15.Bölüm

414 154 180
                                    


Şarkıyı açıp dinlemenizi tavsiye ediyorm.

Keyifli okumalar dilerim💜💜

Soğuk su dökülmüştü tüm bedenlere kiminin yüzünü soldurmuş kiminin yüzünü güldürmüştü. Dilhun düştüğü ateşten kurtulmuştu ne kadar ateş yakmış olsada canını bugünün mutluluğu sarmıştı tüm geride kalan kötü günleri. Onca sene mutlu olacağını düşünüp canlı canlı yandığı ateşten, sanki yaralı kanadı onarılmış kuşun bir çırpıda ateşten kurtulmuş gibiydi. Behram Bey, Heja Xanım ve Hasan Ağa  salonundan çıkıp arabaya doğru ilerlediler. Herşey Kaleli konağında konuşulup son bulmuştu bu evlilik.  Hüseyin bey, Behram beye yaklaşıp ;

" İşin yoksa gel bi çayımı içelim kahvede konuşuruzda biraz" dedi

Hüseyin bey Hasan Ağaya bakıp ;
"Siz eve gidin baba ben gelirim sonra" dedi

                             ****

Hüseyin Bey ve Behram Bey Şanlıurfa sokaklarında yürüyüp meydanda olan bir kahveye oturdular. İki çay isteyip konuya giriş yaptılar. Hüseyin Bey çok rahatsız olmuştu bu durumdan direkt konuyu girdi.

"Biliyorum oğlum yanlış birşey yaptı. Böyle olmasını istemezdim. Onun cezasını ben keseceğim ama ne olursa olsun bizim arkadaşlığımız bitmesin Behram biz küçüklük arkadaşlarıyız kardeş gibiydik biz." dedi

"Haklısın istemem bitsin bu bağımız da sen ne yapacaksın Ateş'i?"

"Olan ortada bir kaç gün içinde evlendiririm onları. Başka yapacak birşey yok"

Behram Bey çalan telefonunu cebinden çıkarıp kulağına götürdü.

"Alo"

"Efendim oğul?"

"Tamam geleyim konuşuruz." diyip telefonu kapattı

Hüseyin beye bakıp
"Bizim oğul konuşacakmış benimle o yüzden aramış."

"Tamam ben seni tutmıyayım kalkalım.

İki dost sımsıkı birbirlerine sarılmışlardı. Aradaki bağ çok kuvetliydi. Ne olursa olsun bu bağlarını koparmak istemiyorlardı. Hüseyin Bey'in yolunun sonu konağın önü oldu. Kaleli konağından dışarıya kadar yankılanan ses konağa giren Hüseyin beyin sinirini bozmuştu. Dilşah Xanım'ın odasından gelen sese doğru ilerledi. " Ana ben istemiyorum. Kimsede benim kararlarıma karışamaz!" diyordu Ateş sert bir dille

Hüseyin bey Ateş'in sesini duymasıyla kapıyı açtı. Öfkeyle yankılanan oda sesizleştti. Ateş'e bakıp ; "Ben karışırım!" dedi sert bir tonla
Genzini temizleyip devam etti.
"İstemiyorsun ondan mı girdin kızın koynuna! Bu yanlışıda evlenerek kapatacaksınız. Kabul etmekten başka çeren yok. Kabul edeceksin!" dedi
Öfkesi yükselen sesinden belliydi.
Ateş elini yumruklayıp odadan hızla çıktı. Hüseyin bey onun duyacağı ses tonuyla" iki güne hazırlıklar bitmiş olsun. "dedi

Belfü kulak misafiri olmuştu konuşulanlara. Yüzünde mutluluk gülüşü vardı. Rezil oldum düşüncesi hiç umrunda değildi çünkü istediği şeyi elde etmişti. Şanlıurfa'nın duyguları hepten karışmıştı kimine mutluluk kimine felaketten bir gündü. Ateş odasına gidip öfkeden tuttuğu gömleğinin düğmelerini açtı. Daralıyormuşçasına hızla nefes alıp veriyordu. Tuhaf olan şey nasıl kabul etmişti bu evliliğin bitmesini? Çıkardığı çeketini öfkeyle sıktı elinde.

"Bende Ateş isem istediğimi alacağım!" dedi çeketi bir öncekinden daha bi sert sıkarak.

Kaleli konağı yavaş yavaş hazırlıklara başlamışlardı.  Rezillik olmuştu yeterince bu yüzden düğün filan  yapılmamasını istiyordu Hüseyin Bey. 2 gün sonra direkt gidip bu nikah işlemlerini bitirmelerini emretti. Bir dediğim iki edilmesin bir daha rezillik istemiyorum demişti. Haklıydı Hüseyin Bey kim olsaydı onun yerine  şuan ikisinide öldürtmüştü o ise bu yöntemi seçmişti en iyisinide yapıyordu. Bir an önce bu rezillik bu dile dolaşmış kötü söylentiler dursun istiyordu. Yeterince rezil olmuş utancından çarşıya, kahveye filan çıkamıyordu.

AFİTAP(Şanlıurfa) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin