Storm In Hogwarts // Dramione

|1| Yemin

''Bu sosisler iyi kızarmamış!''dedi Ron kızıl saçlarını elinin tersiyle alnından ittirmeye çalışırken, Harry Gelecek Postasını katlayıp masaya bıraktı. ''Dert edecek başka bir şey bulamadın mı?''

Genç adam parlak gözlerini kısarak arkadaşına döndü. ''İyi kızarmamış bir sosisten daha büyük bir sorun olduğunu sanmıyorum.''

Masaya atılan bir deste kitapla ikisinin de dikkati yorgunluktan göz altları kızarmış Hermione'ye döndü. Üstüne tam oturan beyaz gömleğini özensizce kısa eteğinin içine sıkıştırmıştı , bağlanmamış kravatının iki ucuysa yakasından sarkıyordu. Düzenli ve çalışkan bir öğrenci için fazla serseri dursa da hala çok güzel gözüküyordu. ''Günaydın.'' dedi halsiz bir sesle, Harry'nin yanına otururken.

İki genç adam da kütüphanede sabahladığı her halinden belli olan arkadaşına bir ağızdan ''Günaydın.'' dedi.

Büyük salon tüm öğrencilerin neşeli kahvaltı gürültüsüyle dolup taşıyordu. Ravenclaw masası bile iki saat sonra olacak sınavı unutmuş ,koyu bir sohbete dalmıştı. Hermione etrafta gözünü gezdirdikten sonra kızıl saçlı arkadaşına döndü. ''Ağzını sil.'' dedi soğuk bir sesle.

''Ne?''

''Ağzını sil. Pansy buraya bakıyor,seninse dudağından garip bir şey sarkıyor Ronald Weasley.''

Ron masadan birkaç peçeteyi aynı anda kapıp hızla ağzının kenarlarını temizledi. ''Oldu mu?'' diye Harry'e döndü. Harry ve Hermione aynı anda birbirlerine bakıp güldüler.

''Ne var?'' dedi şaşkın kızıl. ''Ne gülüyorsunuz?''

''Ron, Pansy salonda bile değil.'' Harry kıkırdamalarının arasında söylendi.

''Bu komik mi?'' elindeki peçeteleri masaya atarken tavırla.

''Evet.'' dedi Harry yuvarlak gözlüklerin ardından. ''Bir de ondan hoşlanmıyorum diyorsun.''

''Hoşlanmıyorum zaten. Sadece-''

''Sadece ne?'' Hermione sinsi bir gülümsemeyle sordu.

''Kapatın çenenizi.'' dedikten sonra genç adam yemeğine geri döndü.

Hermione masadan bir dilim kızarmış ekmek alıp gözlerini masalarda gezdirmeye devam etti.

''Hem benimle dalga geçene baksana!''

''Ne?''

''Gözleriniz kimi arıyor Ms.Granger? Masaya oturduğundan beri etrafa bakınıyorsunuz da?''

''Kapa çeneni Ron.'' dedi kız hızla. ''Dün Ravenclaw'dan Richard'a Sihir Tarihi kitabımı vermiştim. Onu getirmesini bekliyorum.''

Genç adam kısık gözleriyle kızı sinir etmeye çalışırken büyük kapıdan içeri giren bir grup Slytherin dikkatini dağıttı. Draco iki yanında koruması gibi dikilen Crabbe ve Goyle ile önden yürüyordu, arkasında ise elindeki birkaç kağıt parçasını okuyarak yürüyen simsiyah kısa saçları ve Slytherin formasıyla çok güzel gözüken Pansy geliyordu ki tam o sırada kızın omzuna atılan ve onu yanına çeken bir kol çıkıverdi. Zabini.

''Hey Hermione!'' diye seslendi bir Ravenclaw. Sol koluna sıkıştırdığı kitapla masaya yaklaştı. Siyah saçları ve belirgin yüz hatlarıyla yakışıklı bir çocuktu Richard. Çok çalışkan , tam bir kitap kurduydu. Koca okulda zıtlaştığı bir kişi bile olmamıştı.

''Kitap için çok teşekkür ederim. Gerçekten çok yardımcı oldu.'' dedi kıza uzatırken. ''Benimkini geçen sınav sonrası sinirlenip şömineye atmıştım.''