2.BÖLÜM

505 22 8
                                    

Gözlerime değen güneş sabahın habercisiydi, gözlerimi açıp bir başka ve onsuz sabaha merhaba dedim.
Uyanmam için alarm kurmama gerek yoktu alışmıştı bedenim 8 de kalkmaya. Uykuya düşkünlüğüm yoktu.

Vakit kaybetmeden kalkıp banyoya ilerledim ihtiyaçlarımı giderip giyinme odasına geçtim,hemen elime siyah bir kalem etekli  elbise alıp giyindim siyah bir stiletto giyip giyinme odasından çıktım.

Makyaj masasına geçip saçlarımı tarayıp arkamda topladım, yüzüme krem sürüp işimi bitirdim. Makyaj yapmazdım gerek duymadım hiç, kirpiklerim gürdü ince burnum kırmızı ve normal dudaklarım vardı. Yaptığım tek şey uzun siyah saçlarımı tarayıp sürmek ve birazda yüzümü nemlendirmekti.

İşimin bittiğine karar verip odadan çıktım Ömer baba uyanmış olmalıydı oda erken kalkardı Masa da beni beklerdi, merdivenleri inip salona girdim Ömer baba beni masada bekliyordu gazete okuyorak yine başlamamış beni beklemişti.

Hemen sandalyeyi çekip yerime oturdum,

"Hayırlı sabahlar baba" diyip elime aldığım çatalı salatalığa batırıp ağzıma aldım.

"Günaydın kızım"

Ömer babanın sesini duyduğumda kafamı ona çevirdim sesi biraz aksi geliyordu.

"Bir  sorun mu var ihtiyar?"

Kafasını kaldırıp bana baktı

"Zor bir dönemden geçiyoruz kızım bir kaç şirket iflasını açıklamış bile, umarım bu piyasadaki hareketlilik bize de zarar vermez"

Gündemi takip ediyordum piyasadaki hareketliliğin de farkındaydım ama bir günlük ara ile iflas eden şirketlerin haberi beni şaşırtmıştı.

"Elimden geldiğince bu dönemi az hasarla atlamaya çalışacağım baba, beklenmedik bir durum olursa haber ederim sana. Biliyorsun ki desteğine herzaman ihtiyacım var" diyip ellerinin üzerine ellerimi koydum.

"Biliyorum ki elinden geleni yaparsın ama umalım da beklenmedik olaylar gelişmesin, elbette ki herzmaan arkandayım güzel kızım"

"İnşallah" diyip yemeklerinize devam ettik.

Biraz atıştırdıktan sonra izin isteyip kalktım sofradan, yanına gidip yanaklarını öptüm

"Akşam görüşürüz Ömer baba, kendine dikkat et ilaçlarını almayı unutma."
Şeker hastalığı vardı ihtiyarın yaşının getirdiği.

"Aklın bende kalmasın kızım, Allah kolaylık versin"

"Sağol baba" diyip salondan çıktım. Kübra beni bekliyordu hemen ceketimi alıp üzerime geçirdim, Çantamı da alıp  evden ayrıldım.



Şirkete geldiğim de asansöre ilerleyip düğmeye bastım , çok beklemeden asansör geldi ve binip yönetim katına bastım. Bu asansör sadece yönetim katı için kullanılıyordu.

Asansörün kapıları açıldığında dışarı çıkıp odama doğru ilerledim.

Geldimi fark eden sevda hemen kalktı

"Günaydın Firgun hanım, ben hemen kahvenizi getiriyorum"

"Günaydın sevda, bugun ki dosyaları masama koydun mu?"

Konuşurken sesimi yumuşatmak istesemde  yapamıyordum, karşımda ki düşmanımmış gibi sert ve keskin konuşuyordum, ama şirketteki  herkes alışmıştı artık,

AH-İ ZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin