Hepinize merhabalar. Bölüm yazmayı özlemişim lan! Bi baktım 19b okunma olmuşuz. Bende dedimki 'benim böyle bir kitabım vardı demi aq'.Neyse şu sıralar yeni kitabım üzerine yoğunlaştım. Bence çok çok çok güzel bir kitap olacak. Yakında yayınlanır. Çok boş yaptım. By;))
Üstüme yığılan Berkcan malına boş bakışlar sergiledim.
"Kankamm canım kankamm."
Ne kankası aq. Ne saçmalıyor bu?
"Hatırlatırsam daha geçen ders tanıştık."
"Olsun ben seni çok sevdim."
"Ayyy çok sağol ya. Çok ihtiyacım vardı."
"Neyse ben Yusuf'un yanına gidirem."
Bi dakika bi dakika Yusuf'u nerden tanıyor bu maymun? Tam kapıdan çıkarken ona doğru bağırmaya başladım.
"Nerde tanıyorsun Yusuf'u?"
"Tanımayan mı var?"
"Ne alaka ya?"
"Hatırlatayım. O bir 'REYNMEN' ve ben bir 'BERKCAN GÜVEN'."
Aras'ın gözleri faltaşı gibi açıldı ve sınıfın ortasında anırarak bağırmaya başladı.
"O SENSİİN. BEN DE DİYORUM NERDEN TANIYORUM BUNU?"
Mal Elif'in de geri kalır yanı yoktu.
"KARDEŞİMİ SEVMEMM BEN BERKCAN GÜVEN OOO BEN BERKCAN GÜVEN OTOBÜSE BİN-"
"Aint your mama?"
Diyip imalı bir bakış sergiledim ortalığa. Bu soruma cevap Berkcan'dan geldi.
"Ha parodi o."
Aras da Berkcan'a katılarak;
"Cahıl Cahıl o!"
"Nee ben miyim cahil?"
"Yok nenem."
"Hiç mutlu değilim."
Demesiyle tüm gözler Elif'e döndü. Sınıftakiler gülmeye pardon anırmaya başladı. Berkcan ve Aras da dahil.
"Noluyor amk? Neyce konuşuyorsunuz? Bi ben mi komik bulmadım."
"Hakketen cahılmışsın ya la!"
"Ne sandın Beko dedim ben size!"
"Iyğhh. Beko mu? İğrençsin Aras! İlk günden."
"Ben senin gibi soğuk nevale değilim."
"Öff çekemem seni siktir git."
"Aşk olsun."
"Ya bi git!"
Berkcan ve Aras'ın çıkmasıyla gözlerimi devirdim. Kulaklığımı takıp camdan dışarı bakarak düşüncelere daldım.
Acaba Yusuf'a beni bağlayan şey neydi ki? Ya da Elifgil bizde ne görüyordu da bunları diyebiliyordu? Yusuf cidden beni seviyormuydu? Ya da ben ona karşı ne hissediyordum?
Uf bu soruların cevapları bende gram yok! Ne yapacağımı da bilmiyorum. Sıkıntıdan patlayacağım.
"Napalım?"
Aklımı okumuş gibi Elif bana bu soruyu yöneltti. Yöneltmekle kalmadı ok gibi sapladı.
"İnan bilmiyorum!"
"Nil?"
Dedi sinsice bana bakarak.
"Ne Nil'i?"