Storm In Hogwarts // Dramione

|33| Cesur

Not //Bölüme başlamadan önce açıklamak istediğim bir durum var. Biliyorsunuz ki bu kurguda Tom Riddle'ın geçmişte Narcissa ile duygusal bir bağı bulunuyor. Çoğu kişi Tom aşk iksiri sayesinde doğduğu için duygularının olmadığını düşünüyor ama bununla ilgili pek bir kanıt yok. Rowling ise bir röportajında Tom eğer yetimhanede yalnız bir çocuk olarak değil de annesiyle büyüseydi sevmenin ve sevilmenin ne demek olduğunu anlayabilirdi diyor.

Hermione boynuna yapışan sıkı ellerin baskısıyla gerilerken sırtı duvara çarptığında acıyla inledi.

''Lestrange bana ihanet etmez!'' diye haykırdı Karanlık Lord diğer elindeki asayla genç kızın karnına baskı yaparken. Bir çember halinde dizilmiş onları izleyen ölüm yiyenlerin korku dolu ve ürkek bakışları yerde yatan Malfoy oğlanını unutmuş gibi Voldemort'un üzerinde geziniyordu. Var gücüyle haykırdı yeniden ''Kupa nerede?!''

Hermione boynundaki elleri ittirmeye çalışırken yüzü nefessizlikten morarmaya başlamıştı. Güçlükle mırıldandı ''Rodolp-

''Bana yalan söylemeye cüret edemezsin bulanık!'' asasını kızın çenesinin altına bastırmaya başladığında Hermione derisini delip geçeceğini düşünmüştü sivri ucunun. Pis nefesi kızın önüne düşen saçları havalandırırken gözünü kırpmadan öldürebilecek kadar sinirli bakıyordu gözleri. ''Kupa nerede!'' derken hemen ardında gözyaşları içinde durması için ona yalvaran Narcissa'yı duymuyordu bile.

''Bırak-'' diyebildi zavallı kız güçlükle ''Söyleyec- cümlesini bitirmeden Voldemort boynunu saran elleri çektiğinde Hermione derin bir nefes alırken dizlerinin üzerinde yere yığıldı. Morarmış boynunu ovuştururken ciğerlerinden gelen güçlü öksürüklere yenik düştü birkaç saniye.

Narcissa oğlunu bırakıp kıza yaklaşırken Lord'un asasından çıkan tek bir kıvılcımla büyük ahşap kapıya doğru savruldu. Voldemort bunu yaparken kadının yüzüne bile bakmamıştı. Güzel kadın çarpmanın etkisiyle inlerken etraftaki ölüm yiyenler onu neredeyse zevkle izliyordu. Cissy işte o an gerçekten Voldemort'a ihanetin bedelini iliklerine kadar hissetti.

Hermione başında ölüm meleği gibi dikilen adama kaldırdı gözlerini. ''Rodolphus da düğündeydi.'' derken yavaşça doğruldu. ''Draco'nun size çalıştığını öğrenmiş ve-

''Kimse bana ihanet edemez! Lestrange asla-

''Bellatrix'i öldürdüğünüzü biliyor!'' dedi Hermione tez canlılıkla. Bu sırada gözleri oğlunun başında durmuş saçlarını okşayan Narcissa'ya kaydı.

''Ne cüretle sözümü kesersin seni ukala bulanık!'' diye haykırdığında Nagini onun hemen yanında başını kaldırmış ve saldırmaya hazır halde bekliyordu. ''Lestrange bana ihanet etm-

Hermione çenesini kaldırarak meydan okur gibi ''Herkese bu kadar güvenmemenizi öneririm Lordum.'' dedi sinsice.

Voldemort sinirle asasını salladığında kızın zayıf bedeni hızla yere savruldu. Başının arkasını yere çarptığı için kulakları birkaç saniye tıkandığında uğultuların arasında neler döndüğünü pek anlayamasa da gözlerini açtığında başlarında dikilen ölüm yiyenlerin neredeyse yarısının gittiğini gördü.

''Bana bak!'' kızın çenesini sertçe kavrarken kendine has yorgun sesi oldukça öfkeli çıkmıştı ''En başından olanları anlatmaya başla. İlk olarak zihnini neden sımsıkı kapalı tuttuğunla başlayabilirsin küçük bulanık. Malfoy'lar evlerinde veritaserum bulundurmadığı için şanslısınız.''

Hermione omuzlarını dikleştirirken belli etmeden yutkundu. Etrafında hala bekleyen diğer ölüm yiyenleri rahatsız bakışlarla süzdü. ''Yalnız konuşmak istiyorum.''