6 | Dick

2K 203 71
                                    

'Sakin olmam gerek evet aynen sakin kalmalıyım. Sorun yok. Evet aynen öyle. Sadece konuşacak benimle. Yani Umarım öyle olur. Şimdilik.'

Diye geçiriyordu içinden yoongi.

Sakin kalması gerekliydi. Yada değildi.

Hoseok'un ona ne yapacağını konduramıyordu. Ya çok fena bi şekilde pataklayacak yada becerecekti.

Yoongi korkusuna yenik düştü. Kendini odadaki lavaboya kitlerken olacakların daha kötüye gitmesini düşünememişti.

Kendine aynada bakıyor,yüzünü yıkıyor ve salak saçma hareketler sergiliyordu. Gergindi. Hemde hiç olmadığı kadar.

O sırada hoseok odadan içeri girdi.

Yoongi stresten bayılacaktı. Buna emindi. Hoseok bağırdı

"Çık şu siktiğim tuvaletinden yoongi. Kurtulamayacaksın. Biliyosun. Ve zorlama."

Evet biliyordu. Bi bakımdan haklıydı. Doğru. Zorlamanın bi alemi yoktu ha şimdi becerilecek veya pataklanacaktı yada 1 saat sonra.

Ne sikim değişirdi ki? Ama direnmek istedi o an. Sanki hoseok ona acırdı.

"be-ben ko-korkuyorum hoseok."

Ses gelmedi. Yaklaşık 5 dakika. Yoongi gittiğini sanarken içeriden gelen nefes sesleri ile duraksadı.

"Ho-hoseok" yine ses yok.

'Lanet olsun' diye geçirdi içinden. Sakince kapıyı açtı ve banyodan çıktı.

Aniden kolundan tutulan eller ile afalladı ve sırtı duvara çarpıldı.

Iki elini yoongi'nin omuz hizzasına koydu ve konuştu.

"Korkman neyi değiştirir yoongi? Konuştuk bunu. Kabul ettin. Ve şimdi bana karşı geliyosun. Derdin ne hah? Böyle yaparak beni kendine çekmek veya kuralları çiğneyip hoseok birşey yapmaz taktiği mi?"

Yoongi hoseokun gözlerine baktı. O anki korkusunu hiçbir yerde yaşamadığına yemin edebilirdi.

"ha-hayır hoseok. be-ben özür dilerim. Söz söz birdaha olmayacak. Ya-yanlışlıkla oldu. Be-ben özür dilerim affet beni"

Hoseok yoongiye baktı. Sadece baktı. Birkaç saniye belkide birkaç dakika saymadı ikiside.

O anki duygu yoğunluğunu atlatamadan. Yoongi'nin korku, pişmanlık ve sevgi duygusu ve de hoseok'un sevgi bağımlılık ve sahiplenme duygusu.

Onu kimselere vermezdi. Elinde olsa kimsenin onu görmemesi için herşeyi yapardı. Yoongi onundu. Sadece onun.

"Tamam yoongi. Bunu gözarda ediyorum. Ama ilkin diye. Birdaha böyle Bir şey olurs-"

Yoongi heyecanlı bi şekilde hoseoktun lafını bölüp konuştu.

"Asla asla olmayacak hoseok yemin ederim ki olmayacak teşekkür ederim affettin beni... babacık"

ahhh... o sözü son noktaydı hoseok için.

Yoongi'nin dudaklarına yapıştı. Delicesine öptü onu hiç bırakmak istemiyomuşcasına.

Ona böylesine deli olurken bırakamazdı. Yoongi'nin Alt dudağını dişlerine geçirdi.

"Ahh -hmm" acıyla kıvrandı.

Hoseok son kez o tapılası dudaklarını emdi ve geri çıktı.

"Bu dudaklarda yüzyıllarca yaşayabilirim"

Yoongi nefes nefese cevap verdi.

"Yaşayalım o zaman babacık "

Birbirlerinin gözlerine baktılar

"Yaşayalım kedicik."

Dedi içindeki arzu duygusunun baskınlığıyla mücadele ederken.

yoongi'yi belinden kavradı. O sırada yoonginin bi eli hoseok'un saçına diğeri ise omzuna yöneldi.

Hoseok doyamamış gibi tekrar öpmeye başladı o taptığı kiraz rengi dudakları. Emdi. Yaladı. Ve dahası.

Yoongi hoseok'un saçını çekiştirdi ve isteğini belli etti.

Ikiside birbirleri için yanıp tutuşurken kendilerine bu kadar engel olmaları bile mucizeviydi.

Ama hoseok şunu unutmamalıydı. O onun sadece bir sex kölesiydi.

İleride deli gibi aşık olacağı adam olamazdı. öyle değil mi?

Say what you want | sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin