"Malfoy bu gizli buluşmalar çok olmaya başladı, Harry'e uyduracak başka yalanım kaldı mı bilmiyorum. Kendini yakalatmak mı istiyorsun!" diye dişlerini sıkarak fısıldadı genç kız.
Draco oturduğu koltukta öne doğru eğilip dirseklerini dizine dayadı ve ellerini kenetledikten sonra masumca kafasını kaldırıp Hermione'ye baktı.
" Yine ne oldu Malfoy? "
"Seni özledim bulanık. Gelsin de sabahın üçünde yüzünü göreyim dedim."
"Merlin! Ne istiyorsun?" lanet olsun Malfoy, şöyle konuşma!
"Yarın William'ın babası Hogwarts'a gelecek. Dombledore ile konuşacakmış."
"Ve?"
"Ve Dumbledore'un bir numaralı öğrencisi sensin, tabi yarık kafalı arkadaşından sonra." diye sarı kaşlarını kaldırdı.
"Ne dememi bekliyorsun Draco odasına girip 'profesör rahatsız ettiğim için özür dilerim acaba İrlanda Prensiyle ne oyunlar döndürüyorsunuz, aptal bir ölüm yiyeni korumaya çalışıyorum da sormamı istedi''
"Yok." diye dudak büzdü genç büyücü. "Bu çok ani olur."
"Malfoy, beyninin kalan yarısını nereye koydun, hala uyanmadı mı?"
"Granger çok kötü bir ortaksın sana o kadar bilgi taşıyorum. Biraz çaba göster."
"Pardon Mr. Malfoy tam olarak neyin çabası?" genç kız boş koridorda sesinin yankılandığını fark edince eliyle ağzını kapattı.
"Cırlama Granger. Saat sabahın üçü."
"O zaman daha normal saatlerde konuşabiliriz."
"Öğleden sonraları aptal arkadaşlarından kopamadığın için yanına gelemiyorum."
Genç kız sıkıntıyla iç çekip sırtını taş duvara yasladı. "Uyumam gerek Malfoy."
Sarışın büyücü oturduğu koltuktan kalkıp "Seni ortak salona bırakayım" dedi kızın karşısında dikilirken.
Hermione bu ani yakınlık yüzünden bir adım geri kaçtı. "Gerek yok b.. Ben giderim."
"Koridorlar çok karanlık" dedi çoktan yürümeye başlamışken, kız da onun peşinden birkaç adım attı. "Sonra Malfoy hiç centilmen değil diye dedikodumu yayarsın falan."
"Hah!" diye kısa bir kahkaha döküldü kızın dudaklarından "Hiç işim yokmuş gibi senin dedikodunu yapmakla uğraşacağım?"
Mavi gözler adeta gülümseyerek bakıyordu. "Neden Granger kızlar benimle uğraşmayı sever."
Hermione gülerek göz devirirken Draco yürürken elini onun sırtına koyduğunda tüm vücudu bir anda gerildi. Ona dokunmak. Çok garip bir histi.
"İşte geldik." dedi yakışıklı büyücü merdivenlerin korkuluğuna yaslanırken.
Genç kız sinsice gözlerini kıstı. "Gryffindor'ların Ortak salonuna giden yolu nereden biliyorsun?"
Draco ağız dolusu gülümserken bakışlarını yere çevirdi. "Görüştüğüm tek Gryffindor değilsin Hermione." dedi mavi gözlerini kıza dikerken.
Genç kız bu kelimeyle içten içe dudaklarını kemirmeye başlasa bile içindeki sinirin yüzüne vurmamasını umdu.
"İyi geceler Malfoy."
Genç adam çoktan bir iki adım inmişti merdivenlerden. "İyi uykular Hermione."
***
"Baba on yaşında değilim, lanet olsun okuluma gelip durma!" dedi William hufflepuff kravatını eline dolamış bahçenin bir köşesine oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Storm In Hogwarts // Dramione
Fanfiction✨Hermione, Draco'nun büyük sırrını öğrendiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.✨ 👑 WattpadFanficsTR, "Hogwarts Dünyası" adlı okuma listesinde! 🏳️🌈 "Homofobikler giremez." -Eşcinsel içerik - ¬TAMAMLANDI- |Bölüm Sayısı 38|