Bölüm 18 | V

13.7K 975 1.1K
                                    

James Blunt
Monsters (2019)

I'm not your son, you're not my father
We're just two grown men saying goodbye
No need to forgive, no need to forget
I know your mistakes and you know mine
And while you're sleeping, I'll try to make you proud
So, daddy, won't you just close your eyes?
Don't be afraid, it's my turn
To chase the monsters away

      Sonunda barıştıkları ve aralarındaki sorunu çözebildikleri için Harry'nin kafası daha rahattı. Dumbledore'un Ordusu ile olan çalışmalara daha iyi odaklanabiliyordu. Çalışmalar dışındaysa bulduğu her fırsatı Draco ile buluşmak için değerlendiriyordu. Voldemort ve Snape tarafından irdelenmeye açık olan zihni böylece Draco ile dolmaya devam ediyordu. Ancak Harry bunu umursamamaya çalışıyordu. Çünkü Snape anılarına girmeye başlamadan önce de Draco ile alakalı bir sürü anısı vardı. Dördüncü sınıftan beri Draco'yu düşünüp duruyordu. Draco'yla görüşmeyi bıraksa bile eski anıları, düşünceleri ya da hisleri kaybolup gitmeyecekti. Bu yaptığının riskli ve bencilce olduğunun farkındaydı. Ama hayatını bir bok çukurunun içinde devam ettirmeye çalışırken Draco, Harry'yi kafayı yemekten uzaklaştırabilen belki de tek kişiydi. Onunla paylaştıklarını Ron ve Hermione ile paylaşamadığı, sadece Draco'ya anlatabildiği şeyler vardı. Olaylar daha tehlikeli hal almaya başlarken endişesini arkadaşlarına yansıtmak istemiyordu. Çünkü herkesin bir şekilde ona güvendiğini biliyordu. Ders vermesini de o yüzden istememişler miydi? Harry'ye güveniyorlardı. Eğer kendine güvenmediğini, ölümüne korktuğunu onlara hissettirirse başka sorunlara sebep olmaktan endişeleniyordu. O yüzden bu endişesini Draco'yla paylaşabiliyordu.

      Zaman hızla geçerken dersler ağırlaşmaya başlamıştı. Dumbledore'un Ordusu'nun dersleri yani... Yoksa Umbitch okul derslerinin birinci sınıf seviyesinde ilerlediğinden emin oluyordu. Dumbledore'un Ordusu ise Patronus öğrenmeye, kendilerini geliştirmeye bile başlamışlardı. İhtiyaç Odası'nda oldukları ve Harry'nin, Neville'e Patronus çalıştırdığı bir anda İhtiyaç Odası'nın kapısı açıldı. Gelen Dobby'ydi. Onları Umbridge'in gelişi konusunda uyarmaya çalışıyordu.

      Dobby'nin uyarısıyla herkes İhtiyaç Odası'ndan kaçmaya başladı. Harry dışarı çıktığında öğrencilerin etrafa yayıldıklarını görmüş, kendisi ne yapacağına karar vermeye çalışmıştı. Ancak etrafta manga üyeleri, Umbridge ve Filch varken bunu başaramayacağından emindi. Rastgele bir yöne koşarken bakışları köşede dikilen Draco'yu buldu. Draco çabuk koşması için Harry'ye hareketler yapıyor, diğer yandan Umbridge'i kontrol ediyordu. Harry, koridorun sonundaki Slytherin öğrencilerini gördüğünde çıkmazda olduğunu anladı ve yavaşladı. Sonra da direkt olarak Draco'nun üstüne doğru ilerledi.

      "Ne yapıyorsun, aptal?" Draco, şok içinde fısıldarken Harry'ye başka yöne dönmesini işaret etmeyi denedi. Harry ise bir büyü yapılmış gibi Draco'nun önüne düşüverdi. Şaşkınlığını gizleyemeyen Draco, Harry'ye doğru eğildi ve kolundan tutup kaldırmaya çalıştı. "Manyak mısın sen?"

      "Zaten yakalanacaktım," diye fısıldadı Harry. "En azından sen yakalamış ol, güven kazanırsın."

      Draco, Harry'nin ne yapmaya çalıştığını anladığında derin bir iç çekti. Ayağa kalktığındaysa arkasında durup bir eliyle omzundan tuttu. "Salaksın," diye fısıldadı kulağında doğru.

      "Çok ayıp, çok sayın teftiş mangası üyesi..."

      Harry'ye cevap vermek yerine onu omzundan koridorun diğer tarafında doğru itelemeye başladı. "Birini yakaladım, Profesör!" diye Umbridge'e doğru seslendikten sonra alçak sesle mırıldandı. "Yine güzel kokuyorsun, Potter. Yeni mi yıkandın acaba?"

Shadow of Love | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin