''Remaylarla karşılaşan var mı?'' Chris'in sesi zihnimde yankılanmadan yaklaşık 2 dakika önce karların üzerine oturup bağdaş kurmuş odaklanmaya çalışıyordum.
''Köyde enerjilerini hissetmiyorum,'' Adrian'ın keskin nişancı tüfeğinin sesi bir kez daha patladı. İnsanların çığlıklarına karıştı, birkaç tane Blank Kara'nın siyah yarasa kanatlarını açıp gökyüzüne yükselmesine sebep oldu.
Liam, ''Sword'u tuttukları yeri koruyor olabilirler,'' dediğinde onlara katılmak yerine tek tek tespit ettiğim insanlara odaklandım.
''Tam tahmin ettiğim gibi,'' diye düşündüm. ''Olaraları tespit etmenin bir yolu var, şu anda sadece benim yapabileceğim bir yol. Ve bir şey daha var, Alaz olsaydı çoktan anlamış olabilirdi ama ben biraz geç fark ettim.''
''Ne yolu? Neyi fark ettin?'' diye soran Liam'ın sorusunu cevaplamadan önce gözlerimi açtım.
''Köyde 5 Olara, 20 insan, 30 Tera var. 6, hayır 7 tane de Blank Kara var.'' Adrian'ın silahı bir kez daha patladığında kendi kendimi düzelttim, ''artık 29 Tera var. Plana sadık kalın ve dediğim gibi Olaraları bana bırakın.''
''Köy nüfusu 600, Belma.'' Şimdiye kadar varlığını unuttuğum kulaklıktan Rüzgar'ın sesine aldırış etmedim.
''Bu iş bitince zaten açıklar, onu dinleyin,'' dedi Liam ve beni destekledi.
''5!'' dedim, Liam kanatlarını açarak gökyüzüne yükselirken ben de köye doğru koşmaya başladım. Bir evin duvarına sırtımı dayayıp avuç içlerimi birbirine bastırıp ellerimi birleştirdim, gözlerimi kapatıp bir kez daha odaklandım.
1 Olara, 2 Olara, 3,4... 5'inci nerede?
''Adrian sana yakın taraflarda Olaralardan birisi olabilir. 4 tanesinin yerini tespit ettim ama sonuncu bana yakın bir yerde değil, dikkatli olun.''
''Tamamdır.''
Adrian'ın onayından sonra birkaç metre arkamdaki Blank'ı hissetsem de tepki vermeden, ''ellerimi birbirinden ayırmamam gerekiyor, beni koruyun,'' derken dışımdan da söylemiştim. Hemen ardından ise düşünce yoluyla tamamen farklı bir mesaj verdim; ''yaratığı yanıltmaya çalışıyorum, yerlerinizden ayrılmayın.''
Tam da düşündüğüm gibi kanatlarını açıp uçuşa geçen sarışın bir oğlan arkamdan gelip belimden yakaladığı gibi gökyüzüne doğru uçmaya başladı. Liam ona sesle saldıracak gibi yaptığında bu sefer 5 Olara insan suretinden çıkıp onu durdurmak için gökyüzüne nişan aldı ve zindanda kapana kısıldığımız zaman olduğu gibi zehirli gazlarını ağızlarından püskürttüler.
Hepsi bir saniye içinde gerçekleşirken ellerimi birbirinden ayırdım, yeterince yükselmemizle birlikte Olaraların yerlini tespit etmemize gerek kalmadığından hava elementiyle hepsini içine hapsedecek havadan küre oluşturdum. Küreyi yükseltmemle içinde hapsolmuş Olaraları gören Blank Kara pençelerini öfkeyle tuttuğu belime batırdı. ''Ah! Seni adi!'' Bağırmamla bana Rusça bir şeyler söylemesi, ardından gökyüzünde beni ileri fırlatıp üzerime saldırmak için uçması bir oldu.
Hava küresinin bozulmasını göze alırsam Olaraların zehri bize etki edeceği için Liam'ın bana saldıran insan görünümlü şeytanı durdurması için sesini kullanmasını beklemek zorunda kaldım. Tam zamanın kanatları sesle yırtılan yaratık düşüşe geçti, Liam beni düşerken yakalamayı başardı.
''5. İşte burası biraz doğaçlama geçecek çünkü Olaralar üzerinde denemek istediklerim var. Alacağım sonuçlara göre Liam'la iş birliği yapacağım. Chris ve Adrian işlerini yapmaya devam edecek. Olaraları bir şekilde hava kürelerinin içine hapsetmeyi başarabilirsem Adrian onları öldürebilir. Blanklarla Liam ilgilenirken ben de asıl görev olan Sword'u alacağım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEYRA
FantasyHepimizin bildiği gibi, kötülerin en büyük amacıdır, dünyayı yönetme arzularını gerçekleştirmek. Özeller, yıllar önce bu amacı engelleyerek düşmanları, yani yaratıkları, insanlara zarar vermeden önce yakalayıp bir adaya tutsak etti. Savaş tekrarlan...