Shadow of Love | Drarry

Bölüm 7 | IV

Picture This
Addicted To You (2017)

      Mutfaktan kaçarcasına çıktıktan sonra yatakhaneye dönmek istemedi. Biraz hava almaya ihtiyacı vardı. Draco'dan kaçma planı işe yaramamıştı ve onunla yüzleşmek zorunda kalmıştı. Tahmin ettiği kadar kötü geçmediyse de kafa karıştırıcı bir konuşma olmuştu. Harry'nin ise sakin kafayla düşünmeye ihtiyacı vardı. Özür dilediği ve Draco onu oracıkta lanetlemediği için biraz rahatlamıştı. Ancak şu 'yarım kaldığı için kızdım' konusu tuhaf hissettiriyordu Harry'ye. Bunu derinlemesine düşünme fırsatını ise Draco ile arasına fazlaca mesafe koyduğunda bulabilmişti. Zira Quidditch sahasında, izleyici kulelerinden birinde oturuyordu. Hava çoktan kararmıştı. Üçbüyücü Turnuvası'ndan dolayı Quidditch bu yıl Hogwarts'ta oynanmıyordu. Bu konu Harry'yi fazlasıyla üzüyordu. Evet, turnuva yeterince aksiyonluydu Harry için ama Quidditch'i, ejderhalara tercih ederdi. Bir de Snitch'i, altın yumurtaya...

      Boş sahaya öylece bakarken Draco'yu düşünmemeye çalıştı. Süpürgesine binip, Snitch'i kovaladığını hayal etmek biraz faydalı olmuştu. Heyecanlı kalabalığın gürültüsü kulaklarındaydı. Takımların son puan durumu anons ediliyordu ancak Harry umursamıyordu. Onun düşünmesi gereken tek şey Snitch ve yakaladığında takımına getireceği galibiyetti. Bakışları etraftaydı. Sonra altın rengi, küçük, kanatlı topun ışıltısını gördü ve peşine düştü. Karşı takımın arayıcısı da tıpkı kendisi gibi harekete geçmişti. Ah... Quidditch düşünmek sandığı kadar faydalı olmayacaktı anlaşılan. Çünkü hayalindeki rakip takım bir anda Slytherin oluvermişti ve arayıcıları Draco'ydu.

      Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Hah! Bir kokusu eksikti ve aldığı nefeste bu eksik de tamamlanıverdi. Üstelik çok da gerçekçiydi.

      "Böyle karşılaşmaya son vermeliyiz."

      Harry duyduğu sesle bir anda gözlerini açıp arkasına döndü. Aldığı kokunun sahibi birkaç sıra yukarıdaydı.

      "Karşılaşmak mı?" diye sordu Harry. "İçimden bir ses takip ettiğini söylüyor."

      Draco gülerek basamakları indi, Harry'ye bakacak şekilde dikilirken arkasında kalan korkuluğa yaslandı. "Kaçar gibi gidince kendime engel olamadım. Fırsatını bulmuşken seni utandırmam gerekiyor diye düşündüm."

      Harry gözlerini devirdi. "Düşünebildiğini bilmiyordum."

      Draco sırıttı. "Hakkını vermeliyim, bu iyiydi, Potter."

      "Bir dakika," dedi şaşkınca. "Sinirlenmedin mi?"

      "Neden sinirlenecekmişim?"

      "Yüce, safkan büyücü Malfoy'a kötü bir şey söyledim sonuçta."

      Draco gayet rahat bir şekilde gülümsedi. "Seni becermem için deliriyorsun, Potter. Söylediğin herhangi bir şey beni sinirlendirebilir mi sanıyorsun artık?"

      "Yarım kaldığı için kızana da bak sen," dedi, bütün utancına rağmen.

      Draco konunun kendisine dönmesini istemediği için uzatmamaya karar verdi. Harry'ye arkasını dönüp kollarını yasladı korkuluğa. Sahaya bakarken de, "Senin yüzünden Quidditch de iptal oldu," dedi.

      "Benimle ne ilgisi var? Turnuva yüzünden iptal oldu."

      "Sen de turnuvadasın, değil mi? Senin yüzünden işte."

      Harry görmeyeceğini bilse de göz devirmeden edemedi. "Benim seçildiğim belli olmadan da iptal edilmişti zaten."

      "Olabilir," dedi Draco, söylenircesine. "Seni suçlamak hoşuma gidiyor."