ÖZEL BÖLÜM 1

4.2K 217 27
                                    


Afifeden...

Sevmek çok farklı bir tabirdi. Her insanda farklı bir şekil bulan garip bir his... Ama sevdikçe vardı insan. Bir yerde okumuştum.

'Zeki Müren'in Manolya'm şarkısında "Koklamaya kıyamam, benim güzel manolyam." Sözüyle, Ahmet Kaya'nın kendine iyi bak şarkısında "Bir menekşe kokusunda seni aramak varya..." sözü ölümüne kapışır' diyordu.

Oysa manolya koklandığı zaman kararmaya başlarmış, menekşenin ise kokusu yokmuş. Yeni öğrenmiştim.

***

Abimle telefonda konuşuyordum.

Klasikleşmiş hâl hatır sorgusundan sonra tedirgin bir nefes verip elimi istemsizce enseme attım. " Şeyy... abi yengem nasıl?Yanında mı? Onunla konuşmam gereken birşeyler varda."

Eğer yengemle, abimin yanında konuşabilirsem bana kızamazdı. Bugüne kadar ikimizin arasında olan herşey gizli kalmıştı. Abimin çoğu konudan haberi yoktu. Buda bana garip bir cesaret veriyordu.

-"Hayır şuan burada değil. Büşra'nın yanına gitti. Önemli birşey mi varmış, neymiş?" Az önce aldığım nefesi geri verdim. "Anladım."

-"Olanlardan haberim var Afife. Yengeni biraz kızdırmışsın." Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. "Nasıl yani, sana anlattı mı?"

"Ben onun kocasıyım Afife, anlatti tabi. Ama sen birşeyi fark edememişsin. Bunu da benim sana söylemem uygun olmaz. Birazdan yengeni almaya gideceğim o zaman konuşursunuz." İstemsizce gülümsedim. Az önceki tedirginliğim buhar olup uçmuş yerini hafif bir rahatlığa bırakmıştı.

"Beş dakika bile uzak kalamıyorsun değil mi?"

Derin bir iç çekti, sanırım hiçbir zaman bu kadar güzel sevilmeyecektim.

"Kalamıyorum." Bir süre duraksadı. Onunda gülümsediğine emindim. "Bunca yıl onsuz nasıl yaşamışım bilmiyorum güzelim. Akşam eve gelip onun yüzünü gördüğümde öyle bir huzurla doluyorum ki... Sanırım Rabbimin bana verdiği en büyük nimetlerden biri o, benden çok ben olmuş gibi, sanki o olmazsa bende olmayacakmışım gibi." Tekrar iç çekti.

-"Sanırım ruhun aşkı da böyle oluyormuş. Büsbütün o kula tutkun, Allah'a teslim."

Sustum.

Konuşacak birseyde kalmamıştı zaten.

(AYIN ALTINDAKİ GÜZELLİK adlı hikâyeden alıntı)

***

Büşra'dan...

Sabah büyük bir enerjiyle uyandığımda kendimi banyoya attım. Ah Allah'ım! Şükürler olsun. Pijamalarımı değiştirip dışarıya uygun giyindim, bugün evde kalmaya hiç niyetim yoktu. İçeri geçip koltuğa oturdum. Nenem yani kibarcada Anneannem koltukta oturmuş çekirdek çitliyordu. Yanağına öpücük kondurup hemen yamacına oturdum.

Herhangi bir tepki vermemişti. Yine televizyona dalmıştı anlaşılan. Elimi gözünün önünde sallayıp bağırdım.

-"Heyyoo nassın nene! Duyuyon mu beni?" Yerinden sıçrayıp elini kalbinin üstüne koydu.

-"Bağırma kulağımın dibinde. Hay Allah'ım! Yaşı olmuş 20 ama halâ küçük çocuk gibi, kalp krizi geçireceğim senin yüzünden." Yüzümü buruşturdum. "Valla ben çocuk değilim ama anlaşılan sende pek sabırlı değilsin nene." Sinirli bir soluk alıp başını salon kapısına çevirdi. "Şükraaaaan! Al şu kızını başımdan, benimle uğraşıyor gene."

Gözlerimi kısarak yavaşça yerimden kalktım. Savaş kokusu alıyordum. Annem ve nenem bir tarafta, ben bir tarafta...

Ahhh! Kimi kandırıyordum, Şükran Sultanın olduğu bir gruba karşı savaşmam imkansızdı, zira kendisi "İstanbul Üniversitesi çok konuşup beyin yeme" fakültesinden mezun olmuş birisiydi. Benim ise bu durumda kazanmak diye bir düşüncem dahi olamazdı. O yüzden annemin çığırtkan sesini duymamla kapıya doğru koşmam bir oldu.

HAYATIMA HAYAT (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin