Bölüm 25; "Aynı Göğün Altında Ölmek."

12.8K 379 189
                                    


Ben geldim...🙋🏻‍♀️

Yeni isim ve yeni kapak nasıl? Beğendiniz mi?

Arkadaşlar uzatmayacağım, bölüm okunmaları çok fazla ama adam gibi yorum yapan tek bir okuyucum yok. Kusura bakmayın ama bu haksızlık, kendinizi parçalayın demiyorum ama hak etmiyorum bu tavrı. İnstegramda çok iyisiniz, yazıyorsunuz, konuşuyoruz ama burda hiç yok gibisiniz. Bana destek olun lütfen. Sınır koymak hiç benim tarzım değil ama bunu yapmak zorundayım.

Beş bin kelimeyi aşkın bir bölüm oldu, en az bin yorumu hak ediyor bence.
Bin yorum istiyorum, şimdiden teşekkürler. ♥️

-Prolog-

İnşaatın ikinci katıydı, Rima ilk defa burda terkedilmişti. Çamer ilk defa Onu burda terk etmiş, Rima ilk defa burda kendini kahraman gibi hissetmişti.
"İşte burdasın! " Adamlardan biri merdiven basamaklarını sonuna geldiği gibi Rima ile göz göze geldigi için mutlu oldu ve Ona doğru adımladı. Rima geriye doğru adımlarken gözleri boşluğu buldu, atlarsa ölür müydü?

Atlamazsa ölür müydü?

"Uzatma küçük kız, baban seni bekliyor, şımarıklığın zamanı değil."

Kafasını iki yana salladı, bu sefer giderse daha çok acı çekecekti. Bütün insanlar acı çekmezken kendisi niye sürekli daha fazla acı çekmek zorundaydı ki? Niye bunu normal görmek zorundaydı ki?

"Ben gelmek istemiyorum. " Rima bunu söylediğinde geriye doğru adımladı, "Beni bırakın gidin, ne olursunuz, bulmadık dersiniz. " Burnu sızladı, gözleri ağrıdı ve gözlerinden yaşlar akmaya başladı. "Artık bulmamış olun beni, ne olursunuz! "

Adamlardan biri daha yukarı çıktığında "Ne oluyor? Neyi bekliyorsun, hadi al gidelim. "

"Kız korkuyor Kürşat, " Arkadaşına baktı. "Bu adam bu kızın babası değil mi? "

"Babası. " Rima bu duyduğuyla kafasını iki yana salladı.

"Babası olsa niye korksun bu kız Kürşat? "

Rima, gördü. Adamın hiçbir şey bilmediğini gördü ve dudaklarını araladı lakin aynı anda duyulan "Polis geliyor, hızlı olun! " Lafı ile susmak zorunda kaldı.

"Kürşat, bırakalım kız kalsın. Zaten bu adamın bir sırrı var gibi, farkında değil misin? Belki de kıza zarar veriyor. Polis alsın onu, babası ise Onlar getirir zaten. "

Rima gülümsedi, "Babam değil, yemin ederim ki değil. Ne olur bırakın gidin! " Avuçlarını birbirine kenetledi, yalvardı, haykırdı, işin sonunda katil bile olmuştu ama hala daha kendini anlatmak için çabalıyordu. "Babam değil, yemin ederim. "

"Haydi lan, yakalanacağız burda! " Aşağıdan gelen ses ile adam arkadaşını kolundan tuttu ve küçük Rima' ya "Ne yaşadıysan anlat polise, " diye bağırdı. "Hayat cesurları sever, bizim gibi korkma. "

Sonra arkalarına bakmadan gittiler. Rima, orda diz üstü yere çöktü ve fısıldayarak "Teşekkür ederim, " dedi. Sesi fazla çıkmadı ama aslında bir bağırış kadar içten söyledi bunu. "Yapma dedim, dur! " Yukardan gelen ses ile Rima hızla ayağa kalktı ve Çamer' in neden bağırdığını anlamak için merdivenlerden yukarı tırmandı. "Ne oluyor burda? " Rima yukarı çıktığında Lila' nın atlamak için kıyıda durduğunu gördü, tek adım atsa yere düşecek ve belki de ölecekti.

Belki ölüm kurtuluştu ama bu kurtuluş başkalarının hayatında kötü bir iz olarak kalmamalıydı. "Ne yapıyorsun sen? " Rima, Lila' ya doğru konuştuğunda Lila, "Sakın gelme, dur orda! "

KUTSAL BATAKLIK- GÜNAHKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin