Benim gurbetimin adı ne Şems..?
Hâlime bir isim koy.!
Yalnız mıyım? Hasta mıyım? Garip miyim?
Ben nerdeyim? Ben neyim Şems?
Harf bir manadır, manası kendindedir...
Benim harflerimi hangi rüzgârda savurdular Şems?
Nefsine mağlup olamayan, Aşkta galip olur demiştin ya, şimdi söyle:
Mağlup muyum, Mağdur mu..?
Hz.Mevlâna
***
Karşımda gördüğüm yeşil gözler bana hayranlıkla bakarken ne yapacağımı bilmiyor elimden geldiğince kendime hakim olmaya çalışıyordum.
Başımı hızla önüme eğerken Yusufun elindeki çiçeği nasıl elime alıp içeri koştuğumu hatırlamıyordum. Sonunda kendimi mutfağa attığımda yaptığımın utancıyla yanan yanaklarımı elimle yellemeye başladım.
Çok heyecanlıydım...
Çok stresliydim...
Ve ne yapacağımı bilmiyordum...
Büşra mutfağa geldiğinde kolundan tutup içeri çektim. Şaşkın gözlerle bana bakıyordu.
-" Ne oluyor Zeynep? Kapı önünde yaptığın da neydi öyle?"
Ellerim başımda bir o yana bir bu yana yürürken hissettiğim tek şey stresten kasılan karnımdı.
-" Ne bileyim büşra. Kendimde değilim sanki. Ellerim ayaklarım titriyor."
Büşra kollarımdan tutup beni sandalyeye oturttuğunda derin derin nefes alıyordum. Bana verdiği suyu hızla içtiğimde ellerimin titremesi biraz olsun geçmişti.
-" Sakin ol kız. Görende seni ilk defa istemeye geliyorlar zannedecek."
Gözlerimi devirdim.
-" Aynı şey değil biliyorsun değil mi?"
Büşra sakinlikle başını aşağı yukarı salladığında bende biraz olsun sakinleşmiştim. Sonra aklıma gelen şeyle hızla Büşraya döndüm.
-" Büşra! Babam nasıl karşıladı Yusufu?"
Büşra derin bir nefes alınca istemsizce gerilmiştim.
-" Merak etme Zeynep. Her zamanki haliydi işte. Hafif otoriter, hafif hüzünlü... Ama en çok da eve gelen misafire her ne için gelmiş olursa olsun el üstünde tutacak bir duruşla karşıladı... Bir sıkıntı yok yani..."
Yüzümde oluşan hafif tebessüm ile Rabbime bana böyle bir baba nasip ettiği için şükrettim. Bazen aşırıya kaçtığı olsa da çoğunlukla herşeyi ayarında yaşayan biriydi.
Annem içeri girip bana kahveleri hazırlamam gerektiğini söylediğinde tüm bedenimi titreten heyecanım yine baş göstermişti.
Büşranın verdiği telkinlerle ve benim kendimi mümkün olduğunca sıkmam ile kahveler hazır olmuştu. Büşra tüm ısrarlarıma rağmen beni dinlemeyip kahveye tuz katmıştı. İçim acımasına rağmen susmuştum. Ne yapalım adetler böyleydi.
***
Elimdeki kahve tepsisine tüm dikkatimi vererek içeri geçtim. Bir anlık kafamı kaldırdığımda gördüğüm suret kalbime kriz geçirmeye and içmiş gibi çarparken içimden bildiğim tüm süreleri okuyordum.
Sonunda kahveyi önce tanımadığım ama simasının Yusufu andırdığına emin olduğum amcaya uzattım. Sırasıyla babama anneme verdim. Afife ortalıkta gözükmüyordu. Sonunda kendimi mutfağa atmayı başardığımda elimi kalbimin üstüne koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMA HAYAT (Tamamlandı)
Jugendliteratur-"Seni seviyorum! Neden görmüyorsun beni, neden bir şans vermiyorsun?!" Zeynep anlamıyordu, her geçen gün biraz daha çizgilerini aşan bu adamdan bıkmıştı artık. Yusuf konuşurken sadece dinliyordu ama sabrı gitgide tükenmeye başlamıştı. Hem kaçırılmı...