Sezin Akman.
Bölüm Parçası: Sezen Aksu - Hayat sana teşekkür ederim (Spotify'da Gölgedeki Papatya adlı çalma listesinde tüm şarkılar mevcut)
+ Kendime ait birkaç listeyi daha paylaştım
"Sezin, bu konu hakkında bizimle paylaşmak istediğin bir şeyler var mı?"
Bakışlarımı pencereden alıp sosyal psikoloji derslerimize giren Nilüfer hocaya çevirdiğimde sorusunu gerçekten ilgiyle sorduğunu fark ettiğim için istemsizce cevap verme ihtiyacı duymuştum.
"Aslına bakarsanız kitabın ana karakteri bir çiçek katilidir. Onun adımını attığı toprağa küsmüş olan çiçekler bir daha açmamıştır. O esnada cinayete tanıklık yapan papatyalar da bir bir solmuş, çiçek bahçesinin papatya mezarlığına dönüşmesini sağlamıştır. Bu yüzden kitabın son satırlarında papatyaya aşık olduğunu fark edip, sevdiğinin katili olmasına dayanamadığı için intihar eden Bay Z'yi hiçbir hâlükârda haklı bulmuyorum."
İnsanlar sadece kendilerine acırdı. Bay Z papatyaların ölümüne yol açarken acımamıştı, kardeşini para karşılığında çirkin kalpli bir adama satarken de acımamıştı ama kitabın sonunda pişmanlığı yüzünden acı çekmeye dayanamadığı için kendine acımıştı. Hak ettiği acıyı çekemeden tek bir kurşunla huzura kavuşmuştu.
İşte bunu hazmedemiyordum.
"Bakış açın oldukça kaliteli. Seni okul çıkışlarında yaptığımız kitap sohbetlerinde görmeyi çok isterim."
Sosyalleşme fobisi edinmiş bünyem için bu teklif kaynar kazana atılmak ile eş değerdi.
"Fırsatım olursa neden olmasın?"
O fırsat hiçbir zaman olmayacaktı.
Dersin kalan kısmında konuşmalara katılmamıştım. Zaten ilgimi çeken bir konu da konuşulmamıştı.
"Sezin yanıma gelir misin?"
Bugün Nilüfer hocayla karşılıklı diyaloglarda rekora doğru emin adımlarla ilerliyorduk.
"Okulumuzun düzenlediği makale yarışmasına katılmanı istiyorum. Hem dereceye girdiğin taktirde gitmeyi planladığın yurt dışı eğitim programına girişin kolaylaşabilir."
Kulağa oldukça cazip gelen bu teklifi reddetmek zorundaydım.
"Öneriniz için teşekkür ederim. Fakat ben zorunluluk çerçevesinde yazmayı tercih etmiyorum."
*********
Zümrüt rengine benzettiğim gözlerini çizmeye çalışırken, uzun zaman sonra ilk defa resim konusunda kendimi yetersiz hissediyordum.
"Seni uzun zamandır bu kadar düşünceli görmemiştim kupa kızı."
"Git başımdan Ediz."
Şimdi başımdan savmaya çalışıyor olsam da Ediz bana bu okulda diğer öğrenciler ile birlikte yaşıyor olduğumu hatırlatıyordu. Biraz yapışkanımsı tiplerdendi ama özünde iyi bir çocuktu. En azından okuldaki diğer öğrencilerle kıyaslanacak olursa baba parası yediğini her fırsatta dile getirmiyordu. Bu da onu diğerlerinden farklı kılıyordu.
"Bu sözlere karşı sinek valesi kalbim kırılır kupa kızı."
Kırıkları tamir edebilseydim, en başta kendi kırıklarımı onarırdım ama maalesef ki o yetenek bende mevcut değildi.
"Üzgünüm ama şifacın ben değilim."
Masadan küçük çizim defterimi alıp kantinin çıkışına doğru ilerlemeye başladığımda kısa bir süre sonra Ediz de peşime takılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgedeki Papatya
AçãoAbisinin beklenmedik gidişi sonrasında sarsılan Sezin Akman'ın hayatına aniden girecek olan Pars Tekin ile birlikte değişen hayatı... Belki de şu dünyada güvenmemem gereken tek adama güvenmeyi tercih etmiştim, bilmiyordum. Sezin Akman & Pars Tekin