Huzur; Her acı sonrası mevlaya yönelmek, her sevinç sonrasında şükretmektir.
ZEYNEP'TEN
Ne olduğunu bilmiyordum, yada bundan sonra ne olacağını...
Ama nedense korkmuyordum. Garip bir şekilde korkum geçmişti. Neydi bunun sebebi? İçime birden gelen bu anlamsız huzurun sebebi neydi?
İnanın bilmiyorum, ama bunun Rabbimden bana bahşedilen bir lütuf olduğunu görebiliyordum.
Saat kaçtı görmem gerekiyordu. Eğer kaç saatir burada olduğumu bilirsem bulunduğum yer hakkında ufakta olsa bir tahmin yapabilirdim. Oda'da gözümü gezdirdim.
İşte oradaydı, dolabın yanında. Saat 6:30 du. Kurstan çıktığımda ise yaklaşık 3'e geliyordu. Üç buçuk saatte neler olmuştu.
Hesapladım, yol tahmini kaç saat sürmüştü? En fazla üç saat, buda şehirden fazla uzaklaşmadığımız anlamına geliyordu. Yani burdan çıktığım takdirde azda olsa kurtulma şansım vardı.
Tabi çıkabilirsem...
Kimi kandırıyorum ki, kapıda bu kadar adam varken çıkmam imkansız gibi birşeydi.Ama asla ümidimi kesemezdim. Rabbime güveniyordum.
İkindi çoktan okumuş olmalıydı, gidip abdest almam gerekiyordu. Banyoya gidip eşarbımı açtım, abdestimi aldıktan sonra kapının her an açılma ihtimaline karşı örtümü örttüm.
Dolabı açtığımda siyah, kolları uzun ön kısmı dantelli bir kıyafet aldım. Eşarp varmı diye kontrol ettiğimde ise kıyafetlerin yanında duran eşarpları farkettim.
Neyseki herşey giyebileceğim tarzdaydı. Dolabı kim hazırlamışsa merhamet sahibi olduğu belliydi. En azından giyebileceğim temiz kıyafetlerim vardı.
Kıyafetleri giydikten sonra seccade niyetine kullanabileceğim birşey aradım. Sarı şalı elime alıp, yere serdim. Niyet edip namazımı kılmaya başladım. Herşeye rağmen o kadar güzel hissettiriyordu ki.
Bir ara kapının açılma sesiyle irkildim. Ama istifimi bozmadan namazıma devam ettim. Zaten bir süre sonra kapı tekrar kapandı. Namazımı bitirdikten sonra etrafıma bakındım. Kimse yoktu, umursamadım.
Tesbihatımı da yaptıktan sonra ellerimi açtım, herşeye rağmen O vardı. Dua edebileceğim ve beni benden iyi tanıyan Rabbim.
-" Ayet ayet yaşat bu dünyayı Rabbim, Sana secde secde yürüyeyim, dua dua kabul et beni, Sana en yakın olduğum yerde öleyim. Allah'ım ben her halimi Sana bıraktım, Sen beni kullarının eline bırakma.
Ben Senin merhametine sığındım, Sen beni kullarının insafına bırakma. Ne olur Sen beni iki dünyada da yalnız bırakma, bu imtihanımı da hayırlısıyla Senin yardımınla geçmeyi bana nasip eyle, kaldıramayacağım yükten Sana sığınırım Rabbim. Ailemin de bu sınavı hayırlısıyla atlatmasını nasip eyle, Rahmetini lütfunu üstümüzden eksik etme. Beni namusumla sınama Allah'ım."Duamı bitirdikten sonra şalı katlayıp eski yerine koydum. Sıkılmıştım ama oyalanacak birşeyim yoktu.
Evde olsa Kuran okurdum, hiç olmazsa kitaplarla vaktimi geçirirdim. Ama burda değil Kuran, kitap bulabileceğimi bile sanmıyordum. Aslında bir duş iyi gelebilirdi. Daha bu sabah almış olmama rağmen sanki bir haftadır yapmamışım gibi geliyordu.Giydiğim kıyafetler halâ temizdi. Bu yüzden yeni bir elbise çıkarma gereği duymadım. Suyun altına girip yıkandığımda herşeyin bir rüya olmasını diledim, ama herşeye rağmen umudum bana buradan kurtulacağımı söylüyordu. Ne olursa olsun iman olunca acılar yerini tevekküle bırakıyordu. İman gerçektende heryerde insanoğlunun imdadına yetişiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMA HAYAT (Tamamlandı)
Dla nastolatków-"Seni seviyorum! Neden görmüyorsun beni, neden bir şans vermiyorsun?!" Zeynep anlamıyordu, her geçen gün biraz daha çizgilerini aşan bu adamdan bıkmıştı artık. Yusuf konuşurken sadece dinliyordu ama sabrı gitgide tükenmeye başlamıştı. Hem kaçırılmı...