Bölüm 1

6.5K 320 586
                                    


Yoongi'nin Anlatımı:

Yorgundum...

Yorgunluğum hem bedenimde hem de ruhumda hat safhaya ulaşmışken aklımdaki tek düşünce buydu. 'Yorgunsun sen Yoongi.' diyordu içimdeki ses, 'Senin de biraz dinlenmeye hakkın var.' diye yakarışlarda bulunuyordu adeta bana.
İçimdeki bu aciz ses uzun zamandır benimleydi, ne kadar kendini duyurmaya çalışırsa çalışsın her seferinde benim tarafımdan göz ardı edilip duruyordu.

Adımlarım bile yorgundu sanki, lüks yurdumuzun merdivenlerini tırmanırken anlamıştım bunu. Her basamakta biraz daha titreyen bacaklarım her an pes etmek üzereyken görüş alanıma odamın girmesiyle merdivenlerin trabzanlarına tutunarak rahat bir nefes vermiştim. Bir adımlık bile gücüm kalmamıştı ki, bedenimin dayanabilecek raddesi kalmamıştı. Sadece ben değildim böyle hisseden, tüm üyeler zorlu bir pratiğin ardından yorgunlukla odalarına dağılmıştı. 8 saatlik çalışmamız bitip de gecenin geç saatlerinde yurda varınca tek yaptığımız şey kendimizi odaya atmak olmuştu. Konuşacak gücümüz dahi yoktu, tek bir kelime bile edecek gücü bulamamıştık kendimizde, herkes ya uyumaya ya da duş almaya gitmişti.

Sonunda savsak adımlarımla odama ulaşınca ışığı dahi yakmaya gerek duymamış, yumuşacık yatağıma atmıştım yorgun bedenimi. Bedenim tek ihtiyacı buymuş gibi anında gevşerken, ellerim yeni değişmiş çarşafımda dolanmıştı. Ne kadar da muhtaç kalmıştım rahat bir alana, bütün gün setlerde, rahatsız bekleme koltuklarında uyuklamaktan cidden bıkmıştım.

Gözlerim yorgunlukla kapanmaya başlasa bile uyumamak için direnir haldeydim, biraz olsun düşüncelerimin arasında kaybolmak istediğimden dolayı çok istediğim uykuya bile direniyordum. Kendimle bile başbaşa kalmaya vaktim olmamıştı, tüm bu koşuşturmaların içinde düşünemez hale gelmiştim, robotlaşmaktan korkar olmuştum. Düşünemeyen, bir şey hissedemeyen, sadece denileni harfiyle yerine getiren robotlardan olmaktan korkmuştum. Muhtemelen bu gece de yorgunluktan dolayı duş alamadan hatta üstümü bile değiştirmeden sızıp kalacaktım. Olsun, sorun değildi, birileri beni yayına yetiştirirken bir şekilde toparlardı.

Sessiz odada duyulan tek şey yorgun nefeslerimden ibaretken düşünüp duruyordum, nefesim ne kadar dayanabilecekti bu koşuşturmaya, bedenim ne zaman pes edecekti bu zorluklara?

Her zamanki gibi rutin geçen bir günün sonunda, yatağıma kavuşabildiğim için şükreder halde bulmuştum kendimi, normal insanlar buna şükretmezdi mesela, yatmak, uyumak onlar için sıradan bir eylemdi çünkü, ama bizim için farklıydı, şu yatağa uzanmak, bir kaç saat daha fazla uyuyabilmek bile bulunmaz bir nimetti. Belki dünyanın en kaliteli ve yumuşak yataklarına sahiptik ama istediğimiz kadar uyuyamadıktan sonra ne anlamı vardı ki tüm bunlara sahip olmanın?

Dans provaları, ses dersleri, yeni konserimiz için sahne provaları, ödül törenleri, fotoğraf çekimleri, fanmeetingler, nereye gidersek gidelim arkamızda kopan hayran çığlıkları. Evet, bu saydıklarım herkesin günlük rutini gibi değildi elbette. Dışarıdan görülen şey acayip havalı, pahalı ve sürekli mutluluk dolu bir hayattan ibaretti. Biz mükemmeldik, hepimiz ayrı ayrı ışıldayan ve daha bu kadar erken yaşta başarıyı kucaklayan yedi harika gençlerdik. Rolex saatler takardık biz, son model arabalara binerdik, sponsorluklarımız eşliğinde giyinirdik, türlü markalara reklam yüzü olurduk, en lezzetli yemeklerin tadına ilk biz bakardık, gezmediğimiz ülke kalmazdı, sadece bir odamızı ödüllerimiz için ayırırdık, kısacası çoğu insanın hayal dahi edemeyeceği bir yaşamın baş rolleriydik.

Bunların hepsi çok doğruydu ama herkesin konuştuğu bu yaşam stili ne kadar mutlu bir hayattı, bu sorgulanırdı?

Ben tutkun bir adamdım sadece, müziğime, yaptığım işe delicesine tutkundum. Dışarıdan böyle bir imaj çizmesem de müziğe aşık bir adamdım ben, başarımın sırrı da bu yüzdendi zaten. Kader yedi tane tutkun adamı bir araya getirmişti, sonra da bu yedi genç tüm çabalarıyla başarıyı kovalamaya başlamıştı hatta bir süre sonra da başarı bu yedi genci durmaksızın kovalamaya başlamıştı.

Burn Seven Times For Love / Yoonmin  (ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin