Neden dua etmiyorsun.
Kapıyı çalmadan açılmasını bekleyenlerden misin yoksa?ZEYNEP'TEN
Sevginin gidişinin üstünden yaklaşık dört saat geçmişti ve ben halâ odanın etrafında dört dönüyordum. Adrenalin hormonu dedikleri bu olsa gerek. Belirtileri ise sanırım aşırı terleme ve normalin 5 katı olan kalp çarpıntısı olmalıydı.
Derin derin nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum ama ne mümkün. Birazdan Leyla abla yemeğimi getirecekti. Ona şu Sevgi denen kızı sormalıydım. Tanımadığım birine güvenemezdim.
Bir süre sonra kapı açıldığında yatağımın üstüne oturup beklemeye başladım. Leyla abla yemeği masaya bırakıp bana baktı, anlamaması için dua ediyordum.
-" Zeynep bir sorun mu var?"
-" Yok canım ne sorunu olacak?"
Kahretsin! Hiç de yalan söyleyemiyorum. Her ne kadar günah da olsa buna mecburdum. Evet yalandan nefret eden ben şuan buna mecburdum.
-" Canım mı?"
İnanmıyorum az önce açık mı verdim. Normalde asla büyüklerime karşı bu kelimeyi kullanmazdım. Şimdiyse panik olmuş ağzımdan bişey kaçırmaktan korkuyordum. En iyisi konuyu değiştirmek.
-" Leyla abla bu evde senden başka çalışan yok mu? Neden yemekleri hep sen getiriyorsun."
-" Senden ben sorumluyum çünkü bu evde yıllardır çalıştığım için bana güveniyorlar. Bu yüzden bir sorunun olursa benim ilgilenmem gerek."
-"Anladım, aslında bahçede bir kız gördüm üstünde senin giydiğin kıyafetlerden giyiyordu oda mı burada çalışıyor?"
-" Hangi kız?"
-" Bilmem 16-17 yaşlarında bir kız. Kahverengi gözleri vardı sanırım,saçları da siyahtı herhalde."
Evet Zeynep çok iyi gidiyorsun böyle devam...
-" Ha... Sen bizim Canan'ın yeğenini diyorsun. Bir hafta kadar oldu buraya geleli arada tatillerde yardım için gelirdi zaten."
-" Anladım. Peki nasıl biri?"
Gözlerimi bir süre yerde bekletip vereceği cevabı beklemeye başladım. İnşallah şüphelenmezdi. Bakışlarımı halıdan çekip yüzüne baktım ve korktuğum şey olmamıştı çok şükür her zamanki gibi bakıyordu.
-" Bilmem. Tanımıyorum fazla öyle oturup konuşmuşluğumuz yok. Sadece işlere yardım ediyor o kadar. Zaten anladığım kadarıyla sessiz bir kız. Pek fazla konuşmuyor."
-" Anladım."
-" Sen neden sordun?"
Ve işte o korktuğum soru. Nasıl cevap verecektim acaba.
-" Hiç abla öylesine sordum , can sıkıntısından artık ne yapacağımı bilmiyorum da."
Leyla abla başıyla onaylayıp çıktıktan sonra bende yemeği yemeye başladım. İstediğim bilgileri alamamıştım ama olsun. Bunu yapmalıydım. Belki de son şansım olabilirdi bu. Geceyi beklemeye başladım.
*****
Saat 11:42' ydi. Evet dakkası dakkasına sayıyordum ve bu daha da heyecanlanmama sebep oluyordu. İftar saatini bekleyen oruçlu gibiydim. Zamanın daha hızlı geçmesi için Kuran'ı açıp okumaya başladım.
( Not: ayetleri okumadan geçmeyin lütfen Allah (c.c) karşınıza hangi ayeti çıkarırsa illa bir sebebi vardır.)
159) Allah'ın rahmeti sebebiyle onlara yumuşak davrandın; eğer kaba ve katı kalpli olsaydın elbette etrafından dağılırlardı. Artık onları affet ve onlar için bağışlanma dile. İş hususunda onlarla istişare et. Azmettiğin zaman da, artık Allah'a tevekkül et. Elbette Allah tevekkül edenleri sever...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMA HAYAT (Tamamlandı)
Fiksi Remaja-"Seni seviyorum! Neden görmüyorsun beni, neden bir şans vermiyorsun?!" Zeynep anlamıyordu, her geçen gün biraz daha çizgilerini aşan bu adamdan bıkmıştı artık. Yusuf konuşurken sadece dinliyordu ama sabrı gitgide tükenmeye başlamıştı. Hem kaçırılmı...