Her yer yine karanlık. Burnuma toz kokusu geliyor. Demir gıcırtısına benzer bir ses duyuyorum. İçeride nefes almak çok zor. Yıllardır havalandırılmamış. Demir gıcırtısı gittikçe artıyor. Çizgi şeklinde bir ışık görüyorum tam karşımda. Sanırım birileri bir kapı açıyor veya açmaya çalışıyor. İki yana kayarak açılan asansör kapılarına benziyor. Fenerlere benzer ışıklar görüyorum. Açılan kapıdan gelen ışık giren kişileri görmemi sağlıyor. Fakat sadece siluetlerini görebiliyorum. İki kişiler. Yavaşça benim olduğum yere doğru yaklaşıyorlar. Ellerindeki ışıklardan tam önümde duran masa benzeri bir şey olduğunu fark ediyorum. Masaya yaklaşmaları devam ederken daha çok ayrıntıyı görmeye başlıyorum. Üç adet sandalye var bu masanın onlara bakan yüzünde. Siluetler bu sandalyelerden ikisine oturdular. Mavi bir ışık yüzlerine vurduğunda onların Dr.102A ve Dr.99A olduğunu fark ediyorum.
Dr.102A : "Nereden buldun burayı? Yerin on beş kat altında."
Dr.99A : "Bilgisayar verilerinde böyle bir laboratuvarın varlığından bahsedilmiyor. Kağıt evrakları incelerken 'İspanyol Gezegenler Arası Maden Arama Birliği' adında bir oluşumun çeşitli yıldızlar ve gezegenler arasında maden araması yaptığını okudum. Yazılar arasında sadece bir yerde bu ismin kısaltması vardı. Bu kısaltmayı sistemde arattığımda, başka bir kağıt dokümanı işaret etti kağıt dokümanı incelediğimde anlamsız olduğunu fark ettim. Bilgisayar yardımı ile inceleme yaparken üzerinde şifrelenmiş bir koordinat bilgisine ulaştım ve işte buradayız."
Dr.102A : "İlle bizi zorlayacaklar. Yaz işte açık açık bizde rahat rahat bulalım. Daha büyük bir sorun ise hiç tertemiz pırıl pırıl bir yer bulamayacağız değil mi? Hep toz hep karanlık."
Dr.99A : "Boş ver şimdi sen onu. Sistemi incele. İşimize yarar bir şey bulabilir misiz?"
Dr.102A : "Nereden başlamamı önerirsin çok fazla data var?"
Dr.99A : "Bence öncelikli olarak kat planlarını bulalım. Bu planlar üzerinden yüksek güvenlikli odaları buluruz. En önemli şeyler hep orada olur. Bu odaları referans olarak alıp, içerlerinde ne olduğunu araştırırsak. Araştırma çerçevemizi belirlemiş oluruz diye tahmin ediyorum."
Dr.102A : "Kulağa hoş geliyor. Bir deneyelim bakalım. Bu arada çeviriciyi getirdin mi?"
Dr.99A : "Evet. Çantanın ön gözünde olacaktı. İşte burada."
Çok küçük harici depolama cihazına benzer bir şey uzattı Dr.102A'ya ama takılabilecek bir yerini görmüyorum. Ekran yanında bulunan bir alana yaklaştırdılar ve mıknatıs gibi yapıştı oraya. İkisi de aynı ekranı inceliyorlar.
Bir kaç dakika sonra;
Dr.102A : "Dataları buldum sanırım. Bu buranın üç boyutlu planı."
Dr.99A : "Önem ve güvenlik seviyesine göre renklendirebilir misin?"
Dr.102A : "Neden olmasın. Değerler, değerler işte burada sıcak görünüm ve ta-da."
Dr.99A : "Evet. Üç adet kırmızı oda var. Onlardan başlayalım."
Dr.102A : "Şunu gördün mü?"
Dr.99A :"Neyi?" derken doktorun parmağı ile gösterdiği yere bakıyor.
Dr.102A : "Şuradaki yapının birleşik olması gerekmez mi? Mimari olarak bu şekilde olmasının imkanı yok. Kapıları görüyor musun? Bu kısım yoksa arkasında ki kısımlar dışarı ile bağlantı kuramaz."
Siz ne yapıyorsunuz yahu. IQ'larınız kaç sizin? Nerden neyi buldunuz?Ben bir şey anlamıyorum bu işten.
Dr.99A : "Çok ilginç. Hiç dikkatimi çekmezdi sen olmasan. Şimdi merakım iyice arttı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK VE HADES - Siyah ve Beyaz
FantasyGelecekte bilinmeyen bir zamanda Hades ve Dr.99A bir yardım çağrısı alıyorlar. Günümüzdeki dünyaya benzemeyen bir yerde harabelerin arası da yardım isteğinin geldiği yere gidiyorlar. Hades insanüstü bir varlık. İnsanların sahip olmadığı özel yetenek...