|27| Katil

3.4K 205 414
                                    



''Dediğim gibi, ona güvenmiyorum.'' dedi Ron uzandığı yataktan doğrulurken. ''Bizi öylece okuldan gönderdi, elimizde bir tek bu saçma şey'' derken Harry'nin boynunda taşıdığı Madalyonu gösterdi ''Ve bundan daha fazlası olduğu bilgisi var. Peki ya başka?'' kızıl kaşları çatılırken ellerini iki yana açtı.

''Dumbledore'a güvenmekten başka çaremiz yok.'' Harry'nin dalgın yeşil gözleri çadırın minik aralığından ormanı izliyordu. ''Bize okulda olmayın dedi ve bizd-

''Okul umrumda değil!'' Ron hızla yerinden kalkıp çadırdan çıktı ve derin bir nefes çekti taze havadan, Harry de arkasından çıkmıştı. ''Dışarıda neler olup bittiğini bilmiyoruz! Boynuna taktığın o aptal kolyeyi yok edemiyoruz! Buraya sıkışıp kalmış hissediyorum Harry!''

''Elimden bir şey geliyor mu Ron?!'' dedi sert bir sesle ''Oradan oraya koşarak saklanmak benim de hoşuma gitmiyor emin ol!''

''Buradan kurtulmalıyız.'' diye söylendi, '' Bir an önce buradan kurtulu-

''Yeter!'' Harry bu zamana kadar hiç kullanmadığı kadar kaba bir tonda bağırdı ''Ben Dumbledore'un dediklerini yapacağım, kaçıp gitmek istersen..'' eliyle yolu işaret etti umursamazca.

''Geride bıraktıklarımız için endişeleniyorum! Nasıl hissettirdiği hakkında bir fikrin yok! Çünkü senin ailen öldü! Senin bir ailen yok!''

Harry sakin kalmaya çalışarak gözlerini kaparken alt dudağını dişledi ''Haklısın. Benim ailem öldü.'' derin bir nefes aldı çocuk ''Ama hala benim de dışarıda bir yerde ailem dediğim insanlar var.'' dedi dolan gözlerini gizlemeye çalışmadan ''Hermione var...''

''Harry bak-

''Git.'' Harry boynundaki madalyonun uç kısmını gömleğinin içine attı. ''Git ve ne istiyorsan onu yap! Çünkü ben sızlanmak yerine bir şeyler yapmak istiyorum. Gerçek bir şeyler!''

***

Hermione uyanırken sol kolundaki uyuşma yüzünden gözlerini kapattı acıyla. Sarışın büyücü alnını kızın boynuna dayamış, Hermione'nin sıkı kolları arasında uyuyakalmıştı.

Genç kız parlak sarı saçları koklarken bir öpücük bıraktığında Draco'da altın renkli kirpiklerini kırpıştırmaya başlamıştı. ''Günaydın.'' dedi Malfoy huysuz bir sesle.

''Günaydın.'' Hermione elini onun yanağına koyup mavilere bakarken gülümsedi. ''Annen sana salondaki koltukta uyuman gerektiğini söylememiş miydi?''

''Söyledi.'' diye mırıldandı sarışın, kızın çenesine bir öpücük bırakırken kollarını daha sıkı sardı ''Sence anne sözü dinleyen bir tip miyim?''

''Fazlasıyla.''

Sarı kaşlar şakayla çatıldı ''Hayır değilim.''

''Okulda Rus Mafyası gibi dolaşabilirsin Draco ama annen sana çikolata yemen yasak dese kendini yere atıp ağlarsın.''

''Öyle mi?'' Draco kıza sarılı kollarını açıp Hermione'yi karnından gıdıklamaya başladığında ikisinin de kahkaha sesleri odayı doldurdu. Zavallı cadı kurtulmaya çalışırken sarışın büyücü kızın kollarını tutup yatağın iki yanına sabitlerken üzerinde hakimiyet kurdu.

''Mafya öyle mi?'' dedi mavi gözleri parlarken eğilip kızın boynuna bir öpücük bıraktı, ikisinin de kahkahaları henüz kesilmemişti. ''Bırak beni, kahvaltı hazırlamamız gerek.''

''Bırakmam'' Draco Hermione'nin dudaklarına yöneldiğinde tıklatılan kapıya göz devirdi.

''Hermione?'' dedi Narin bir ses.

Storm In Hogwarts // DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin