Tolunay'ın dürtmesiyle uyandım.Sanırım okul çıkış saatimize kadar uyumuştum.Dürttüğünde hoca beni görmesin uyurken diye dizlerine yatırmıştı.Bugün çok iyi davranıyordu.En az benim kadar umursamaz götün tekiyken büyük bir değişime uğradı.Artık gerçekten arkadaştık buna eminim.Aslında onunla arkadaş olmak kötü hissettirmiyordu.Nedense artık onun yanında huzur bulmaya başlamıştım.Belki de beni koruyup kolladığından yada birkaç gündür bana iyi davranmasındandır .
Çantamı toparlar toparlamaz çıkış zilimiz çaldı.Bana bakıp sırıtıyordu.
''Sırıtmanın sebebi ne Tolu ? ''
''Sen uyurken seni saklamak zor oldu.''
''Neden ? ''
''Çünkü fazla kıpırdandın ve bende senin kafanı ceketimle örtmek zorunda kaldım.Hoca baya şüphelendi.''
''Teşekkür ederim.''
''Her zaman.''
Yanımdan yavaş yavaş yürüyordu ve kolunu omzuma atmıştı.Aslında ilk tanıştığımızda bunu yapsaydı tokatı yapıştırırdım fakat artık ona ısınmaya başlamıştım.Bunda bir mahsur yoktu öyle değil mi ? Sonuçta bana çok yakınlaşmamıştı.Bende kolumu omzuna atarak yürümeye devam ettim.Kahkaha attı ve ben de sebepsizce kahkaha attım.Sanırım gerçekten iyi arkadaşlar olucaz.
***
Eve geldiğimde hala biraz uykum vardı.
''Almi uzun bir süre geçti sayılmaz ama sen daha yenisin ve avlanma vaktin geçiyor susuz kalıcaksın.''
''Ben neden susamış hissetmiyorum ? ''
''Çünkü ilk avlandığında alışık değildin ve çok susamıştın.Bu yüzden bunu hissedebildin.Ama bu 2. deneyimin olucak ve çok fazla hissetmiyceksin.Acilen avlanmamız gerek.''
''Pekala.Yine ormana mı ? ''
''Aynen öyle.Neden ormana yakın oturduğumu sanıyorsun? '' Gülümsedi
''Hadi gidelim.''
Ormana doğru yürüyerek yola çıktık.Sonuçta acelemiz yoktu ve hava kararırsa daha iyi avlanabiliceğimizi söyledi.Bu yüzden yürüyorduk.En azından avlanma konusunda taktikler verebilirdi.
Artık ormanın içindeydik.Bana ağaca çıkmamı istedi.Kendisi de çok yakınındaki bir ağaca çıktı.Birşeyin yaklaştığını yaprakların hışırtısından anlayabiliyorduk.İki geyik otların arasında besleniyorlardı.Tolu bana komut verdiğinde birinin üzerine atlayacaktım.Geyikler otlara odaklanmıştı.Bu neyi bekliyordu ki ? Ah hadi ama şimdi kaçıp gidecekler.Tam hareket ederlerken komut verdi.Birden büyük olan geyiğin üzerine atladım.Debelenip duruyordu ne yapacağımı bilememiştim.
''Boynunu hafifçe arala ! ''
O da diğer geyiği sakince tutuyordu ama geyik kıpırdamıyordu.Bunu nasıl başarmıştı.Geyiğin kafasını hafif yukarı kaldırdım ve okşamaya başladım.Hayvan sakinleşti.Onun yaptıklarını izliyordum.Boynundan tuttu ve en sonunda işini bitirdi.Aynı şekilde gözlerimi kapattım ve geyiğin boyun kısmına yapıştım.
Açıkçası gerçekten Tolu'nun dediği gibi olmuştu.Farketmeden susamıştım.Tolunay'ın her zaman haklı çıkmasından nefret ediyordum.
''Deneyimlisin ha ? Ne kadar süredir benim gibisin ? ''
''3 yıl sanırım.3 yılda tabiki birşeyler,taktikler geliştirdim.Kendime hakim olmayı öğrendim.İnsan içine çıkınca burnunu tutmaya çalışıyorsun kokuyu kesmek için bunu görmedim sanma.Ama ben kendimi artık tutabiliyorum.Ve eminim ki sende güçlü bir kızsın ve sende birkaç ay sonra benim gibi kendini geliştiriceksin.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood Absorbent Friendship
VampireSanırım bunu yapmak zorundaydım.Onları bırakıp gitmek zorundaydım.Kaçmak zorundaydım.Bir an gözlerindeki acıya baktım.Onlar annem ve babamla oyalanırken kaçmak zorundaydım. Gözlerimin onunda koca bir katliam.Belkide ölüceklerdi.Hemen olduğum yerden...