Bölüm 21 -

38 2 0
                                    

Masanın üstündeki kolyesini çantasına attı.Kapı kolunu kavradı ve bana döndü.

''Şimdi ise...''

Gözlerini kapatarak kapıyı açtı.

Almeda'nın gözünden ;

Gözlerimi yavaşça yumdum ve kapı kolunu yavaşça açtım.Ne bekliyordum ? Ceset mi ? Gözlerimi yavaşça açtım.Salon hala o boğuşmanın içindeki dağınıklıkdaydı.O an yaşadıklarım gözlerimin önüne geldi.Bardaki konuşmalar ve ardından büyük bir katliam.İlerlediğimde kurumuş kan izleri vardı.Küçük kız kardeşimin öldürüldüğü yere doğru ilerledim.Hiçbir zaman yanından ayırmadığı oyuncak ayısı yerde parçalanmış bir haldeydi.Ölüm pozisyonunu beyaz bir şeyle çizmişlerdi.Yavaş yavaş yere düşüyordum.Dizlerimin üstüne oturup kendimi on beş dakikadır ağlamamak için sıkıyordum ama artık gözyaşlarım ve hislerim kazanmıştı.Elime kafası kopmuş oyuncak ayıyı aldım ve bir süre bakakaldım.Hiçbirşey düşünemiyordum.Aklımdan hiçbirşey geçmiyordu.Hepsi,yaşananlar benim sürtüklüğüm yüzündendi.Tek bildiğim ve düşünebildiğim buydu.Gözyaşlarımı durduramıyordum.Dişlerimi sıktığım andaki o gıcırtı içimi ürpertmişti.Tolunay bir süredir yanımda oturuyor ve bana anlamsızca bakışlar gönderiyordu.Acınası lanet bir halde olduğumu o da biliyordu.Konuşmak istemiyordum.Bu yüzden benimle konuşmuyordu.Tek istediğim şey yalnız kalmak.Fısıldar bir şekilde konuştu.

''Kendini toparlamalısın.''

Küçük çaplı bir inlemeyle olduğum yerden kalktım.Tekrar odama yönelerek romanlarımı çantama attım.Tolunay da bana yardımcı olmaya çalışıyordu.Yaklaşık birkaç haftadır yazmadığım günlüğümü aldım ve incelemeye başladım.En son yazdığım şey ;

''O lanet yere,Tolunay denen çocuğun evine gitmek istemiyorum.Ben burada zaten yeterince iyiyim.Artık ailemin beni istemediğini anlayabiliyorum ama ben başka bir yerde de yaşayabilirim...''

Günlüğümü de çantama attım.Son olarak fotoğraflarım ve kız kardeşimin fotoğrafını aldım.Tolunay fotoğraflarımı inceliyordu.Fotoğraflarıma bakmasını istemiyordum.'

''Ihm ıhm.''

Elindeki fotoğrafı panikle çantama koydu.

''Gidebiliriz yapacak çok bir şeyim kalmadı.''

Sesim tahmin ettiğimden daha kötü çıkmıştı.Sessiz ve her an ağlayacak kız çocukları gibi.Gerçekten de öyleydim.Her hatırlatmada,her yaraya dokunduklarında ağlayabilirdim.

''Pekala.''

Odamın kapısını kapattım ve cama doğru ilerledim.Bacağımı camın öbür tarafına attım ve demire tutunarak aşağı doğru kaydım.Ayağım yere basınca Tolunay'da benim yaptığımı yaparak takip etti.Hava kararmıştı.Tolunay'ın elinden tutarak arabaya kadar hızlıca sürükledim.Bir an önce burdan gitmek isityordum.Tolunay sürücü koltuğuna geçti ve ardından arabayı çalıştırdı.Çantamı sıkıca tutuyordum ve dişlerimi sıkıyordum.Ağlamıyacaktım,sadece suçluluk duygusu içindeydim.Kendimden nefret ediyordum.O bara gittiğim ayaklarıma lanet okuyordum.

''Artık yeter.''

Konuşmasını zaten bekliyordum.Biraz daha kendini tutamayacağını da biliyordum.

''Artık üzülmeni,ağlamanı,kendini suçlamanı istemiyorum.Senin hatan değildi.Gerçek birşey olmadığına inandın ve kendini inandırdığın için onları eve getirdin.Bilemezdin Almi kendini üzmekten vazgeç ! ''

Sesi yükseliyordu.

''Tanımadığım birini ne hakla eve getirebildim Tolu ! Ne düşünüyordum bilmiyorum.Ama hepsi benim hatam ! Sen yoldan geçen birini evine getirebilir misin ! Hemde saçma sapan bir konuşmadan sonra ! ''

''Evet getirmezdim ama sen içkiliydin ve kafan bozuktu ! Benim yanıma gelmek istemiyordun ve bu yüzden o bara gittin.Kafanı dağıtmaya gittin ve olan oldu senin hatan değildi Almi ! ''

Daha fazla kavga etmemek için sustum.

Yarım saat sonra ;

Artık gelmiştik.Şimdi sadece ve sadece sessizlik ve müziklerimle baş başa kalmak istiyordum.Sessizlik bazen insanlar için en uygunudur.Ya zamanını o sessizlik içinde düşünmeye ayıracaksın,yada müzikle o düşündüklerini dağıtacaksın ve pozitif düşünmeye çalışacaksın.Daha fazla düşünmeye kafa yoramayacağım için tabiki müziği tercih ediyorum.Dediğim gibi,müzik her zaman üzerimde etkili olmuştur.Arabadan hızlıca inip Tolunay'ın cebinden hızlıca çektiğim anahtarla kapıyı açtım.Tolunay'ın '' kendini suçlamayı kes '' yağmuruna tutulmamak için anahtarı koltuğa fırlatıp çantamı zar zor taşıyarak koşar adımlarla yukarı çıktım.

Çantamdan çok sevdiğim kolyemi çıkarıp masamın üstüne yerleştirdim.Çerçeveyle birlikte kaptığım küçük kardeşimin fotoğrafını elime aldım.Bir süre zarfında bakarken daldığımı farkedip,yatağımın yanındaki komodine çerçeveyi yerleştirdim.Kitaplarımı da kitaplığıma yerleştirip,yumuşak ve benim için bir o kadar da rahat olan pijamalarımı bir çırpıda giyiverdim.Depresyon havasında mıyım yoksa değil miyim hiç bilmiyorum.Ama bildiğim tek şey var.Artık aklımı kaçırmak üzereydim.Kulaklıklarımı çekmeceden aldım.Herkesin tek sorunu,müziği kulaklığı çözmeden açmak ve müziği kaçırmak.Yine aynı şeyi yapmıştım.Kulaklığım bir türlü çözülmek bilmiyordu.Sonunda son düğümden de kurtarıp kulaklığımı telefonuma taktım.İşte şimdi huzurlu bir şekilde kitap okuyabilirdim.Yarın müzikal vardı ve biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı.

Tolunay'ın gözünden ;

Gözlerindeki acı yüzünden okunuyordu.Yaklaşık bir buçuk saattir yanında oturduğumu bile farketmiyordu.Sadece kendini okuduğu kitaba kaptırmış,müzik dinliyordu.Ona yardımcı olmak istiyordum.Artık içinde yaşadığı savaşa son vermesi gerekiyordu yoksa gerçekten artık depresyona girmeye hazırdı.Saçlarını topuz yapmıştı.Kirpiklerini her kırpıştırdığında gözünün üstündeki saçı da hareket ediyordu.Elimle gözünün önündeki saçını çekmeye yeltendiğimde birden irkildi ve geri kaçtı.

''Sadece saçını gözünden çekmek istemiştim.''

''H-hey,özür dilerim.Seni farketmedim.''

''Sakinleşmiş görünüyorsun.''

Gülümsedi.

''Müzik her zaman işe yarar ''

Elindeki telefonu salladı.

Kolumla kendime doğru çektim ve yatağına uzattığım bacaklarıma düştü.Yanağından öptüm.

''İyi olmana sevindim.Şimdi,biraz da hangi şarkıyı söyleyeceğimizi konuşalım mı ? ''

''Evet,aslında bir fikir var aklımda.Bu sefer ben seçeceğim umarım itiraz etmezsin ? ''

''Oh,bakarız ? ''

''Ed Sheeran - Thinking Out Loud ''

''Dinlemedim hiç , açsana  ? ''

Mutlulukla telefonu eline aldı ve kulaklığı çıkardı.Müzik listesini hızlıca gezdikten sonra doğruldu ve gülümseyerek telefonu ortamıza koydu.Şarkı başladığı an daha da gülümseyerek başını omzuma koydu ve şarkıya eşlik etmeye başladı.Şarkının müzik tonunu ve sözlerini anlamaya çalışıyordum.

''Bulduk bile,çalışmaya başlayalım mı ne dersin ? ''

''Elbette ! ''

Yataktan kalkıp koşarak merdivenlerden aşağı indi.

Bu bölüm biraz kısa oldu affedinn :) Bir dahaki bölüm daha uzun olacak söz veriyorum ! Sizi seviyorum. <3

Blood Absorbent FriendshipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin