♤Yoongi♤
Dami'nin odasına derin nefes alarak resmen dalmıştım. Kafasını irkilerek kaldırıb bana bakınca gözlerini devirmişti. Çalışanlarım bunu bana asla yapamazdı fakat Dami her seferinde bunu yapıyordu.
Dami: Ne istemiştiniz.?
Boğazımı temizleyip konuya girdim.
Yoongi: Benimle gel.
Arkamı dönüp odadan ayrılınca arkamdaki ayak seslerinden peşimden geldiğini anlamıştım.
Asansörle benim odama gittiğimizde ilk kez sevdiklerim dışında birinden özür dileyecektim.
Etrafımdaki insanlar hep beni babama benzetirler. Egoist, kibirli, sinirli vs vs....
Fakat ben babamdan nefret ediyordum ve asla ona benzemiyordum. Fakat babam yine de saygı gören ve işinde başarılı biriydi.
Ben sadece hayatta daha başarılı, insanlar tarafından ezilmemek için kendimi bu karakterde olmaya alıştırdım. Başarmıştım da. İnsanların gözünde babamdan farksızdım şu an.
Şu anki konuma kolay gelmemiştim ben. Bu hayatta fazla zorluk çekmiştim.
Annem kuzenimin nişanında intihar etmişti.. Hepimizin gözleri önünde..
Annemle babam hep tartışırdı, babam zaten her zaman haksızdı bunu biliyordum. Anneme karşı da hep kabaydı. Annem tartışma zamanı bazen "kendimi öldüreceğim, senden de bıktım, çocuklarından da.!" derdi. Gerçekten de yapacağını sanmazdım, kimse sanmıyordu. O zaman küçüktüm daha, 16 yaşındaydım. Bizden gerçekten de bıkmıştı galiba.. Yine de anne/baba olmak evlatlarını her daim korumak, yanında olup zorluklara beraber göğus germek değil miydi.? Neden büyüklerin hatalarının cezasını çocuklar çekmek zorunda ki.?
Sonra babam da vicdan azabından sanırım hasta olmuştu, şirkete de amcam bakıyordu. Fakat babam da öldükten sonra amcam şirketimizi satın alıp kendisininmiş gibi gösterdi millete. Bizi de evden atmıştı.
Şimdi bizimle yaşayan büyük annem -anneannem- o zaman bizi yanına aldı ve baktı.
O zamandan sonra kendime söz verdim. Çalışıp hakkımız olan o şirketi alacaktım amcamdan. Öyle de olmuştu. Daha 21 yaşındayken şirketimizi almıştım. Amcamı da tutuklatmıştım dolandırıcılıktan.
Fakat yine de zor şeyler beklemişti beni. Şirket borc bataklığındaydı. Ama asla pes etmedim. Namjoon ve Hoseok'la tanıştım, anlaşma yaptık . 3'müz de bir olduk bölümlerimizi birleştirdik ve hakkımla şirketimi bataklıktan çıkarmış, 7 yıl içerisinde de sadece Seoul değil, Bütün Kore ve yurtdışında tanınan bir marka olmuştuk.
Dışarı güçlü görünmek içinde kendimce duvarlar örmüştüm. Bir kaç kişi hariç bu duvarı aşa bilen yoktu. Pekala Dami, bu duvarın tam olarak neresindeydi.?
Odama adımlayıp ayakta durdum.
Dami: Bay Min ne konuşacaksak konuşalım, işim var.
Sesi soğuktu. Kırılmıştı işte..
Yoongi: B-ben şey..
Lanet girsin kekelemiştim.!
Dami: Ne o.? Yoksa yine mi azarlayacaksınız.? Ya da dur.! Kesin bu sefer daha da kötü şeyler söyleyeceksiniz. Gerçi dün söy-
Yoongi: Özür dilerim.
Sözünü kesmiştim. Gözlerimi kapatıp özrümü dilemiştim. Artık gidebilirdi.
Dami: Pardon, duyamadım.?
Aish.! Bu kız cidden insanı delirtirdi.!
Yoongi: Özür dilerim.! Hatalıydım, seni bilmeden de olsa kırdım. Benimle aynı acıyı yaşadığını bilmiyordum.!
Şaşkınca birden çıkışıma anlam vermeye çalışıyordu sanırım.
Dami: Tamam affettim.!
Gülümsedim. Nasıl bu kadar iyi niyetli olabiliyordu ki.? Ben olsam süründürürdüm. Aslında Dami yapardı da, benden az da olsa çekiniyor.
Dami: Bay Min ben bizim ailemizin bizi izlediğine eminim.
Dedikerini sessiz ama dikkatle dinliyordum.
Dami: Ben her gece onları özlediğimde arka bahçeye çıkar yıldızları seyredirim. Annem ve babam: bana göre oradalar.
Dolan gözlerini aldırmadan gülümsedi.
Dami: Mesela ben en büyük yıldızı Anneme benzetiyorum, çünki annem biraz kiloluymuş da.!
Dediğine bende güldüm.
Dami: Tabi annemin en yakınındaki de babam. Her sıkıldığımda onlarla konuşurum. Bahçeye çıkamasam, ya da gökyüzüne bakamasam bile biliyorum ki onlar bizim kalbimizde. Hala yanımızdalar. Tanrı onları bizden almış olabilir fakat sevgilerini almadı ki. Hâlâ sevgileri aynı.
Kafamı salladım usulca. Haklıydı.. Lee Dami nasıl bu kadar çocuksu fakat aynı zamanda olgun biri gibi oluyorsun.?..
👣👣👣
《1 ay sonra--Yazarcıktan》
Dami şirketten çıkmak için hazırlanmıştı. Fakat Bayan Emy onu durdurmuştu.
Emy: Dami, sana da çok iş veriyorum bu aralar ama Bay Min ile gitmen gereken bir toplantı var.
Dami gözlerini devirmek istemişti. Yoongi ile araları eskisinden daha iyi olsa da onunla bir araya gelmek istemiyordu. Yoongi'nin yapacakları belli olmuyordu. İyiken birden kalp kıra biliyordu.
Emy: Bak biliyorum gitmek istemiyorsun ama inan işim var.
Dami: Bay Min'in asistanı yok mu.? O gitsin.
Emy: O asistan tutmuyor. Manyak işte.!
Ofladı Dami. Bayan Emy çok iyi bir patrondu. Şimdiye kadar ona çok idare etmişti şirkette. Onun için kabul edecekti maalesef.
Dami: Pekala, ben aileme haber vereyim gecikeceğimi.
Emy sevinirken Dami telefonunu alıp Soojin'i aramıştı.
Soojin: Efendim abla.?
Dami: Soojin ben gecikeceğim, merak etmeyin beni.
Soojin: Tamam dikkatli ol.
Dami: Sizde, öpüyorum.
Diyerek kapattı.
Emy: Bay Min arabada beni bekliyor fakat şimdi sen gideceksin.
Dami: Umarım beni atmaz..
Dosyaları uzattı Emy..
Emy: Sanmam, yanında biri olmalı. Uşaklık yapmak için.
Çıkışa irelilerken sormuştu Dami..
Dami: Size de mi öyle davranıyor.?
Emy kafasıyla onaylamıştı.
Dami: Bu adam cidden...
Diyerek söylendi kendi kendine.
Yoongi'nin arabasını gördüğünde Emy'e döndü Dami.
Emy: İyi şanslar.!
Dami: Teşekkürler.!
Arabanın kapısını açarak ön koltuğa oturdu.
Yoongi onu beklemiyordu tabii, şaşırmıştı.Yoongi: Sen ne diye biniyorsun.? Uzakta bir otelde toplantı var. Seni eve bırakmayacağım..
Gözlerini devirdi Dami.
Dami: Sizden şimdiye kadar beni eve bırakmanızı istemedim Bay Min. Sadece Bayan Emy'nin işi çıktı ben geldim. Asistan tutmaya tenezzül etseydiniz ben gelmezdim.
Yoongi: Hah.! Sessiz ol o zaman. Araba kullanırken konuşmaktan, yanımda konuşulmasından hoşlanmıyorum. Umarım sorun çıkarmazsın Asistan Dami.
Dami bir şey dememişti. Bu gün kendisini pek iyi hissetmiyordu. İçinde kötü bir hiss vardı.
(Okuyorsanız beğenir misiniz lütfen🥺
Sonraki bölümden sonra oylara girişiceğim hahahha)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PiYoN🎭 MYG
FanficŽâàfımśıň...Šęńđę Ķąýbøłųýøřųm🌀... NOT: Küfür ve smut vardır.🔞 Ship kitabı değildir✔