MELEK VE HADES - Siyah ve Beyaz

X43 MELEK YÜRÜYOR

Melek toprak bir yolda yürüyor. Etrafı çok tanıdık geliyor bana. Dr.102A'nın evini görüyorum. Demin geçtiğim yol sanırım Melek'in bu zaman geldiği ilk yer. Biraz sonra Melek kapıdan giriyor ve içerideki bir koltuğa oturuyor. Yüzünü şimdi daha net görüyorum gözlerinden yaşlar akıyor. Şömineye doğru bakıp "Bunu yaksam nasıl olur?" diye mırıldandı. O sırada içeriden doktorun kocası çıktı.

Adam : "Sen ne yaptın?"

Melek yerinden fırladı ve şaşkın bir bakışla ona bakıyor.

Adam : "Onu öldürdün. Neden bunu yaptın?" dedikten sonra ağlamaya başladı ve yere dizleri üzerine düştü. Ellerini yüzüne kapatmış hüngür hüngür ağlıyor. Bu anda olayları Melek'in gözünden görmeye başladım. Melek adamın yanına giderek elini omuzuna koydu.

Melek : "Bu onun seçimiydi." dedi ve o da adamın yanına dizleri üstüne oturdu.

Adam : "Ben neden senin sesini duymadım? Neden?"

Melek : "Bunun için iz..."

Bir anda Melek sarsılarak yere düştü. Gözleri açılıp kapanıyor. Elini adamın ayağına uzatmaya çalıştı ama adam ayağa kalktı. Ardından da bir kadın sesi duydum.

Dr.102A : "Süper rol yaptın hayatım."

Melek ikisinin de ayaklarını görüyor. Doktor topuklu ayakkabı giymiş. Anladığım kadarıyla birbirlerine sarılıyorlar.

Adam : "Sen öğrettin tatlım."

Dr.102A : "İyi ki o gelmeden çalışmışız. Şimdi onu götürelim." Melek kafasını onlara doğru kaldırdı ama görüntü bulanıklaşarak yok oldu. Gözleri tekrar açıldığında, gökyüzünü görüyor ve sarsılıyor. Kafasını yanına çeviriyor adam yanında oturuyor. Dr.102A ise bir araç kullanıyor.

Adam : "Ne kadar kaldı?"

Dr.102A : "Yarım saat."

Melek'in gözleri tekrar kapandı. Tekrar gözleri açıldığında cam bir bölmenin içerisinde oturuyor.

Melek : "Neredeyim ben?"

Dr.102A : "Burayı benden daha iyi bildiğini söyleyebilirim."

Melek etrafa bir bakındı.

Melek : "Ulu Medusa adına. Burası doktorların laboratuvarı ve ben..."

Aniden ayağa fırlayıp cama vurmaya başladı. Dr.102A bir boksör gibi gardını aldı ve zıplıyor. Elleri ile de gel işareti yapıyor.

Dr.102A : "Hadi gel. Hadi."

Melek : "Lanet olsun. Yine olmaz. Aynı acıyı bana tekrar yaşatamazsınız."

Dr.102A ellerini indiriyor ve kapsüle doğru geldi. Ardından elini cama koydu.

Dr.102A : "Demek ki koruduğu şey senmişsin. Bugünün geleceğini biliyordum."

Arkadan adamda göründü. Gülümsüyor ve el sallıyor.

Adam : "Selam."

Melek : "Bunu bana tekrar yapmayın lütfen. Size yalvarıyorum."

Dr.102A : "Maalesef imkansız. Senin gibi değerli bir varlığın yok olmasına izin veremem. Bu arada sizi düzgün bir şekilde tanıştıramadım. Bu kocam 62T." Adam sırıttı ve tekrar el salladı. Suratı morluklar içindeydi. Melek'te ona el salladı ama gülümsemedi.

Dr.102A : "Artık başlıyoruz canım." Sonrasında başına taç benzeri gri bir metal taktı.

Adam : "Son tuşa basmayı bana bırak sana veda etmek istiyorum."

Dr.102A : "Elbette sana veda etmeden gitmem."

Melek : "Neden kabul etmediniz? Acı çekeceksiniz."

Adam : "Ben seni duydum ama doktor duymadı. Onu burada yalnız bırakamam."

Melek doktora baktı.

Dr.102A : "Ben sandığın kadar iyi biri değilim Melek." O sırada işlemler başlıyor ve Melek tekrar camı yumrukluyor.

Melek : "Size lanet olsun. Lanet!" bağırıyor ve ağlıyor. O sırada yıldız oluştu.

Dr.102A : "Canım son faza geldik. Şu tuşa basacaksın." Sarılıyorlar ve öpüşüyorlar.

62T : "Ona da veda et." Doktor cama yaklaşıyor ve elini tekrar cama koyuyor.

Dr.102A : "Seninle tanıştığıma çok memnunum."

Melek camı yumruklayarak "Deli kadın çıkart beni!"

Dr.102A : "Bunu yapamayacağımı biliyorsun. Bu benim sonum."

Melek : "Hayır. Lütfen yapma. Benim için kendine zarar vermene izin veremem."

Dr.102A : "Seni sevdim. Nedenini bilmiyorum ama çocuğum kadar çok."

Melek : "Özür dilerim. Ama onun acı çekmesine izin veremezdim." dedikten sonra boynunu öne eğdi.

Dr.102A : "Bu onun için iyi."

O sırada arkada 62T'yi görüyorum elinde yangın tüpü gibi bir şey var. Bir anda kaldırıp doktorun kafasına vuruyor ve doktor yere düşüyor.

62T : "Umarım ölmedin aşkım." dedikten sonra nefesini ve başını kontrol etti.

62T : "İyi sadece baygın."

Melek şaşırdı "Sen ne-ne yapıyorsun?"

62T : "Sizin çok akıllı olduğunuzu zannetmiyorum. Çünkü bu dünyayı kurtarabilecek bir kişi varsa o da benim karım. Bilmiyorum ama ona çok ihtiyaç duyacağınızı hissediyorum. Bu arada zamanda geri gidilebiliyorsa elbette ileride gidilebilir. Eğer ona ihtiyacın olursa buraya gelerek onu kurtarabilirsin. O dünyanın en zeki kadını." Adam ayağa kalktı.

62T : "Zaman geldi."

Melek : "Yapma." dedi ve gözlerinden hala yaşlar akıyor.

62T : "Elveda."