.B.E. // KaiSoo

11.Bölüm

Umarım yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmazsınız. Bunları yapın ki bende beğenildiğini anlayabileyim. İyi okumalar..♥️

Mide boşluğuna gelen darbeyle ağzından kan fışkırdı.

Yarım saat olmuştu, belki daha fazla. Kai konuşmamakta inat ediyor, Sehun ise pes etmiyordu.

İki inatçı adamda sınırlarının sonuna kadar gitmeye kararlıydı.

Sehun elinde ki beyzol sopasını yere attı. Elinin tersiyle alnındaki terleri sildi. Kai'nin başı öne düşmüştü.

Sehun, cama doğru bir bakış attı ve kafasını iki yana salladı. Bir kaç saniye sonra odaya sinirle Ezra girdi.

Hızla gelip, Kai'nin saçlarından tutup kafasını kaldırdı. Kai'nin dudağı patlamıştı ve ağzının kenarından kan akıyordu. Ayrıca burnu kırılmıştı ve sağ gözü oldukça şişmişti.

"Nerede aldığın çanta seni lanet olası?!"

Kai hafifçe güldü. Bembeyaz olan dişleri şimdi kırmızıydı. "Bilmiyorum."

Ezra Kai'yi sertçe bıraktı.

Arkasını dönüp cama doğru bir iki adım attı. Sehun Ezra'ya dikkatle bakıyordu.

"Gerekirse öldür, Sehun."

"Ben adam öldürmem Ezra."

Ezra Sehun'a yandan sertçe baktı. "Benim kim olduğumu unutma."

Sehun derin bir nefes aldıktan sonra, masasından bir bıçak aldı.

Ezra onlara sırtı dönüktü ama camdan görüyordu.

Sehun, bıçakla Kai'nin yüzünü hafifçe kaldırdı. "Öleceksin Kai. Farkında mısın? Koruduğun şey ölmene değer mi?"

Kai'nin gözlerinin önüne Kyungsoo geldi. Ona gülüşü, bakışı.. "Ölmeyeceğim." Dedi Sehun'a sertçe bakarak. "Koruduğum şeye döneceğime dair söz verdim. Ölemem."

Sehun yavaşça kafasını salladı ve göğsüne ilk çiziği attı. Kai dişlerini sıkıp acıyı görmezden gelmeye çalıştı.

Bu çizikler adam öldürmezdi.. tabi siz erkenden müdahale edip kan akışını durdurursanız.

Sehun bacağına başka bir kesik atarken gözlerini sımsıkı kapattı. Gözlerinden bir damla yaş akmasına engel olamadı.

"Hadi ama Kai.. hiçbir şey ölmene değmez."

Kai'nin gözlerinin önüne tekrar aynı görüntü gelmişti. Kafası bir anda düştü öne doğru.

Ezra hızla arkasını döndü. "Öldü mü?"

Sehun hızla kafasını salladı. "İmkansız."

"Hiçbir şey canımı acıtamaz."

Sehun ve Ezra birbirlerine baktı. Sehun bir başka kesik daha atarken, Kai kıpırdamamıştı bile.

"Acımıyor, baba."

Küçük çocuk, yüz üstü yatmış, babasını bekliyordu.

"Hazır mısın evlat?"

"Bir şey olacak mı?"

Babası kafasını iki yana salladı. "Olmayacak, merak etme."

"Peki.. acı hissedecek miyim?"

"Başlarda, fakat sonra hissetmeyeceksin."

Çocuk kafasını salladı. "Hazırım baba."