Gözlerinden düşen yağmur damlaları gün olur gökkuşağı doğurur.
Tavana monta edilmiş lamba, ışığını odaya dağıtıyordu. Yeni güne başlayalı 6 saat olmuştu. Avuçlarında tutuşturduğu siyah kadife kutunun kapağını tutmuş açmak için Dilhun'un gözlerini kapatmasını beklemişti.
Dilhun hevesle başını salladı onu memnun etmek için adım atıp göğsünü adamın göğsüne bastırıp iki avucuyla yanaklarını kavradı. Dudaklarına bir öpücük kondurup gülümsedi. Bir adım geri attıktan sonra gözlerini sıkıca kapattı.
Belinde birleştirdiği ellerini ayırıp kutuyu ellerinde yoklamaya başladı. Sonra kutunun ağzını açtı. Gümüş renginde ucunda küçük bir kelebek bulunan kolyeydi bu.
Dilhun'u arkasına geçip saçlarını toplamasını istedi. İki elini kaldırıp parmaklarını ensesinden yukarı kaydırıp sırtına dökülen saçlarını topladı. Elindeki gümüş kolyeyi Dilhun'un boynundan geçirip ağzını kapattı kolyenin. Göğüs üzerine düşen kolyenin üzerinde gezdirdi ellerini yüzünde oluşan tebessümle beraber ona arkasını döndü. Nefeslerini duyacak kadar yakındılar şimdi birbirlerine. Gözleri Asaf'ın gözlerine, Asaf'ın huzur dolu bakışları ise onun gözlerine takılı kalmıştı. Burun ucları birbirine değiyor birlikte nefes alış verilerini gerçekleştiriyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dilhun'un dolgun olan alt dudaklarını kavradı, usul usul öpmeye başladığında genç kızın iki bileğini kavrayıp suratından çekip beline kenetledi. Şehvetle öptüğü dudaktan aldığı haz onu kıza daha çok bağlıyordu. Kendini ona teslim eden Dilhun ona eşlik ediyordu. Taki kapının tıklanan sesini duyana dek.
Kapının arkasında bekleyen Awzem hazırlanmış elinde çantası ve topkulusu ile kapıyı tıkladı, "Abi hadi hazırız biz." dedi
Dudaklarını Dilhun'un yanaklarına getirip bir öpücük kondurduktan sonra kapıda ki Awzem'e yanıt verdi. "Tamam geliyoruz."
Ellerini omzuna attıp "Teşekür ederim kolye için" dedi gümüş kolyeye bakarak Asaf tebessüm edip askıda duran çeketini almaya koyuldu. Kendi çeketini giydikten sonra askıda ki Dilhun'un çeketini ona uzatıp "Hadi bizi bekliyorlar." dedi
Herkes hazırdı gelin evine gitmek için. Kapıda hazırlanmış bekleyen Necla Kadın ve Awzem kapının dışına çıktılar. Odasından çıkan Asaf ve Dilhun ayakkabılarını ayaklarına geçirip evden çıktılar. Kapıyı kilitledikten sonra anahtarı çantasına koydu.
***
Tuttuğu gelinliğin eteklerini sevinçle kaldırıp döndü aynaya doğru. Kabarık etekleri çember oluşturmuştu etrafında. Bugün Arjin ve Mizgin için büyük bir gündü. Kaleli ailesi ve Soylular ailesinin kopan zincirlerinin kuvvetlice birbirine bağlandığı bir gündü. Topuz yapılan saçlarının üzerinde tokalarla tutuşturulmuş duvağın kuyruğu zeminde buluşuyordu.
