Kai gözlerini açtığında, gördüğü tek şey karanlık oldu. Ne zaman yatağına geçip uyuduğunu hatırlamıyordu. En son olanları hatırlamaya çalıştı.
Kyungsoo gitmek istediğini söylemişti. Daha sonra Kai, duvarda ki her şeyi söküp atmıştı. Kendinden geçmiş olmalıydı çünkü Kyungsoo endişeyle odaya gelmişti. Kai iyi olmadığını söylemiş, ardından Kyungsoo'nun kollarında bilincini kaybetmişti.
Her şeyi hatırlamanın verdiği acıyla sızlandı. Kalkmak istediğinde, omzuna hafifçe kafasını dayamış olan çocuğu fark etti.
Kyungsoo Kai'nin omzuna kafasını yaslamış uyuyordu. Düzenli nefes alışverişlerini duyuyordu.
Kai derin bir nefes aldı ve çocuğu uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalktı.
Lavaboya gidip yüzünü soğuk suyla yıkadı. Ardından odasından dizüstü bilgisayarını alarak mutfağa yöneldi.
Meyvelikten bir elma alarak mutfak masasına oturdu. Bilgisayarı açığında saatin gece 3 olduğunu gördü. Umursamadan e-postayı yazmaya başladı.
'Çocuğun elimde.'
Bay Do'nun tablo çalmadığını biliyordu. Ne çaldığını bilmiyordu ama tablo olmadığından emindi.
Ayağa kalkıp mutfakta volta atmaya başladı. Böyle bir durumda kalmış olsa, gidebileceği veya yapabileceği şeyleri düşünüyordu.
Ama bu ne çaldığını bilmeden çok zordu.
Elması bitince onu çöpe attı ve tekrar gezinmeye başladı. Kyungsoo'yu babasına teslim etmeli miydi? Bu kadar çok gitmek istiyorsa şayet, onu hiçbir şekilde yanında tutamazdı.
Derin bir iç çekti. Son zamanlarda bunu çok sık yapıyordu.
Duyduğu sesle durdu. Telefonu çalıyordu. Hızlı adımlarla salonda duran telefonun yanına gitti.
Numarasını bilen sadece iki kişi vardı. Baekhyun ve Chanyeol. İkisine de bir şey olmadığını umut ederek telefonu açtı.
"Kai.."
Ses Baekhyun'a aitti. Rahatça bir nefes verdi.
"Baekhyun, iyi misin?"
"Evet. Seni ankesörlü telefondan arıyorum."
"Seni izleyen biri var mı?"
Baekhyun derince iç çekti. "Atlattım.."
Bir süre iki tarafta sessiz kaldı. Kai, tek arkadaşına bir şey olmadığı için biraz daha huzurluydu.
"Kai biz neye bulaştık böyle?"
Kai alnını ovaladı. "Bilmiyorum."
"O adam Kore'nin gizli istihbarat merkezinin ajanlarından biri!"
Kai duyduğu şeyle öylece kaldı. Ne cevap vermesi gerektiğini bilemiyordu. Sertçe yutkundu.
"Buluşmamız gerek."
Kai evinin yerini söyleyerek telefonu kapattı. Baekhyun'un kimseye görünmeden geleceğini biliyordu.
Küçük bildirim sesiyle ayağa kalktı ve merdivenlerden yarı uykulu inen çocuğu görünce durdu.
Kyungsoo sağ gözünü ovuşturuyordu ve Kai'yi henüz görmemişti.
Kai içinde bir kez daha adlandıramadığı şeyler hissetti. Burada kalması için ne yapması gerekiyordu?
"İyi misin?" Kyungsoo hafifçe ayrılmıştı. "Neden bu saate uyanıksın?"
"Ben pek uyumam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.B.E. // KaiSoo
Mystery / ThrillerNe olursa olsun, hangi durumda olursan ol, ne düşündüğünü biliyorum. !!!NOT:MARK ALLEN SMİTH YAZARIN KİTABINDAN ALINTI YAPILMIŞTIR.!!!