Ben sana dilsizim sevgili,
Bunlar hep gönlümün işleri,
Hani ney'de dilsizdir ama,
Ağlatır tüm dervişleri...***
ZEYNEP'DEN...
Yüzümdeki gülümsemeyi silemezken yerinde duramayan Afife buna çok güzel bir şekilde malzeme oluyordu. Gece heyecandan uyuyamamış , sürekli yatakta debelenip durmuştu.
Sonunda gülümsemem kahkahaya dönüşürken, Afifeyi kolundan tutup koltuğa oturtturdum.
-" Sakin ol Afife. Tüm enerjini şimdi harcarsan abini karşılamaya kim gider o zaman?"
-" Ama ne yapayım Zeynep? Sonunda abime kavuşuyorum nasıl mutlu olmam?"
Yüzümdeki gülümseme daha da büyüyünce yanağımın içini ısırıp engellemeye çalıştım. Bende çok heyecanlıydım ama bunu belli etmemek için ekstra efor sarf ediyordum. Başımı kaldırdığımda Afife'nin bana imalı imalı baktığını görünce hızla başımı başka tarafa çevirdim.
Çenemde hissettiğim el ile yüzüm Afife'ye döndü. Bakışları yumuşamış şefkatle kaplanmıştı. Dudakları hafifçe kıvrıldı.
-" Bak Zeynep... Ben herşeyin farkındayım. Abimin sana olan hislerinin farkındayım, ve senin abime karşı olan hislerininde..."
Ağzımı açıp yanlış anlamasını engellemek istedim ama Afife konuşmama izin vermedi.
-" İtiraz etme.. Utandığını biliyorum ama en azından benden saklama."
Yüzümın kızarıklığını engellemek için başımı yere eğdim. Utancımdan konuşamıyordum. Afife de bunu anlamış olacak ki daha fazla zorlamadan dışarı çıktı. Bense derin nefesler alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Zira kalbim olağanüstü bir şekilde atıyordu. Bu kadar hızlı atması normal miydi?
***
-" Kızım biz çok alıştık sana. Şimdi nasıl göndereceğim ben seni..."
-" Öyle söyleme Halime teyze. Benim içinde zor. Ama abimi çok özledim. "
Annem başını anladım dercesine sallarken dolan gözlerini başındaki keten yazmayla silip mutfağa gitti. Bense Afifenin annemin arkasından hüzünle bakan gözlerini izledim. Afife bu evin kızıydı. Kim ne derse desin... O benim dünya ahiret kardeşimdi...
Hüzünlü bakışları bana çevrildi. Konuşmasına izin vermeden hızlıca sarıldım.
Derin bir nefes aldım...
-" Bizim birbirimizle konuşmak için kelimelere ihtiyacımız yok. Biz zaten gönül diliyle konuşuyoruz. Konuşma!... Konuşma çünkü anlıyorum..."
Benim gözyaşlarım onun gözyaşlarına karıştı. 'taki kapı çalınıp biz birbirimizden heyecanla ayrılıncaya kadar...
Afife sanki az önce hüngür hüngür ağlayan o değilmiş gibi imayla yüzüme bakmaya başladı.
Bu kız ne uslanmaz birşey olmuştu böyle...
Kapı açılıp içeri babam ile Yusuf girince ben hemen mutfağa geçtim...
Evet utanıyordum...
Hemde iliklerime kadar...
Ben mutfağa geçince annemde içeri geçti. Kalp atışlarım hızlanmış nefeslerim birbirine girmişti. O içerdeyken ben burada kalp krizinin eşiğine geliyordum.
Birşeylerle meşgul olmak adına kollarımı sıvayıp kirli bulaşıkları yıkamaya başladım. Içeriden gelen sesler tiz bir uğultu gibi kulağıma ulaşıyor Yusufun sesini ayırt etmeye çalışıyordum. Ama sanki inadıma yaparmış gibi sesi hiç gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMA HAYAT (Tamamlandı)
Genç Kurgu-"Seni seviyorum! Neden görmüyorsun beni, neden bir şans vermiyorsun?!" Zeynep anlamıyordu, her geçen gün biraz daha çizgilerini aşan bu adamdan bıkmıştı artık. Yusuf konuşurken sadece dinliyordu ama sabrı gitgide tükenmeye başlamıştı. Hem kaçırılmı...