.B.E. // KaiSoo

4.Bölüm

Yorumlarınızı ve beğenileriniz eksik etmeyin lütfen, sizi çook seviyorum ♥️

Baekhyun, köprüden geçerken Kai'nin yaptıklarını düşünüyordu. Aklında tek bir soru deli gibi dönüp duruyordu, neden?

Neden en başında o çocuğu sorgulamayı kabul etmişti? Neden müşteriyi dövmüştü?

Sinirle, yerde ki soda kapağına vurdu. Kafasını kaldırdığında, karşısında iri yarı bir adam ona bakıyordu.

Bir iki adım geriledi fakat karşısında durmaya devam etti.

Adam ona, tırnakları uzun, içi siyah pisliklerle dolu, uzun zaman önce kesilmiş ve izi kalmış kesiklerle, aynı zamanda taze yara izleriyle dolu elini uzattı. "Beş won."

Baekhyun hafifçe nefesini verdi. "Bak, hiç param yok."

Adam, sinirle iki eliyle Baekhyun'un yakasını tuttu.

"Tamam! Tamam sakin ol koca adam." Adamın elleri biraz gevşedi. "Bir kaç kuruş param olacaktı sanki."

Baekhyun hızla ceplerini kontrol etti ve eline gelen ilk kağıt parayı adamın yüzüne doğru uzattı.

Adam, kollarını tamamen çekerek Baekhyun'u bıraktı ve parayı alarak uzaklaşmaya başladı.

Baekhyun adamın yüzünü karanlıktan tam görememişti. Fazla umursamayıp yoluna devam etti.

"Seni tanımıyor olsam korkak olduğunu düşünürdüm."

Baekhyun ellerini yumruk yaparak arkasını döndü. Gördüğü bedenle ellerini gevşetip rahat nefes bir nefes aldı.

Karşısındaki bir polisti. Baekhyun ve Kai'nin yaptığı işi bilen tek kişiydi ve gerektiğinde yardımcı olan, hata yaptıklarında -ki bu çok nadir olurdu-  arkalarını toplayan bir polisti.

"Seni görmek ne hoş, Park Chanyeol."

🔹🔷🔹

Kai arabayı evinden uzağa park etti. Arkaya baktığında Kyungsoo hala uyuyordu. Kai çocuğu biraz inceledi.

Kendisinden kısa ve oldukça zayıftı. Kucağına alabilirdi ama birinin onları görmesi büyük bir soruna yol açabilirdi.

Eliyle çocuğun omzunu tutup hafifçe sarstı. "Kyungsoo."

Çocuk önce yavaşça araladı göz kapaklarını, sonra arabada ve kiminle olduğunu hatırlayınca hızla kalktı.

Hazır olda Kai'ye bakıyordu.

"Ağzını açacağım ama bağırmak yok, tamam mı?"

Kyungsoo, Kai'ye doğru yaklaştı. Kai, tek eliyle Kyungsoo'nun ağzındaki bez parçasının düğümünü açmaya çalışıyordu.

Biraz zorlanınca, koltukta biraz daha arkaya dönerek iki elini kullanmaya başladı, sıkı bir düğüm atmıştı.

Kyungsoo, nedenini bilmediği şekilde kendisine yardım eden adamı inceliyordu.

Kaç yaşındaydı? Gerçek adı neydi? Neden bu işi yapıyordu?

Bu soruların yanı sıra, oldukça sert bir yüz tipi vardı. Dolgun dudakları arasında dökülen her söz, duygusuz ve sertti.

Esmer teni, ancak yakından bakılınca görülen yara izlerini saklıyordu.

Ağzından bezin düştüğünü hissetti ama Kai hala aynı mesafede duruyordu.

Kyungsoo, siyah gözlere baktı. O gözlerin arkasında neler olduğunu çok merak ediyordu.

Genç olabilirdi fakat her şeyi anlayabilecek kadar büyüdüğünü düşünüyordu.