Kendimi daha önce dört kişinin muhabbet ettiği masanın karşısında buluyorum tekrar. Dr.102A kahvesini yudumlarken elindeki ekrandan bir şeyler okuyor. Tam bu sırada Dr.99A kapıdan giriyor. Dr.99A : "Günaydın doktor."
Dr.102A : "Günaydın. Bugün çok erkencisin." dedi ve yüzünde alaycı bir bakış belirdi.
Dr.99A : "Biliyorum. Dün sabaha kadar çalıştım. Ama sonucuna deydi."
Dr.102A : "Kahve al kendine. Makinede var."
Dr.99A : "Belki binlerce yıllık ama kokusu muhteşem."
Dr.102A : "Neyle uğraştın bu kadar?"
Dr.99A : "Seninle birbirimizden uzakta olsak bile iletişim kurmamızı sağlayacak bir alet hakkında doküman buldum. Yapısı biraz karışıktı. Bu nedenle anlamam biraz zaman aldı."
Dr.102A : "Ne şekilde bir iletişim bu? "
Dr.99A : "Yazılı ve konumsal veri iletimi sağlayabiliyor. Küçük bir ekrana sahip ve yaklaşık olarak 50 kilometrelik bir yarıçapta iletişim sağlayabiliyorsun. "
Dr.102A : "Yararlı olabilir ama genel olarak zaten beraber çalışıyoruz. Şimdiye kadar hiç ayrılmadık ama seni uyandırmak için kullanabilirim." dedikten sonra başını arkaya atarak bir kahkaha attı.
Dr.99A : "Geç dalganı sen. Bu acil durumlar için. Yarısını bitirirdim zaten. Bu akşam tamamlayacağım."
Dr.102A : "Enerjini boş şeyler için harcamayı çok seviyorsun. Bence daha sonra yap diğer dokümanları incelemek daha önemli bizim için. Dünyanın yararına bir şeyler bulmaya çalış. Kendi yararına değil."
Dr.99A : "İletişim zaten önemli bir şey. Önemli görünmeye bilir ama zamanı geldiğinde hayat kurtarabilir."
Dr.102A : "Evet. Sana katılıyorum iletişim gerçekten önemli bir şey ama makinalar aracılığı ile değil. Yüz yüze bakarak yapılması gerekiyor."
Dr.99A : "Sana çok fazlada diyecek bir şey bulamıyorum. Genel olarak fikirlerin hoşuma gidiyor. Ama yine de önlem almak şart."
Dr.102A : "Haklısın. Başladığın işi bitir. Sonra ortaya çıkacak şeyi inceleyelim."
Dr.99A yaslanmış olduğu mutfak tezgahtan doğrularak elindeki fincanla doktoru işaret eder gibi yaptıktan sonra "Geldiğimden beri soracağım bir türlü fırsat olmadı. Sen konsantre olmuş ne okuyorsun orada."
Dr.102A : "Dataları incelerken çok yüksek bir veriye sahip bir yazılım buldum. Onu araştırıyorum şimdi."
Dr.99A : "Ne ile alakalı anlayabildin mi?"
Dr.102A : "İlk başta dünya üzerindeki tüm verileri depolamak için olduğunu zannettim. Sonra yazılımın kendini geliştirme kabiliyeti olduğunu anladım. Bu şekilde bir kod ne işe yarar çözebilmiş değilim ve bu kadar yer kaplaması tuhaf."
Dr.99A : "Bunca senedir araştırma yapıyoruz ve bunca senedir yaptığımız araştırmalardan en net anladığım şey, bu kümelerde olan her bir noktanın çok değerli olduğu. Dediğin program bu kadar büyükse dikkat et bir terslik çıkabilir. Ne kadar yer kaplıyor bu program?"
Dr.102A : "Laboratuvarın veri tabanının %99.99'unu"
Dr.99A ağızındaki kahveyi püskürttü bir anda ve koluyla ağızını sildi.
Dr.99A : "Bu nasıl olabilir? Nasıl gözümüzden kaçmış?"
Dr.102A : "Bir açıklama yapamıyorum. Geldiğimizden beri buradaymış ama yeni dikkatimi çekti. Daha doğrusu yanlışlıkla fark ettim. İsteyerek bulunabilecek bir şey değil maalesef."
Dr.99A : "Dikkatli ol doktor. Bu tahminimden çok daha büyükmüş."
Dr.102A : "Sen benim zaten ne kadar dikkatli olduğumu daha iyi biliyorsun. Bu arada sanırım programın ismini buldum."
Dr.99A : "Neymiş?"
Dr.102A : "Y.Z. olarak kısaltmışlar"
Dr.99A : "Ne anlama geliyor?"
Dr.102A : "Bilmiyorum. Ama anladığım kadarıyla buraya kendi gelmiş."
Dr.99A kahkaha attı ve ekledi "Bunca yıl sonra mizah yeteneğin sonunda gelişti."
Dr.102A : "Şaka yapmıyorum." dedi ve ciddi bir ifadeyle doktorun yüzüne baktı.
Dr.99A : "Cidden şaka yapmıyorsun. Ulu Medusa aşkına."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK VE HADES - Siyah ve Beyaz
FantasyGelecekte bilinmeyen bir zamanda Hades ve Dr.99A bir yardım çağrısı alıyorlar. Günümüzdeki dünyaya benzemeyen bir yerde harabelerin arası da yardım isteğinin geldiği yere gidiyorlar. Hades insanüstü bir varlık. İnsanların sahip olmadığı özel yetenek...