Bölüm 23; "Yeniden. "

13.8K 377 225
                                    

Bütün hayatım bir düşmanın avcundaydı, O düşman sanki her anımın içinde beni yok etmek için vardı. Ozan; boğazımı sıkıca saran bir eldi, nefesimi tamamen kesiyordu. Nefretim bütün vücudumu ele geçiriyor, ruhum o nefretin esiri olup ölüme kavuşmak istiyordu. Ozan, tam karşımda bana nefretle bakarken acımın en belirgin olduğu zaman dilimine döndüm.

Çocukluğum kalbimin üzerinde oturmuş, şimdiki beni avcunun içine almıştı. Avcuyla sürekli kalbime vurup duruyor, sanki kendime gelmemi istiyor gibiydi. Kalbim çok hızlı atıyordu, kalbim durmaya koşarak gidiyor gibiydi. "Rima, " Sesler kulağımda yankılanıyordu, "kendine gel. "

Birinin koluma dokunduğunu hissediyordum, bana bir şeyler söylediklerini duyuyor ama cevap veremiyordum. "Allah aşkına kendine gel, " Sarsıldım, Ozan' ın gözlerine bakarken ödüm kopuyordu, nefretim ne kadar güçlü olursa olsun korkumu yenmiyor, çocukluğumun acizliğini önüme seriyordu.

"İyi akşamlar Rima, " Sesinin kulağıma değmesiyle ellerimi kaldırdım ve kulaklarımı kaldırdım. "Sus, " dedim bağırarak, "Sus, git burdan. "

Geriye doğru adımladım, birinin beni tuttuğunu hissettim ama gözlerim sadece Ozan' ı gördü. "Gidemem, sende gitmemi isteyemezsin. "

Kafamın içinde çocukluğumun hayatı canlanıyordu. Sanki yaşadıklarım bir filmdi ve ben o filmin sahnelerini izliyor gibiydim.

"Git, " dedim fısıldayarak ve yere çöktüm. "Git. "

"Rima, kendine gel. " En sonunda yüzümde hissettiğim acıyla gözlerim Çamer' in gözlerine çarptı. Bana vurmuştu, vurduğu yanağım acırken eli yanağımı okşuyordu, "Özür dilerim, " dedi fısıldayarak, "kendine gelmen gerekiyordu, burda değil gibiydin. " Yutkundu, "Burda değildin Rima. "

Bir şey diyemedim, ben Ona yalnızca bakakalırken Ilgaz' ın "Seni öldürürüm, " dediğini duydum ve aynı anda Çamer' in kolundan tutup ayağa kaldırdı. Çamer' in suratına vurduğu yumruk ile Çamer geriye doğru sendelediğinde Ilgaz Ona doğru ilerledi ama Çamer bacağını kaldırıp karın bölgesine bir tekme savurdu.

Bu sefer Ilgaz geriye doğru sendelediğinde Çamer, "Seni sikerim Ilgaz, " diye bağırdı. "Haddini bil! "

Ilgaz tekrardan Ona doğru hamle yapacağı sırada Simay' ın "Ya bir durun, " diyen sesi hepimizi Ona bakmak zorunda bıraktı.

"Simay, " Çamer' in kızgın ama aynı zamanda kırgın çıkan sesi ile kafamı Ona çevirdim.

Gidip Ona sarılmak istedim, lakin Ona sarılmamın çare olmayacağını biliyordum ve ne yazık ki ben kimdim ki Ona sarılayım?

"Çamer bana böyle bakmanın da kızmanın da vakti değil, Deniz' e zarar gelsin istemiyorum ve bu yüzden sen gideceksin. "

Simay' ın bu dediği ile arkadan bir ıslık sesi duyuldu, gemi durdu ve hemen sonrasında geldiği yöne döndü.

"Ne demek bu? " Ozan, sinirle konuştuğunda etraftaki adamlar silahlarını Ozan' a yöneltti. "Sadece Çamer gidecek Ozan, başka şart yok. "

Ozan sinirle gözlerini açtı, etrafına bakarken gözlerinden ateş fışkıracak gibiydi. "Böyle anlaşmamıştık Simay. "

Bu dediği ile Sude çok sakin bir şekilde "Nasıl anlaşmıştınız acaba? " diyerek kollarını göğsünde bağladı. "Anlatsanıza biraz. "

Ozan' ın bakışları Sude' yi bulduğunda Ilgaz sanki saklamak istiyormuş gibi Sude' nin önüne geçti ve "Sus, " diye fısıldadı.

Sude Ilgaz' ın bu hareketi ile derin bir nefes aldığında Özge ile birbirimize baktık. İkimizde bu duruma şaşırmıştık.

"Bu konu seni ilgilendirmiyor küçük hanım, " Simay Ilgaz' a küçümseyerek baktı ve "Aptal aşık olmuşsun Ilgaz, " dedi.

Ilgaz bu duyduğu ile kaş çattı ama cevap vermedi.

"Simay, " dedi Çamer en sonunda sessizliğini bozarak, "Neden? "

Simay, yutkundu ama Çamer' e bakmadı. "Mecburdum. "

"Mecburdum? " Çamer kaş çatarak Simay' a bakmaya devam etti, kafasında bir şeyler yaşıyordu ama dile dökmeyecek gibiydi.

"Çamer, bak beni sorguladığının farkındayım, beni sorgulamak şu an yapacağın en son şey bile olamaz. Gitmen lazım. " Simay' ın net çıkan sesi Çamer' i daha da sinirlendirdi. "Neden? Ben bilmediğim bir şey için neden gidiyorum? "

"Çünkü Deniz' i bu adamın eline ben verdim. Ben Deniz' in benim yüzümden ölmesine müsaade edemem. " Çamer' e yaklaştı. "Sen gidersen Deniz' i bırakır. Sen gidersen her şey daha iyi olur. Sen gidersen Ozan ile baş etmem daha kolay olur. "

Ozan kıkırdadı ve hemen sonrasında "Benim değil, Simay' ın Çamer' den aldığı intikam, " dedi.

Çamer anlamadan kafasını Ozan' a çevirdi. "Ne saçmalıyorsun? "

Ozan gülerek bir adım öne geldi ve hemen sonrasında ellerini kabanının ceplerine saklayıp ciddi bir tavır aldı. "Sen Rima' nın tarafını tuttun. Simay, ben öldürmedim demesine rağmen sen Onun öldürdüğüne emindin. E, bunun bir sonucu olacaktı değil mi? "

Çamer gülerek kafasını yana yatırdı. "Ozan, sen hep böyle aciz miydin, yoksa yeni mi oldu? "

"Hep acizdi, " diyerek mırıldandım ama hepsi sesimi duyup bana baktı. Ozan ile göz göze geldiğimde içinde Onu öldürme isteği ile dolsamda aklımı kurcalayan asıl kısım annemi Simay' ın öldürmediği kısımdı. "Annemi kim öldürdü? "

"Ben öldürdüm. " Simay, net bir sesle konuştuktan hemen sonra yine Çamer' e baktı. Çamer sinirlenerek kafasını iki yana salladı, avuçlarını sıktığını görmek beni endişelendirken O vücudundaki siniri konuşmasına yanaştırmadı bile. "Amacın ne? "

"Gideceksin. "

"Bu mu? Gerçekten bunu mu istiyorsun? "

"Gerçekten bunu istiyorum. "

Birbirlerine olan bakışlarında nefrete değil, hayal kırıklığına rastladım. Bazı hayal kırıklıkları kalbin üzerine virüs gibi yayılır, kurtulmak için bütün yolları denersin ama elinden başka hiçbir şey gelmez.

Simay, Çamer' in vazgeçemeyeceği bir hayal kırıklığıydı. Çamer ise Simay' ın çoktan vazgeçtiği bir kırıklıktı.

Gemiden ineli onbeş yirmi dakika falan olmalı ki hala olduğum yerde durmuş giden geminin peşinden bakıyordum. Canımın acısı terkedilmiş bir ruhtan değil, gidenin çektiği acıdandı.

Çamer' in çok canı yanıyordu şu an.

Çamer, kardeşi tarafından diğer kardeşinin canıyla tehtid edilmişti. Gitmek zorunda kalmıştı. O gitmek zorunda kalmıştı da benim niye bu kadar canım yanıyordu?

"Rima? " Ilgaz' ın sesini duyduğumda aynı anda elini omzunda hissettim ve gözümden damlayan yaşın farkına vardım. Omzunun üzerinden dönüp Ona baktığımda bana bir şeyler söylemesini diledim. "Gidelim artık. "

"O gitti. "

Kafamı tekrardan denize çevirdim. Acıdan geçmem mümkün değildi bu gece.

"Rima, daha ne kadar burda durup gidişini izleyeceksin? "

Ilgaz bana kızıyordu. Ben ise kendimi anlamıyordum. Hislerim şu an kayıp gibiydi, anlamsızdı. "Gidişini mi? " diyerek gözlerimden akmasına engel olduğum yaşları serbest bıraktım. Yaşlar ard arda yanaklarıma döküldü. "Gitmeye mecbur bırakılışını izliyorum ben. "

"Rima, saçmalama. " Vücudumu Ilgaz' a çevirdim ve ellerimi göğsüne vurup "Sus artık, " diye bağırdım. "Sus ve git. "

Elimi yumruk yaptım ve sol göğsüne vurdum. "Anlamıyorsun, bari sus. "

Ağlamam şiddetlendikçe bağırma isteğiyle doldum. Çocuk gibi ayaklarımı yere vura vura ağlamak istedim. Sessizce değil, bağıra çağıra. İstediğim olmadı, tek yaptığım hıçkıra hıçkıra ağlamak ve Ilgaz' ın bana satılmasına izin vermek oldu. Zehrim içime akarken Çamer' in artık hayatımdan çıktığına kendimi inandırmaya çalıştım.

Çamer Yangın, artık yoktu.

Bölüm SONU.

KUTSAL BATAKLIK- GÜNAHKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin