Sabah uyandığımda annem ile babam hala uyuyorlardı. Dışarı çıkmak istemedim. Sonra kendi kendime bir takım düşünceler düşündüm " Ben daha bir tane bile aylak öldürmedim." "İnsanlar neden ölüyor?" "Bu virüs ne virüsü?" Düşününce bile akılıma gelemiyor. Ne evimle ne arkadaşlarımla ne tanıdıklarımla hiç biriyle vedalaşmadan buralara geldim. Aslında hala bu yaratıkların ne olduğunu bilemiyorum. Babama sorucam en azından o bir yönetici olarak birkaç şey biliyordur. Neyse uyanıncan sorarım. 30 dakika sonra Taylor'ın yanına gittim. Ona :
-Sen iyimisin?
-Iyi gibi mi dürüyorum oradan ? ( Ağlayarak )
-Hayır.
-E ozaman?
-Sadece seni merak ediyorum.
-Gerçekten mi ? ( Dalga geçerek )
-Dalga geçme ciddiyim.
-Bak sen beni anlayamazsın. Senin annen baban herşeyim dünyada. Bu salgından 2 yıl önce kardeşim öldü. Yani beni anlayamazsın anladınmı !!!!
-Taylor bunu yapma arkadaş olursak herşey çok daha kolay olacaktır...
-Benim sana ihtiyacım yok Tommy.
-Ben olmasam ölüyordun. ( Bağırarak )
-Keşke almasaydında gitseydik. ( Bağırarak )
Dedi moralim 0 dı böyle bir dünya yaşamak için ne yaptım ki ben bu resmen ceza !!!!!!!! Aslında Taylor 'ı anlamam lazım. Bu yüzden ona bir süpriz yapmalıyım. Neşesini yerine getirerek. Galiba öğlen vakitleriydi Taylor'ı arabama bindirdim ve ona
-Bugün seni kırdıysam özür dilerim.
-Hayır Tommy sorun değil. Beni anlamaya çalıştığın için saol.
-Birşey değil.
Dedim ve bir aylak sesi duyduk aylığı ikimizde haklayamazdık çünkü ikimizde daha önce hiç şu insanlardan öldürmemiştik. Öldürmezsek bizi öldürecekti,bunlar zombiler giydiler,okuduğum çizgi romandaki,dizilerdeki veya filmlerdeki gibi...
annemlere haber vermeliydik yoksa kamptaki biri ölecekti. Taylor bana :
-Hadi öldürmeliyiz şu iğrenç yaratığı!!!!
-Nasıl ama.
-Tek hamlede sen mi benmi?
-Ben yaparım .
Dedim kafamı çıkarmamla içeri sokamam bir oldu. Taylor bana:
-Napıyorsun korkak neden öldürmedin?
-Çünkü en az 10taneler.
-Ne?
-Annemi ve babamı kurtarmam lazım.
-Benimde babamı ama şimdi dışarı çıkarsak ölücez!!!
Dedi bende başımı salladım bi 20 Dk geçmişti bir anda arabamızın kapısı açıldı çok korktuk. Gelen annem,babam ve Taylor'un babası Bay swift'ti. Taylor ile çok sevindik. Annem bas gaza dedi. Bende hemen bastım. Babam:
-Bol bol benzini,yiyecek,su ve bıçak,silah gibi şeyler aldık.
Dedi. Taylor ile biraz olsun heyecanımız düştü. Ama kamptaki insanların hayatı kayıp olmuştu. Taylor:
-Biraz üşüdün acaba battaniye varmı?
Annem:
-Elbette var. Peki açıktan varmı?
Neredeyse herkes evet dedi. Taylor ilk defa güldü annem herkese konserve Mısır ve çikolata verdi.Taylorun bakışlarından hala çok üzgün olduğunu anlıyordum. Kolay değildi annesini kaybetmişti. Sadece boş boş bakıyordu etrafa ağlamasını belli etmemeye çalışsada hepimiz onun ağladığının farkındaydık...
Bay Swift'te en az Taylor kadar hüzünlüydü.
Arabaya derin bir sessizlik hakimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The walking dead
Fanfiction"Bir yılda herşeyini kaybettiğini düşün,canın acımaz mı?" Dünyayı zombiler sarıyor,her şey yeni başlıyor... HARRY-TAYLOR DEMİLEY288