İlk kitabım olacaktır. İyi okumalar...
.
.
~Mİ CHA~
Merhabalar ben Mi cha,
20 yaşındayım okuyorum.~BANG CHAN~
Merhabalar ben Bangchan,
22 yaşındayım okuyorum...........İlerde daha kişiler eklenecektir şimdilik ana karakterleri tanıttım........
.
.
Sabah çalan alarmımın sesi ile içimden "yeni bir gün yeni bir başlangıç" diyerek gözümü araladım. Lavaboya gidip olması gereken işlerimi halledip rutin işlerimi de hallettikten sonra aşağıya,salona indim.Daha kimsenin kalkmadığını farkettim ve annemlere bir sürpriz yapıp kahvaltı hazırlamaya yöneldim.
Masayı da kurduktan sonra annem,babam ve abim mutlu mutlu yanağıma ufak ama bir o kadar da tatlı bir öpücük kondurup masaya geçtiler.
ANNESİNİN İSMİ: JES
BABASININ İSMİ : DONG
ABİSİNİN İSMİ: MEYMey: Ooooooo bizim Mi cha'mız yine döktürmüş yaaaaaa!
Jes: Kızım diyorum ki her gün sen mi kahvaltı hazırlasan??
Dong: Kızımın marifetleri işte ne olacak onu alan koca yaşadı!
Ben(Mi cha): Yaa ehehe marifetliyimdir. Kusura bakma annecim her gün kahvaltı hazırlayamam bugün canım istedi diye hazırladım. Bu arada babacım biliyorsun evlilikten nefret ederim bu konu hakkında konuşmayalım dedim ve ortam biraz sessizliğe büründü.
Mi cha: Oohaaaa sizin yüzünüzden geç kaldım otobüsü kaçıracağım...
Dong: Nereye kızım?
Mi cha : Kütüphaneye gidecektim ya babacım. Hadi oyalamayın beni,ben kaçar diyip son saniye kala otobüse binmiştim.
Otobüste ki insanlar birbini süzerken ben ise oturacak boş yer arıyordum ama yok :(.
Daha sonra gözüm bir tane çocuğa kaydı sebepsizce. Simsiyah bir kıyafete bürünmüş,kapşonlu bir hırka giymiş ve şapkasını takmış, o kokusunu aldığım kestane kokulu sarı saçlarına gitmişti gözüm...
Çocuğu süzmeyi bıraktıktan sonra otobüs biraz daha hızlanmaya başladı. Daha sonra biraz daha yavaşlayıp aynı bir insan gibi nefes alışverişleri normale dönmüştü. Sonuçta o da bir otobüs taş değil ya!
Birazdan kütüphaneye varacaktım ve otobüs durdu.Bir tane orta boylu kahverengi saçlı bir kızın sesleri duyulmaya başladı:
Kız: Yhaaa kapıları açın ben de bineceğiiiim!! heeyyy size diyoruuum!!
Şöför: Hemen alıyoruz sizi.
Kız otobüse bindikten sonra gözü sanki birilerini arıyor gibiydi. Daha sonra bu tarafa doğru gelmeye başladı ve yanımdaki gözüme takılan o sarı saçlı çocuk ile konuşmaya başladı.
Kız: Oh! Sevgilim sonunda seni bulabildim. Nereye gidiyorsun sen pek otobüse binmezdiin.
O sarı saçlı çocuk: Kütüphaneye gidiyordum Lara. Hem sen de otobüsleri pek sevmezsin.
benim iç sesim: demek kızın ismi Lara..
Lara: Ne o! Bangchan yoksa beni gördüğüne sevinmedin mi?!
benim iç sesim: demek çocugun ismi Bangchan..
Bangchan: Ahh! Hayır Lara yanlış anladın.. Seni çok özledim seni çok sevdiğimi biliyorsun.
Benim iç sesim: Noldu birden bana.. kıskanmış mıydım.. hayır olamaz ilk defa gördüğüm birine yok yok yanlış düşüncelerim her zaman böyle yapıyorlar.. bence benim sevgilim yok diye onlar çok iyi bir çift diye kıskandım,evet öyle aynen öyle.
Düşüncelerimi kenara bırakıp otobüsün duruşunu izledim ve aceleyle çıktım..
Kütüphaneye girerken benden önce kütüphaneye giren birini gördüm yoksa AA(!) bu otobüstteki çocuk yani Bangchan... ah doğru ya o da kütüphanye gelecekti.
*Arkadaşlar bu arada bu 3 yılın başında yapılan özel bir kütüphaneymiş. Tüm kitaplar burada ve yeniymiş.*
Sanırım o da benim gibi kitap okumayı seven biri.
Gidip istediğim kitabı aramaya çalıştım ama milyonlarca kitabın arasından bulmak bayağı zor olacaktı.
Ah sonunda kitabı gördüm ama amaaa o çok yukarıdaydı.Tamam abartmayalım,benim boyumun yetmeyeceği kadar yukarıdaydı minik merdiven kullanmaktan nefret ederdim.
Minik merdiveni önüme çekip kitabı almıştım ama az önce ne oldu? bunu yaşayacağımı beklemiyorduum..
EVET İLK BÖLÜMÜMÜ BİTİRDİM SONUÇTA EĞLENCESİNE YAZIYORUM.. YAZIM HATAM OLDUYSA TDK DAN ÖZÜR DİLERİM.. BİRDAHAKİ BÖLÜMÜ BEKLEYİN ;)