İSLAM DİNÎ TEKTİR , NİÇİN FARKLI MEZHEPLER ORTAYA ÇIKMIŞ?
- Hep aklımda yer eden sorulardan biri de dindeki mezheplerin niçin varolduğuydu. Bunu bir türlü çözememiştim. Din bir olur da niçin çeşitli mezhepler ortaya çıkar? Ne lüzum var bu mezheplere?
Zeynep:
- Bu sorunu da çok önemsiyorum, dedi. Çünkü konuyu kavrayamayan bir çok insan; ayet var, hadis var, peygamber var peki bunlar dururken mezheplere ne lüzum var? Bunlar Müslümanlığı yaşamak için yetmiyor mu, diye soruyorsun.
Ama işin özü, göründüğü gibi değil. Mezhep, yol demektir. Bir anlamda dinin uygulanış biçimine yönelik, en güzeli bulma, en iyisini yapma çabasıdır.
Bu anlamda mezheplerin varlığı bir ayrılık değil, en güzelini sunma gayretidir.İslam'da mezhepler birbirini inkâr etmez, tam tersine destekler.
Hatta eğer birinde uygulamada bir boşluk varsa diğerine uyarlar. Mezheplerin varlığı, sosyolojik bir gerçeği ifade eder. Bir anlamda toplumsal hayat için zaruridir.
Bunu Bediüzzaman Hazretleri şöyle anlatır:
Su bir içecektir. Fakat değişik durumlardaki hastalar için onun hükmü değişir. Değişen suyun afiyetli bir içecek olması değil, hastaların halidir.
Çölde kalmış, susuzluktan dudakları çatlamış bir insan için su ilaçtır, tıbben ona vaciptir.
Ameliyattan yeni çıkan bir hasta için zehir gibidir, tıbben ona haramdır.
Soğukta, vücudunda aşın su bulunan birisi için az zararlıdır, tıbben ona mekruhtur. Yaz gününde serinliğe ihtiyacı olan birisine faydası vardır, tıbben ona sünnettir. Birisinin ne ihtiyacı vardır ne de zararı vardır, tıbben ona mubahtır.İşte doğru ve hak burada beş şeklide oldu. "Su sadece ilaçtır, vaciptir!" denilebilir mi?
Şer'i hükümlerin ayrıntıları insanların durumlarına bakar.
Teferruatta,Efendi'mizin (a.s.m.) umum hayata şamil yaşantısından bir hali, adamın durumuna göre o sahanın hekimleri olan mezhep imamları tarafından reçete olarak takdim edilmiştir.
Değişen ilaç değil, hastadır. Mezhep imamlarının hükümlerindeki fark bundandır.
{Sözler, "Yirmi Yedinci Söz".)
- Bu soruyu okuldaki din dersi öğretmenime de sormuştum; ama böyle izahetmemişti. Bunun için de nerede "mezhep" kelimesi duysam hep kafam karışırdı.
Müslümanlar içinde cemaatlere de şahit oluyordum. İslam bir, din bir, Kur'an bir, Peygamber bir... Peki, bu birlik var da farklı yollar, farklı cemaatler niçin?
- Bu da sorunun başka bir yönünü ifade etmektedir, dedi Zeynep.
Yani tıpkı mezheplerdeki zaruret, bir anlamda cemaatler için de geçerlidir. Bunu şu şekilde izah edelim:
Bir mümin, bir insana Allah'ı anlatır. Onun helali-haramı bilmesine, kulluk şuuruna ermesine vesile olursa bir insan kazanılmış olur. Başka bir yerde, başka bir insan, aynı veya farklı bir usulle bu işi yaparsa inanan iki kişi kazanılmıştır.
İkisinin de hasenatı aynı haneye geçer. Çünkü aynı şeyi istemektedirler, talep ettikleri şey aynıdır.Genel anlamda fıtratlara göre ihtisaslaşmak hem tabii hem de lazımdır.
Herkes İçtimaî hayatta aynı görevi yapmadığı gibi, manevî hayatta da aynı görevi yapmaz. İnsanların ihtiyacı, talebi ve kapasiteleri aynı değildir.
Süpermarket gibi her ihtiyaca cevap vermek, komplo donanımlı olmak da mümkündür; bir bakkal olup o kapasiteye göre çalışmak da. Herkesten ve her kapasiteden aynı şey beklenmez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMA HAYAT (Tamamlandı)
Novela Juvenil-"Seni seviyorum! Neden görmüyorsun beni, neden bir şans vermiyorsun?!" Zeynep anlamıyordu, her geçen gün biraz daha çizgilerini aşan bu adamdan bıkmıştı artık. Yusuf konuşurken sadece dinliyordu ama sabrı gitgide tükenmeye başlamıştı. Hem kaçırılmı...