Ölümlü Denizanası

Rezil Dans

Rüzgar;

Barın geniş koltuklarına yayılmış ve elimde soğuk viski bardağını tutarak tıpkı içim gibi görünen siyah duvarlara baktım.Burada onsuz olmak çok garipti kimse beni "Hadi dans edelim!" diye yerimden kaldırmıyordu.Sanki çokta umrumdaydı.O kızdan çok önceden beri kurtulmalıydım.Ama haklısınız soktuğumun geçmişini geri saramıyoruz.Ben lanet düşüncelerime dalmış giderken arkadan omzuma dokunan el beni ürküttü ama istifimi bozmadım.Tabiki de gelen Uzay dı , beni asla ve asla yalnız bırakmayan yapışkan bir sakız.Elinde bira şişesi ile karşımda ki koltuğa yerleşti."Tahmin et yine ne yapmayı başardın.." Çattık ... "Yine ne yapmışım ?" ardından gözlerimi devirdim.Bazen (çoğu zaman) saçma şeyler anlatırdı."Yonca.." Bak işte bu gündem başlığı ilgimi çekti ama her zaman ki gibi istifimi bozmadım(!)."Ee.." Uzay elini kaldırıp başını kaşıdı."Bunu duymak ister misin bilmiyorum ama.." Yine lafı dolandırıyordu sırtımı dikleştirdim ve "Uzatma yeter, hadi söyle."Viskimden büyük bir yudum aldım."Yonca.. intihar girişiminde bulunmuş ama bir şey onu vazgeçirmiş ve yapmaktan vazgeçmiş.." Nefesim kesilmişti nasıl tepki vermeliydim? ya da hangi rolü oynamalıydım? Kafamda ki damarlar sanki birbirine girmiş ve düşünmemi engelliyor gibiydi."Şu hayatı rezil danslar edecek kadar çok seven Yonca dan mı bahsediyorsun yoksa daha eskilerden kalmış bir Yonca daha  mı vardı?" Uzay elleri ile yüzünü kapattı ve ovduktan sonra suratıma dik dik bakmaya başladı.Fazla yakışıklı bir siması vardı."Lanet taştan kalbinin yorumunu dinlemeye gelmedim, ona yardım etmelisin.. tıpkı onun da sana bir zamanlar yaptığı gibi".Edemezdim, ondan kurtulmaya çalışmıştım ve sonunda da başarmıştım."Sen iğrenç herifin tekisin Rüzgar, senden tiksiniyorum." Cidden mi? sanki sevgine muhtaçtım,viski bardağını minik masaya bıraktım ve temkinli adımlarla lavaboya doğru yürüdüm.Sert kapıyı ittirerek açtım ve aynanın karşına geçtim.Aynadan yeşilden kırmızıya dönen gözlerime baktım,bileğimde ki tokayı çıkardım ve saçlarımı geriye yatırarak topladım.Kravatım sanki beni boğmak isitiyormuş gibi sıkı sıkıydı bende onu sertçe boynumdan çektim ve çöpe attım.Uzay ın söylediklerinin doğru olma ihtimali var mıydı? 7 ay önce tanıştığım o kız böyle bir aptallık yapmış olabilir miydi? ki ayrıca yaptıysa neden benim umrumdaydı ki, olmamalıydı.Kapıyı ittirerek açtım ve lavabodan çıktım.Gözlerim o masaya kaydı ilk defa masumiyetini bana sunduğu gün ki geceye kaydı.Hayatımda ilk defa dans ettiğim (zorla..) günü hatırladım ve içimde daha önce hiç tanık olmadığım bir his belirdi ancak tanımını nasıl yapabilirdim bilmiyorum.Belki korku, acı,hayal kırıklığı..tanımını yapamıyordum.Beni bu kadar zorlayan duygunun adı neydi ? Kapıdan çıkmadan önce son kez o masaya baktım..ve ardından düşünmemeye çalışarak çıktım.Görevliden araba anahtarlarımı getirmesini istedim.Demek okulunu dondurdun Yonca? Eğer gitseydi Uzay mutlaka söylerdi.Araba anahtarlarım gelince görevlini elinden aldım ve sessizce arabama bindim . Kafamın başka bir şeyle meşgul olması için müziğe ihtiyacım vardı, rastgele bir radyoyu açtım ve çok tanıdık bir şarkı çalmaya başladı "go ahead and cry little girl.." neden bilmiyorum ama bu şarkı sözlerinin ona ulaşması için yalvarabilirdim .Kimin umrundaydı ki , hay lanet.Direksiyonu sıkıca kavradım ve sadece gaza bastım..