Bölüm 9 | IV

16.7K 1.2K 1.8K
                                    

Sufjan Stevens
Mystery of Love (2017)

      Aradan bir hafta geçmişti ve arkadaşlarının yardımına rağmen su altında nasıl kalacağını bulamamıştı. Göreve bir gün kalmıştı. Harry'nin işe yarar bir şey bulabilmek için sadece saatleri kalmıştı. Kütüphanede daha ne kadar kalması gerektiğini bilmiyordu ama sonuca ulaşamadan gitmek içinden gelmiyordu. Hermione de aynı şeyi düşünüyordu. Ron da Harry'yi elinden geleni yapması için cesaretlendiriyor, yardım etmeye çalışıyordu. Harry ise pes etmek üzereydi. Sabah görev için gittiğinde çekildiğini söyleyeceğini ve herkese rezil olacağını neredeyse kabullenmişti.

      Hermione, "Yüzünden şu ifadeyi sil ve araştırmaya devam et," diyerek düşüncelerinden çekip aldı Harry'yi.

      Harry başını önündeki kitaptan kaldırırken, "Ne ifadesi?" diye sordu.

      "Pes etmişlik," dedi Ron. "Vazgeçmişlik..."

      "Vazgeçmek üzereyim zaten."

      "Hayır," dedi Hermione. "Vazgeçemezsin, Harry, bir yolunu bulacağız."

      Harry iç çekerek, "Zamanımız kalmadı," diye itiraz etti. "Yardımınız için gerçekten minnettarım ama sanırım daha faza uğraşmanın anlamı yok."

      "Son ana kadar vazgeçmene izin vermeyeceğiz," dedikten sonra önüne iki kitap bıraktı Harry'nin. "Bunları yerlerine götür, kıpırda ve kendine gel. Ben de birkaç kitap daha bulacağım." Ron' dönerek, "Sen de boş durma, araştırmaya devam et lütfen," dedi.

      Ron başıyla onayladı ve önündeki kitaplara gömüldü. Harry ise Hermione ile inatlaşmak istemediği için önündeki kitapları alıp yerinden kalktı. İsimlerine bakarak kütüphanenin diğer tarafına doğru yürümeye başladı. Tam olarak nereye koyması gerektiğinden bile emin değildi. Doğru bölümü bulduğunda rafların arasına girdi ve kitapları kaldırdı. Parmaklarının arasından kayıp giden kitaplar kendi yerlerine yerleşirken, Harry derin bir iç çekişle izledi onları.

      "Yedi gün."

      Duyduğu sesle bir anda arkasını döndüğünde Draco'yla karşılaştı Harry. "Malfoy," dedi, rahatlamış bir şekilde gülümseyerek. "Korkuttun."

      "Tam yedi gündür yüzüme bile bakmıyorsun, Potter." Draco, Harry'nin aksine fazlasıyla ciddi görünüyordu.

      "Biliyorum, üzgünüm," derken Harry de ciddileşmişti. "Şu görevle alakalı... Hala çözebilmiş değilim ve sadece onunla uğraşıyordum."

      "Görev yarın değil mi?"

      "Evet."

      Draco gözlerini kıstı. "Sen geri zekalı mısın? Son ana mı bıraktın gerçekten?"

      Harry omuz silkti. "Uğraşıyorum işte," diye savunmaya çalıştı kendini.

      "Anlaşıldı," diyerek elini cebine attı Draco. Sonra çıkardığı rozeti ceketinin göğüs kısmına astı. "Böyle devam ediyoruz desene."

      Harry, DANDİK POTTER yazısına baktığında gülebilirdi ama bu defa gerçekten öyle olduğunu düşündüğünden sadece surat asabildi. "Cedric Diggory'yi destekle yazması da gerekmiyor muydu?" diye sordu. Rozetteki yazı normalde değişiyordu ama bu seferki sadece Dandik Potter yazısıyla parlıyordu.

      "Üstünde biraz oynama yapmam gerekti," diye açıkladı Draco. "Böyle daha iyi."

      Harry elinde olmadan hafifçe güldü ve etrafına bakıp kimse olmadığından emin olunca Draco'ya dönüp, "Kıskanıyorsun," diye fısıldadı.

Shadow of Love | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin