Draco'nun Hermione için verdiği özel uçuş dersinin üzerinden yalnızca iki buçuk saat geçmişti.
Genç kız süpürgeden indiğinde ayakları yere basar basmaz kedisine yemek vermeyi unuttuğunu ve açlıktan ölmemesi için gitmesi gerektiğini söyleyip hızla uzaklaştı sarışın büyücüden.
Draco üstündeki Slytherin cübbesini bile çıkarmadan ondan kaçan kıza baktı gülümseyerek. Theo haklıydı. Diye düşündü sırtını ağaca yaslayıp çenesini süpürgesinin ucuna yerleştirdi düşünceli gözlerle ona bakarken. İkimiz konusunda hep haklıydı.
***
İki buçuk saat sonra genç kız Snape'in dersi için en ön sırada yerini almış kitaplarını önüne diziyordu itinayla ve tabi o minik öpücüğü aklından çıkaramıyordu. Hala kalbi deli gibi çarpmaya devam ediyordu.
Omzuna dokunan bir el yüzünden korkuyla iç çekerek yerinden sıçradı.
"Lanet Olsun Harry!" dedi kız kalbini tutarak. "Ödümü kopardın!"
"Ödevi yapmadığın için mi bu kadar gerginsin Mione?" dedi genç adam gülerek. "İstersen benimkini al." kıza boş parşömen kağıdı uzatırken gururla çenesi havaya kalktı.
Hermione kibirli gözleriyle çocuğu baştan aşağı süzdü. "Bu kadar komik olma Harry gülmekten karnım ağrıyor."
"Akşam yemekte kızarmış but varmış!" dedi Ron çantasını Harry'nin yan sırasına atarken.
"Her gün tavuk var zaten Ron."
"Ama bu kızarmış but ve yanında patates kızartması!"
"Weaslebee yakında birimizin kolunu bacağını yiyeceksin diye korkmaya başlıyorum." dedi Theo yan sıradan. Kollarını iki yana açmış bacaklarını sıranın üstüne atmıştı. "Ben bunun kadar yesem babam servetimizi bitireceksin diyip evden kovar, Arthur bunu nasıl besliyor?" dedi gülerek.
Bu sırada Draco elinde kitaplarıyla sınıfa girip Theo'nun yanındaki sıraya geçti.
"Her şey bitti bir de ne yemek yediğimize mi takılmaya başladınız cidden?" Hermione kaşlarını çatarak "Şu arkandakileri gördün mü?" dedi masalarının üstünde meyveli küçük kekler ve ellerinde ikişer tane dondurma olan Crabbe ve Goyle'u işaret ederek.
Theo sıranın üstünde duran bacaklarını indirdi, duruşunu dikleştirdi."Granger artık prensip olarak sana bulaşamam şöyle kenara çekil de Vızvız ve Potter'ı görebilelim."
Harry'nin dudaklarından 'Hah!' diye dalgacı bir gülümseme döküldü. "Hermione'yle uğraşmayı üçüncü sınıfta çoktan bıraktığınızı sanıyordum."
"Ah Potter sorma," dedi Theo biraz öne eğilerek "O yumruktan sonra neler oldu neler!"
Draco dirseğini Theo'ya geçirdi sertçe. "Theodore dedikodu yapmak istiyorsan kızlar tuvaletine gidip Mızmız Myrtle'ı bulsana."
"Drakie beni hep üzüyorsun." dedi önüne dönerken.
***
Ders bittiğinde, Snape sınıftan çıkar çıkmaz Draco çantasını sırtlayıp dersin başından beri aklında olan bir şeyi yapmak için Granger'ın sırasına yaklaştı. Henüz sınıftan hiçbir öğrenci çıkmamıştı. Malfoy da bunu istiyordu.
"Ne var Malfoy?" dedi Harry
"Aziz Potter yüzüne bile bakmadığım halde bana laf atmaya devam etmenin nedeni umarım platonik bir aşk değildir."
"Ne demezsin Malfoy.." Harry gözlerini devirerek çantasını toparlamaya başladığında Draco sonunda Hermione'ye döndü.
"Hermione.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Storm In Hogwarts // Dramione
Fanfiction✨Hermione, Draco'nun büyük sırrını öğrendiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.✨ 👑 WattpadFanficsTR, "Hogwarts Dünyası" adlı okuma listesinde! 🏳️🌈 "Homofobikler giremez." -Eşcinsel içerik - ¬TAMAMLANDI- |Bölüm Sayısı 38|