Kim Taehyung, ünlü cerrah olan Kim Taehyung. Herkesin imrenerek baktığı Kim Taehyung...
İnsanlar onu yaptığı işlerle, girdiği ameliyatlarla, verdiği bağışlarla ve hatta sanata olan sevgisiyle bilse de kimsenin bilmediği, tahmin bile edemeyeceği karanlık bir tarafı vardı. Öylesine dehşet saçan bu yönünü bilen sayılı insanlar ise, onu yargılıyamıyacak kadar sadıktılar ona.
İşi gereği bir çok insanı ölümün pençesinden almış olsada aynı zamanda da ölümün pençesinse attığı çok insan vardı.
Ölüm ve yaşam onun elleri arasında can buluyordu. Yaşamayı hak etmeyen hiçbir kimseye acımaz canlarını alırken gözünü dahi kırpmadan, nefes bile almadan yapardı işini. Öyle gerekiyordu çünkü. Adalet denen bir olgunun yok sayıldığı bu evrende kendi adeletini sağlamayı böyle öğrenmişti. Başka türlü yaşayamazdı.
Acımasız olmalıydı ki, öldürdüğü insanlar hak ettiğini bulsun. Acımasız olmalıydı ki, kendi adeletini düzene sokabilsin. Acımasız olmalıydı ki, içinde hiç sönmeyen alevlere bir şeyler yağmur olsun.
Kokuyordu şimdi üstü başı; kan, ter ve göz yaşı. İçten koklayan bilirdi bu kokuyu. Bizzat şahit olan fark ederdi yüzündeki kanlı yolu. Anlayan görürdü asıl terin, göz yaşlarının nedenini.
Pişman değildi asla. Kokuyorsa koksundu ölüm gibi. Akıyorsa aksındı göz yaşları sicim gibi. Kan götürüsündü ellerini. Öldürmekten vazgeçmezdi, geçemezdi. Bir bütün olmuştu ölüm ve yaşamla. Kan akmayan elleri Taehyung'un sayılmazdı. Heyecanın imaresi olan ter yoksa Taehyung'un değildi o beden. Kimse kurduğu bu düzeni yıkmaya tenezzül edemezdi. Tanrı bile onu kendi haline bırakmışken, kimsenin haddine değildi onu durdurmak
Öldürmüştü, öldürüyordu ve öldürecekti. Ta ki ölene kadar. Gözleri huzurla kapanana kadar...
🥂
Ellerindeki ve üstündeki naylon ceket ve eldiven fazlaca adranelinden olsa gerek onun terlemesine ve birazcıkta bunalmasına neden olmuştu. Sanmayın ki adranelin korkusundandı. Heyacanındandı, mutlu oluşundan ve aldığı hazdandı.
Nefesleri hızlanmış, göz bebekleri irileşmişti. Yere damlayan her kan damlası içinde bir şeylerin tepinmesine neden oluyor ve daha da iyi hissettiriyordu. Yeniden doğuyor gibiydi.
Gülümsemeden edemedi. Ellerinin altında bedeni seğiren kurbanının gözlerindeki korkuyu görmek haylaz bir çocuk edasıyla gülümsemesine neden oluyordu. En çok bu kısmını seviyordu zaten. Kurbanının gözlerine bakıp son nefesine kadar gözlerine bakmak onun vazgeçilmeziydi. İstiyordu ki kurbanın gördüğü son yüz onun yüzü olsun. Göz bebekleri korkudan ötürü koskoca bir yuvarlak olsun. Gözlerine her baktığında o korkuyu ve ellerinin arasında kaybolan o nefesin verdiği o duyguyla doruğa ulaşsın.
Kurbanın sonda olduğunu biliyordu. Birazdan acıya dayanamayıp geberecekti. Bunu karşısındakinin zor ve yavaşça da olsa almaya çalıştığı nefesten ve kayan gözlerinden anlıyordu. Bıçağını son kez havaya kaldırdı ve son kez gözlerine baktı. Yavaşca ve bittiğinin bilinci ile bıçağı kalbine sapladı, usul usul acale etmeden. Ve işte o anda her yer sessizliğe büründü. Artık masada yatan adamın kesik nefesleri de, amansız inlemeleri de son bulmuştu.
Şimdi ise elleri, teni, nefesi ölüm kokuyordu. Her zaman olduğu gibiydi. Derince soldu bu kokuyu. Soğuk odanın kanla karışmış iç gıdıklayan kokusunu çekti içine.
Bıçağını çıkarıp oluk oluk akan kanı görmezden gelerek masanın üzerinden aldığı bez ile en sevdiği bıçağını sanki çok ince bir cam parçasıymış ve biraz sert davransa kırılıcak bir eşya gibi özenle temizledi ve odanın bir duvarının kaplı olduğu sayısız kesici aletlerin arasındaki, en ortada bulunan motifli metal kılıfa, yerleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uninvited\Taekook\
Mystery / ThrillerÇok iyi bir cerrah olan Kim Taehyung aynı zamanda da kimsenin kimliğini bilmediği azılı bir katildir. Onlarca cinayet işlemesine rağmen arkasında tek bir kanıt bile bırakmayacak zeka ve ustalığa sahiptir lakin bir gün, ansızın işleri çok ufak yolund...