Bu bilinmezlik çok daha beterdi. Bir yerlerde nefes aldığını düşünüyordum ama başına bir iş gelirse bundan haberim olmayacağının da farkındaydım.

"Anlamıyorsun beni Pars."

Sesim gücünü kaybetmişti. Giden sesimin yerini akmasını engelleyemediğim gözyaşlarım doldurmuştu.

"Anlamıyorsun. Ben mutsuzluk nedir bilmezdim. Ölümü soracak olursan, üç yıl önce öğrendim. Kayıp kelimesi ilk defa o zaman girdi hayatıma."

Gölgedeki PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin