(7 ay önce, Rüzgar)
İsmini deli gibi merak ediyordum.Ama onun da benimkini aynı şekilde merak etmesini istiyordum.Her göz göze gelişimizde onu çözmek daha ve daha da zorlaşıyordu.Bazen insanları tek bir bakışta çözebilirdiniz bazen de çözmek zaman alırdı ve ben bu kadar zaman almasından nefret ediyordum.Bakışları bazen hüzünlü bazen kızgın bazen ise kırgındı.Yanaklarının iki yanında da çizgiler yoktu bu da çok gülmediğinin bir kanıtıydı.Gözlerinin etrafında minik çizgiler vardı bu ise gözlerini ya fazla kıstığını ya da çok ağladığını gösteriyordu.Bileğinde ince sıkı siyah bir toka vardı ancak saçları toplanamayacak kadar kısaydı yüksek bir olasılıkla lastiği ile oynamak için takıyordu.Ayakkabı bağcıkları iki kere üst üste bağlanmıştı bu güven problemlerinden biri olabilirdi, yolda açıldığında çevrede ki insanların arasında eğilip bağcık bağlamak belki de onun için rahatsız ediciydi.Kollarını omzuna kadar saran siyah beyaz eldiven edasıyla kaplayan bir kazak giymişti belki de bedeninde dış dünyadan gizlediği izlere sahipti.O kadar fazla detay vardı ki hangisinin hangi parça olduğunu çözemiyordum."Ya sen bir sapıksın ya da hayatında hiç bir kadınla aynı odada kalmamışsın ancak ben 2. ihtimali siliyorum yani sen kesinlikle bir sapıksın(!)" Ciddi bir ifade ama şakacı bir tavır.Tuhaf."Emin ol ki sapık değilim.Bu mükemmel gözlemini ismimi tahmin ederek yapmaya ne dersin?" Tek kaşını kaldırdı, ellerini çenesinde birleştirdi ve kahverengi gözlerini benim gözlerime sabitledi."Neden bilmiyorum ama içimden bir ses özgür bir isme sahip olduğunu söylüyor.Deniz,Özgür ya da mm.. bulamıyorum işte söyle." Mantıklı tahminlerdi hatta fazla mantıklı.Yüzüme alaycı bir ifade yerleştirdim ve onun oturuşunu taklit ederek oturdum."Bilemedin ama madem meraktan çıldıracaksın o halde söylüyorum.." Bir anda arkasına yaslandı ve"Birincisi meraktan çıldırmıyorum, ikincisi.." İçkisini eline aldı ve dudaklarının kenarına santim kala "İkincisi ister söyle ister söyleme sonuç olarak sıfatlarıma sen katlanmış olacaksın yeşil gözlü goblin." İçksini yudumladı ve bir kahkaha attı.Sanırım bu uydurmuş olduğu sıfat fazla hoşuna gitmiş.Ayağa kalktım ve yaslanmış olduğu yatak başlığını tuttum ve üstüne eğildim.Şimdiden çakır keyif olmuştu.Üstüne eğilmem ile yatağa sırıtarak yayıldı.Aman tanrım masumluğu, o çocuksu bakışları odama asmak isteyeceğim birer tablo gibiydiler.Bir eliyle lacivert kravatımı tutarak kendine çekti.Tamam artık o kadar da masum görünmüyordu.Gözlerim onun gözlerinden ayrılarak dudaklarına baktı dolgun ıssırmış olduğu dudakları fazla göze batıcıydı.Gözlerimin önün de dudaklarını yaladı ve ben aşağılarda bir hareketlenme olduğunu anladım.Gözlerin de davetkar bir bakış vardı.Ama hayır bir heves uğruna bu masumluğu mahvedemezdim.Üstünden geri çekildim ve koltuğa kendimi bıraktım.İçkisini tekrar eline aldı ve "Biliyor musun bugün benim doğum ve hiç bu kadar tuhaf geçmemişti." Demek tamamlayamadığım puzzle ımın bugün doğum günüydü.Aman ne güzel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümlü Denizanası
Teen FictionBu arzu seni hapsedecek ve sen çırpındıkça yosunlar seni sarmaya devam edecek ardından ölümcül ama ölümlü bir denizanası olacaksın...