Bölüm: 1

137 9 25
                                    

Hastanenin bahçesinde kız kardeşim; Soojini bekliyordum. Psikoloğa geliyorduk... Kardeşimin sevdiği adamla evlendiği gün ayrılması onu çok kötü etkilemişti. Tanrıya şükürler olsun ki durumu şimdi iyidi...

Sj(Soojin): Abla gidelim hadi...

Kol kola girerek otobüs durağına doğru yürümeye başladık. Otobüs durağına gelip beklerken telefonumun çalmasıyla Soojinin kolundan çıktım. Arayan Bay Kang idi..

Dm: Alo.? Efendim Bay Kang.?

B.K: Dami hemen **** Binasına git.. orada toplantı olacak... Ben gidemiyorum ama asistanım olarak sen git... sana güveniyorum.

Bir şey dememe izin vermeden yüzüme kapatmıştı. Heme Soojine dönüp sen git demiş ve geldiğimiz yönün tersine koşmaya başladım. Kalan paramla umarım taksi bulurum..

&&&

Taksiden inerek Bay Kangın söylediği binaya baktım. Bu bina değil gökdelendi resmen.! Koşarak içeri girip asansör beklemeye başladım ama gelmeyince geç ola bilir diye merdivenlerden hızla çıkmaya başladım. Ama bir dakika.! Ben hangi kata çıkmalıydım.?! Aish aptal Dami.! 3 cü kata gelip bir kızı tuttum.

Dm: Pardon acaba 'KANG' şirketinin toplantısı nerede.?

Kız biraz düşündükten sonra bana "7ci katta" diye cevapladı. Aceleyle teşekkür edip tekrar merdivenlere yöneldim. Asansörün keyfini bekleyemeyeceğim.!
Sonunda 7ci kata bacaklarımı hissetmeyerek vardığımda nefes nefeseydim. Fakat burada toplantıdan daha çok başka koşuşturmaca vardı.. Aralarından birine sormak isterken beni dinlemeyerek yollarına devam ediyorlardı. Birden kolumdan tutulup bi yere sürüklenmeye başladım. Ne kadar "bırakın beni" diye haykırsam da bu kalabalıkta beni duyan ve dinleyen yoktu. Bir odaya girdiğimde mankenlerin olduğu oda olduğunu gördüğüm makyaj masaları, bir sürü kiyafet ve uzun boylu kızlardan anlamıştım. Hadi ama burada ne işim var.?! Toplantıya geç kalacaktım.!

X1: Lütfen giyinin.!

Dm: Ama benim bur-

X2: Fazla vaktimiz yok Bayan Cha.!

Delireceģim.!

Dm: Ben Cha değilim ben-

X3: Giyinin.!

Birden orada çalışan kızlar bana yaklaşıp kiyafetlerimi değiştirdiler.! Resmen kızlar tarafından tecavüz ediliyordum.! Neden beni dinlemiyorlar.?! Her gün benim gibi haykıran insanlarla mı karşılaşıyorlar.?! Bu kadar rahat olmaları bu yüzden, net.!

Sonunda beni tekrar bir yere sürüklediklerinde perdenin arkasında olan yere doğru itildim.! Kafamı kaldırıp baktığımda ise.. Oha.! Ama burası podyum.! Ben buraya neden geldim.? Ben yürüyemem ki.! Her kes bana bakarken resmen bacaklarım tutmuyordu. Kafamdaki aksesuarı çıkarıp insanlara döndüm.

Dm: Ben.. Ben manken değilim.!

Diyerek geldiğim yere koştum. Zaten toplantıya geç kalmıştım birde burada mankenlik yapamazdım. Önümde duran iki tane iri yarılı adama korkarak bakmıştım. Onlar ise benim kolumu sertce tutarak başka yere götürmeye başlamışlardı bile...

Dm: Yah.! Neler oluyor, bırakın beni.! Ya of.!

Aynı giyinme odasına beni fırlattıklarında içerde az önceki gibi değilde bom-boştu.. Üzerimdeki minicik ve göğüs dekolteli elbiseye şimdi dikkat ediyordum. Resmen çıplak kalmışım.! Kabine girerek kendi kiyafetlerimi buldum ve değişiyordum ama kapı öyle sert açılıp kapandı ki yerimde zıpladım. Kabinden çıkmaya korkarken ışığın bir kaç tanesi kapanması korkumun artmasına sebep olmuştu. Bana yaklaşan birinin olduğunu gelen ayak seslerinden anlamıştım. Kabini sertce açarak karşımda duran adama bakıyordum. Yüz ifadesi fazla sertti.. Onu kolumla itip gitmek isterken kolumdan tutarak beni duvara yasladı. Tam karşımda durması benim içim hiç iyi değildi. Elimle dekoltesi olan elbisenin göğsünü kapatıyordum... Adam ellerini iki yanıma koyarak yüzüme daha çok eğildi...

Adam: Hangi şirketin ajanısın.?

Kısık ama erkeksi sesine başka zaman olsa düşerdim. Söylediği şeyi ise anlamıyordum. Ben ajan değil asistandım. Ama korkudan ona cevap veremiyorum bile..

Adam: Konuş.!

Birden bağırmasıyla tekrar yerimde zıpladım. İstemeden de olsa göz yaşlarım yanaklarımı bulmuştu.

Dm: B-ben kim-senin ajanı değilim.. K-Kang şirketinin çalış-anıyım...

Adam: O zaman benim defilemi ne diye mahvediyorsun.?!

Dm: İstemeden oldu.. O-onlara manken olmadığımı söyledim ama b-eni dinlemediler.. Bırakın gideyim lütfen t-toplantıya geç kaldım..

Adam sinir bozucu bir şekilde sırıtmıştı.. ben ise hala elimle elbiseyi kapatıyordum. Birden boynuma yaklaşıp koklayınca hemen onu itmiştim. Sırıtışı hala yüzündeydi, benim ise göz yaşlarımm..

Dm: Ne yapıyorsunuz siz.?!

Sesim benden bağımsız yüksek çıkmıştı ama sanırım o bunu sevmemişti, gelip elbisemi tutan ellerimi başımın üstünde birleştirdi ve bacaklarımı kendi bacağıyla tutmuştu. Ardından kafasını tekrar boynuma götürüp öpmeye başlamıştı. Ben ise çırpınıyor ve yardım istiyordum fakat az önceki kalabalıktan biri bile benim sesime gelmemişti. Ağlıyor ve bu adamın bana dokunmasına karşılık hiç bir şey yapamıyor oluşum beni fazla sinirlendirmişti. Sonunda ellerimi bırakıp benden iki adım uzaklaşarak suratıma bakmıştı. Bende ona en sertinden tokatı atıp yerdeki kiyafetlerimi alıp koşarak odadan çıktım.. Bu geri zekalı bana dokunmuştu.! Benim iznim olmadan dudaklarını tenime dokundurmuştu.!

:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


:)

PiYoN🎭 MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin