12.BÖLÜM

223 14 0
                                    


“Bir hayal gerçekleşmesi gereken zamanda gerçekleşmelidir. İşte tam o günlerde alınmalıydı bana akülü araba. Artık çok geç, her şey için çok geç, uçup gitti elimizden o balon.”

**********
Merhabalar!

Sizlere kitaba başlamadan önce güzel eserlerden alıntılar yapıyorum böyle umarım seviyorsunuzdur 💓💓

İyi okumalar 💓



**********

Biliyor muyum?

Bilmiyor muyum? İşte bu soru  karşımda ki iki adamı da susturuyordu.

Ben konuşsunlar istiyordum, artık benden sakladıkları ortaya çıksın ama  ikiside herhangi bir adım atmıyordu.

Derin bir nefes aldım, içimdekiler beni boğmak üzereydi.

"Birşey demeyecekmisin? Yoksa bu suskunluğunu başka birşeye mi yormalıyım..?"Sorumun muhatabı Ömer babaydı,

" Ne demeliyim kızım bende şuan şoktayım"

Hala yalan söylüyorlardı.

İçimde ki kızgınlık yine baş kaldırırken ellerimle boş bardağı kırmak istercesine sıktım.

Affan baktım anlayamayacakmıydı birşeyler konuşmayacak mıydı?

Bana bir neden sunmayacakmıydı.

Odada çalan telefon sesi ile ilk başka kimse sahib çıkmamıştı, sonra Affan yeni hatırlamış gibi cebindeki telefonu çıkarıp kulağına götürdü,bir süre dinledikten sonra

"Tamam geliyorum" diyip telefonu eski yerine koydu. Ayağa kalkıp  bakışlarını benden kaçırarak Ömer babaya baktı. Gözlerimi ondan ayırmıyor en ufak bir ayrıntıyı yakalamaya çalışıyordum.

"Ömer bey benim bir misafirim gelecek Fransa'dan onu almaya gitmem gerekiyor"

"Tamam akşam görüşürüz "

Kafa sallayıp Affan salondan ayrıldı, içimde onu takip istediğini zar zor bastırdım. Elimde kırılmak üzere olan bardağı ortada ki sehpaya bırakıp doğruldum.

"Bende şirkete geçiyorum akşam görüşürüz baba"
Ben çıkışa doğru ilerlerken Ömer baba durdurdu beni.

"Firgun neden böyle birşey yaptı bilmiyorum ama önce nedeni bul yargısız infaz yapma kızım böyle birşey yaptıysa iyi bir nedeni olmalı"

"Ben nedeni çok aradım bugüne kadar ama bulamadım, bugünde vazgeçtim artık neden aramaktan bu zamana kadar gelip bir açıklama yapmadı bana bu kadar mı değersizdim ben baba?"

Sesimde

Kırgınlık vardı,

Acı vardı,

Kızgınlık vardı.

Cevap beklemeden evden ayrıldım.


********



Şirkete geldiğimde kafamda ki sorular ile gözüm kimseyi görmeden  kendimi odama atmış ve işlerime vermiştim,bir yandan da bir kaç bardak daha viski içmiş olabilirdim.
Kaç saat geçmişti bilmiyordum ama elimde ki bütün işler bitmiş kendi kendime iş çıkartmış onları da bitirmiştim.

Ne yemek yemiştim ne de dışarı çıkıp hava almıştım, kafamda ki sorulardandan kurtulmak için kendimi odaya kapatmıştım ama bu kadar kitleyebilmiştim yoksa odanın ortasında tavaf yapmamın başka ne açıklaması olabilirdi ki.

Daha fazla burda durmamamın bir anlamı yoktu eve gidip uyusam daha mantıklı düşünmeye başlardım sanki.

Kulağıma gelen ses ile adımlarımı masaya çevirip üzerinde ki telefonu aldım.

"Efendim baba"

"Kızım akşam oldu gelmeyecek misin artık hem" boğazını temizleyip tereddütle cümlenin sonunu bitirdi"Araf beyle misafiri de geldi geç kalma yemeğe katılmanı istiyorum "

İçimde ki merakla onaylayıp telefonu kapattım,

Kim bakalım bu misafir?

Öğrenmenin tek bir yolu vardı, eve gitmek öyle de yaptım.






********


Arabadan inerken göreceklerim karşında kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum, o misafiri kimse fransada ki hayatı ile ilgili bilgiler verebilir Affan dan isteyipte alamadığım cevapları belki misafirin den alabilirdim.

Kapının yanına ulaştığım da son kez derin bir nefes alıp zile bastım, çok açılmadan gül açtı kapıyı, çanta ve ceketimi alırken adımlarımı salona çevirdim, görkemli salonda beni bekleyen sürpriz heyecanlandırıyordu ve telaşlandırıyordu.

Kafamı kaldırıp omuzlarımı dikleştirdim, salondan içeri girerken boş koltuklar nerde olduklarını ve gelen konuşma seslerinden yerlerini belli ediyorlardı, yemek masasına geçmişlerdi bile,duraksamadan adımlarımı yemek odasına çevirdim,

Adımlarımı duraksatan Affanın yanında oturan  bir adet seksi sarışın kadındı.

Misafiri bu kadın mıydı!

Evet oydu çünkü masada başka kimse yoktu!!!

Beni bir sürtük için mi bırakıp gitti bana bu acıları yaşattı!!!

Ortada  dönen kahkalar kalbimi acımıştı, Ömer baba o kadınla konuşuyor ve kahkasına ortak oluyordu,Affan ise tebessüm ile onları dinliyordu

Kendimi belli etmek için boğazımı temizledim, sakin kalmaya çalışarak masaya ilerleyip sandalyedeki yerime oturdum.

"Herkese iyi akşamlar"

"Hoşgeldin kızım, seni misafirimizle tanıştırayım"

Sürtük elini bana uzattı masanın üzerinden

"Siz zahmet etmeyin Ömer beycim ben bizzat  tanışmak isterim" gözlerinde ki sinsi bakış nasıl bir sürtük olduğunu doğrular nitelikteydi.

"Ben  Sevgi Yıldız tanıştığıma memnun oldum" uzattığı eline baktım önce sonra masada ki suya uzandım eğer içimi su soğutmasssa birazdan buralar yanacaktı.Suyu içip boş bardağı masaya bıraktım, elini çekmemişti hala ama yüzünde ki sinsi gülüş  yerini bozulduğunu belli etmemek için yapay bir gülüş almıştı.

Gözlerimi nefret ile bürüyüp gözlerine dikkatle bakmaya başladım,

"FİRGUN HAZNEDAR"

Elini tutmayacağımı anlayıp elini indirdi, Ömer babanın şaşkın bakışlarını üzerimde hissediyordum, Affanın ise solan tebessümünü. Bu gece herşey bitecekti.

Herşey açığa çıkacaktı.

AH-İ ZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin