11.BÖLÜM

225 16 0
                                    


+Nen var Zeze?”
-Hiç. Şarkı söylüyordum.
+Şarkı mı söylüyordun?
-Evet.
+Öyleyse ben sağır olmalıyım.

•••İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa?

ŞEKER PORTAKALI

******



"Firgun.."bir zamanlar sesi bana yaşama isteği veren adamın sesi şimdi bir bıcak olup kalbime batıyordu..

Gitmişti peki nedeni neydi, şuan gözlerinde gördüğüm acının sebebi neydi aklımda ki sorular gittikçe çoğalıyordu ama benim ne soracak halim vardı nede duyacaklarım karşısında gücüm.

Bu gece olmaz..

Hazır değildim...bu meseleyi yarın halledecektim, eğer bir hesaplaşma olacaksa yarın olacaktı.

"İyi geceler.." cevap beklemeden hızla merdivenleri çıkıp odama girip kapıyı kitledim.

Banyoya ilerleyip Üzerimdekiler çıkarıp yere fırlattım, suyu ayarlayıp girdim suyun altına düşüncelerimi silip götürmesini umud ederek.Ellerim buruşana kadar suyun altında kaldım banyodan üzerimde ki bornozla çıkıp saçlarımı bile kurutmaya ihtiyac duymadan kendimi yatağa attım.

Uyku en iyisiydi..

Yarın hesaplaşma günüydü yarın bu işi bitirecektim.


*********

Önümde yer alan tabağa işkence etmemin tek sebebi gerginlikten patlayacak olmamdı, ve bu gerginlik sadece bende yoktu Ömer baba ve Affana da yansımıştı bu gerginliğim, bugun erkenden kalkıp hazırlanmış ve masada beklemiştim ikisi de beni görmeyi beklememiş olmalılar ki şaşırmışlardı.

Kafamı kaldırıp onları süzdüm ikisi de yavaş yavaş kahvaltılarını yapıyorlardı.

Dün aldığım kararı bu evde gerçekleştirecektim, şirkette herhangi bir rezillik çıksın istemiyordum.

Derin bir nefes alıp elimde ki çatal ve bıçağı bıraktım.

"Baba seninle konuşmak istediğim bir konu var" kafasını kaldırıp gözlerime baktı. Nihayet dermiş gibi sanki oturduğundan beri bende ki gerginliğin sebebini öğrenmek istiyormuş gibiydi.

Dün akşam aldığım karar da biraz değişiklik yapmıştım, ben sormayacaktım onların bana anlatmasını sağlayacaktım.

"Özel bir konuysa benden rahatsız olacaksınız ben çıkayım"
Affan'ın sorusu ile ona dönüp kafamı iki yana salladım,

"Sorun yok Araf bey kalabilirsiniz"

"Konuşalım kızım çıkar bakalım ağzında ki baklayı"

İkisinde de gözlerimi gezdirdim Affan elini fincana uzatmış bizi dinlemiyor gibi gözüküyordu ama can kulağı ile dinlediğini biliyordum,gözlerimi Ömer babada sabitleyip tek nefeste söyledim.

"Affan yaşıyor olabilir baba, hatta aslında eminim "

Ömer babanın gözleri irileşmiş donup kalmıştı, Affan ise içtiği çay boğazına kaçmış deli gibi öksürüyordu.

Hemen ayağa kalkıp yanına vardım bir yandan sırtına vururken diğer yandan konuşuyordum "İyimisiniz Araf bey"

Kafasını bana çevirip gözlerimin içine baktı korku vardı gözlerinde endişe.

"Ben iyiyim sadece boğazıma kaçtı bir an"

"Bu nerden çıktı kızım bunu düşündüren nedir sana"

Ellerimi Affanın üzerinden çekip kendi yerime tekrar geçtim.

"Biliyorsun o denizden herhangi bir ceset çıkmadı ozamanlar, polisler aramayı kesince adam tutup ben aratmaya devam ettim hiç birzaman vazgeçmedim onu aramaktan."

Affana baktım gözlerinde ki korku artmış elleri yumruk olmuştu,

"Buldun mu?" Ömer babanın sorduğu şaşkın ve korku dolu soru ile kafamı ona çevirdim.

"Buldum" gözlerim şimdi sadece Affana bakıyordu ikiside donup kaldı.

Gözlerinde ki şok okadar büyüktüki ne yapacağını bilemiyor gibiydi.

"Aslında o kaybolduktan 2 sene sonra buldum, şimdi sana açıklıyorum." dedim

Affandan hala ses çıkmazken Ömer baba boğazını temizleyip, masanın üzerinde olan suyu alıp bir kaç yudum içti bardağı masaya bırakıp bana döndü.

"Peki neden hiç söylemedin, o biliyor mu  yaşadığını bildiğini?"

"Hayır bilmiyor,bilmeyecekte, sana söyleseydim eğer onu bulurdun ve hesap sorardın bunu istemedim. " ayağa kalkıp  kenarda ki soğutucudan viski çıkarıp  yanından aldığım   bir bardağa  doldurdum, biraz kafamın bulanmasına ihtiyacım vardı.

Anlaşılan bugun benim için kahvaltı bitmişti.
Viskisen bir yudum alıp boğazımı yakmasına izin verdim sonra tek bir dikişle bardağı yeniden doldurdum.

Salona doğru ilerlerken arkamı dönmeden onlara seslendim, geleceklerdi biliyordum.

"Kahvaltınız bittiyse salona geçelim."

Koltuklara oturmadan şöminenin kenarında ayakta durdum,çok geçmeden onlarda geldi. Affanın elinde de içki bardağı vardı,

"Nerde peki  yerini biliyormusun firgun bunca zaman neden gelememiş olabilir ki yada niçin böyle birşey yaptı" işte bunun cevabını istiyorum bende babacım. Benden sakladıklarınızı bilmek istiyorum.

Viskimi ağır ağır yudumlarken pencereden gözüken ormana baktım.

" Nerde olduğunu biliyorum, sadece  neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum. "

Emin olamıyorlardı farkındaydım, çok çelişkili cevaplar veriyordum ve bilip bilmediğimi anlamıyorladı.

"Nerde peki" Ömer babanın sorusu ile viski mi kafama dikip gözlerimi önce Ömer babaya çevirdim sonra da Affana.

Gözleri ellerinde ki içkideydi ısrarla gözlerimi çekmedim oda daha fazla dayanamamış kafasını kaldırmıştı.

Bildiğimden emin olmuştu artık Affan sanki ağzımdan çıkacak cümle onun sonu olacaktı öyle bir bakış vardı gözlerinde, bardağı sıkan elli kızarmıştı.

Göz temasını kesmeden, gözlerinin içine bakarak konuştum.

"Fransa da"


**************


🌼🍁

AH-İ ZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin