Yorum ve beğeni yapmayı unutmayın lütfen.. iyi okumalar ♥️
Baekhyun hala yediği dayağı unutmuyordu. Dudağı patlamıştı ve tam olarak güzel bir iyileşme göstermemişti.
Kai'nin Kyungsoo'yu kaçırdığı akşam, Baekhyun eve gittikten kısa bir süre sonra Ezra bir adamıyla beraber eve gelmişti.
Evet, dayak yemişti ama bu kendisininde hiçbir şey yapmadığı anlamına gelmiyordu. Hazırlıklıydı. Silah kullanmayı sevmesede yanında taşıması faydalı oluyordu.
Silahını, Ezra'nın adamına ve Ezra'ya doğrulttuğunda, adam hemen uzlaşmaya çalışmıştı. Adam ölüm istemiyordu. İstediği şey, Kyungsoo ve babasıydı. Kyungsoo'ya ulaşmak için ise Kai'yi bulmak zorundaydılar.
Ezra'nın adamını, silahın arkasıyla vurduğu darbe sayesinde çenesini kırmış, Ezra'ya tehditler savurarak evden ayrılmıştı.
Kendisinin takip edileceği, hatta telefonunun bile dinlenebileceği ihtimalinden dolayı Chanyeol'e gidemiyordu.
"Trafik yoğun gibi, arka sokaklardan gitmemi ister misiniz efendim?"
Taksi şoförünün sesiyle şuan bulduğu duruma döndü. Bir kaç gündür otelde kalıyordu ve artık bir şey yapması gerekiyordu.
"Hayır, bu yoldan devam et."
Kızıl saçlı genç şoför aynadan Baekhyun'a baktıktan sonra önüne döndü.
Baekhyun eline telefonunu alıp, içinden hattı çıkardı. Teknolojinin küçücük bir kartı takip edecek kadar gelişmediğine inanıyordu. Telefonu oturduğu koltuğun arasına şoföre belli etmeden sıkıştırdı.
Sıra üzerinde ki takip cihazına gelmişti. Chanyeol çıkarmanın tehlikeli olacağını söylesede, ondan kurtulmak zorundaydı.
Trafik tahmin edildiği gibi yoğun olmamış ve hemen açılmıştı. Baekhyun'un kafeye varması pek zaman almayacaktı, inmeden kurtulmak zorundaydı.
Üzerinde yeşil ışığın yanıp söndüğü küçük cihazı hızlıca yakasından çıkardı. Koltuğun arkasında duran bölgeye usulca bıraktı.
Kafeye vardıktan sonra ücreti ödeyip indi, hızlı adımlarla kafeye girdi ve her zaman ki yerine oturdu.
Garson kız, Baekhyun'u görünce onu neşeyle karşıladı.
"Beni artık unuttuğunu sanmıştım."
"Ne istediğimi söylememe gerek var mı?"
Kız gülümseyip gitti. Baekhyun, takip cihazının kısa sürede anlaşılacağını bu yüzden bir an önce gitmesi gerektiğini biliyordu.
Kız en sevdiği kahvesini getirdi. Kahveyi iştahla yudumlarken, gözleri bir anda kızın üzerine takıldı, bir kapıdan arka tarafa doğru gidiyordu.
Kahvesini yudumlarken kızın tekrar gelmesini beklemeye başladı. Yaklaşık 5 dakika sonra kız içeri girdi. Baekhyun onu küçük bir el işaretiyle çağırdı.
"Burada başka çıkış var mı?"
"Arka taraf var, çöpleri çıkardığımız yer."
Baekhyun yavaşça kalktı. Masaya biraz para koydu ve tekrar kıza döndü.
"Eğer beni sormaya birisi gelirse, beni görmedin. Anladın mı? Benim için bunu yapar mısın?"
"Her şey yolunda mı?"
Baekhyun kıza en tatlı gülümsemesini yolladı. "Yardım edersen eğer.. evet"
Kız onu onaylayınca etrafına kısa bir bakış atıp arka tarafa doğru gitti. Çıktığında, yavaşça kafenin ön tarafına bakındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.B.E. // KaiSoo
Mystery / ThrillerNe olursa olsun, hangi durumda olursan ol, ne düşündüğünü biliyorum. !!!NOT:MARK ALLEN SMİTH YAZARIN KİTABINDAN ALINTI YAPILMIŞTIR.!!!